Hedef

Mafyayım

Dağ evine vardığımız zaman ışıkların açık olduğunu fark ettim.

"Işıkların açık olması normal mi?" diye sordum merakla.

"Alp bizi bekliyor, merak etme." dedi Uzay ve kapıyı açtı.

Alp elinde tabancası ile içeriden gelince Uzay "Silahını kılıfına koy, biz geldik." dedi.

"Hoş geldin kardeşim." diyerek Uzay ile tokalaşan Alp'in ardından içeriden Nurefşan çıkınca Uzay kaşlarını çattı.

"Senin burada ne işin var, abicim?" diye sordu Uzay.

"Ben gelirken yakaladı, ben de geleceğim diye tutturdu." dedi Alp ve evin kapısını kapattı.

"Abicim burada olman tehlikeli. Seni geri götüreyim." dedi Uzay.

Nurefşan hızlıca benim koluma girdi "Benim yengemin canı sizin işleriniz yüzünden yandı. Onu yalnız bırakmam." dedi.

"Nurefşan, aslında abinler yüzünden değildi." dedim.

"Anlamadım?" diyen Nurefşan'a "Ben de bu işlerdeyim." dedim.

Nurefşan tekrar "Anlamadım." deyince "Ben de mafyayım." dedim.

Nurefşan bir kez daha "Anlamadım." demesinin üzerine "Kendi işim yüzünden yakalandım." dedim.

Nurefşan "anladım" dercesine kafasını sallarken Uzay "Abicim sen hadi odana çık." dedi.

Nurefşan kafasını "tamam" anlamında salladıktan sonra merdivenlere yönelince Uzay sinirle Alp'e "Kızı niye buraya getiriyorsun?" diye sordu.

"Ne yapayım? Yanınıza geleceğimi öğrenince ben de geleceğim diye tutturdu. Hem yalnız kalmamış olur." dedi Alp.

"Yanımıza geleceğini nasıl öğrendi?" diye sordu Uzay.

"Muhabbet arasında ağzımdan kaçırdım." diyen Alp ile Uzay sinirle "Sen benim kız kardeşim ile ne muhabbeti ediyordun?" diye sordu.

Alp çekinerek "Öyle havadan sudan." diye cevap verdi. Sesi oldukça kısık çıkmıştı.

"Lan sen benim kardeşim ile niye aynı ortamdaydın? Ne işin vardı?" diye sordu Uzay.

Alp cevap veremezken "Uzay ne boş yaptın. Geç içeri, otur. Zaten sinirlerim bozuk." dedim.

Uzay tam cevap verecekken "Ağzının ortasına vururum. Gir içeri." dedim.

Uzay beni dinleyerek içeri girerken Alp ağzını oynatarak "Teşekkürler yenge." dedi.

"Önemli değil." dedim gülerek ve Uzay'ın ardından salona girdim.