Hedef

Haraptı

"Şirketi sizinle konuşmadan devretmem gerekti, halinizi sormak istedim." dedim.

"Begüm Hanım sizi her bir çalışan çok özledi. Çalışanlar zor durumda." diyen sekreter ile gülümseyerek "İşten ayrılın Karaay Holding ile git ve görüş. Yeni bir iş yeri açma hazırlıklarındalar. Hepinize iş bulunur." dedim.

Bu bilgiyi Uzay hedefim olarak belirlendiğinde dosyasında okumuştum.

"Begüm Hanım sözleşmesi bitmeyen insanlar yok mu?" diye soran sekretere "Çalışanlar ile yapılan sözleşmelerde "Ben başkan olduğum sürece..." diye başlayan bir kısım var yani şu an hiçbir sorun olmadan işten çıkabilirsiniz. İşe birkaç günde girersiniz fakat ben size biraz para göndereceğim." dedim.

"Çok teşekkür ederiz Begüm Hanım. Siz olmasaydı, halimiz haraptı." diyen sekreter ile babama bakarak gülümsedim.

"Hadi sen diğer çalışanları bilgilendir." dedim ve telefonu kapattım.

Babam "Bu yaptığın!" diye bağırarak ayağa fırlamıştı ki onu umursamadan arkaya yaslandım.

"Madem bu kadar mutlusunuz, mutluluğunuz bozulmadan şu boşanma evraklarını imzalayın." diyen patron ile Uzay'a baktım.

Uzay evrakları ve tükenmez kalemi alırken ona son kez gibi baktım.

Uzay imzalaması gereken yerleri imzaladıktan sonra evrakları bana uzattı.

Evrakları içten içe yok etmek istesem de yapmadım ve gereken yerleri imzaladım.

Uzay masa altından elimi tutarken evrakları masanın üzerinden patrona uzattım.

"Evliliğiniz tuhaftı." diye mırıldandı İlker Dursun.

Bu adamı severdim, birkaç kez beraber iş yapmıştık.

"Kısa ve sevimsiz." diyerek gülen Akif Sabancı'ya baktım.

Hiçbir zaman anlaşamadığım bir mafya idi.

"Konu ne zaman senin sikin oldu?" diye sordum alayla.

Masada buna gülünürken Akif Sabancı sinirden kızarmıştı.

Patron "İlaçları getirin." dediğinde Uzay tuttuğu elimi fark etmeden hafifçe sıktı.

"Sakin ol. Ben seninleyim." diye mırıldandım.

Uzay acıyla "Şimdilik." dediğinde derin bir nefes aldım.

Patronun adamlarından biri ilaçları önümüze koyduğunda aldığım o derin nefesi verdim.