"Yeniden bir araya gelen ekip üyeleri, bu sefer daha güçlülerdir. Savaş yakındır, ellerini çabuk tutmaları ve hazırlıkları bitirmeleri gerekmektedir."
(DİKKAT! Serinin ilk kitabından başlanması, senaryonun anlaşılması için önerilir.)
🂫
Karakterler:...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gelelim Namsoo'muza. :)"
(Smyang: BTS - Love Yourself Piano)
[GIRIŞ]
Kütüphanenin kapısından içeri girdiğinde usulca etrafa bakınan Jisoo, kapıyı peşinden kapatıp hızlı adımlarla koridorda ilerleyerek raflar arasına bakındı. Boş odacıklara göz gezdirirken başını çevirip baktığı raflar arasındaki şeffaf kapılı odacığı görüp rahatladı ve raflar arasına girerek kapıyı aralayıp dar odanın kapısını araladı. "Selam."
"Hoşgeldin." Dedi Namjoon başını kaldırıp kendisine bakarken. Jisoo başını sallayıp selamını alırken kapıyı kapattı ve karşısına oturdu. "Neler buldun?"
"Kolejin kalkanını geliştirmek için," masanın üzerinde yığıntı halinde duran kitaplardan aradıklarını buldu ve sayfaları açıp Jisoo'nun önüne koydu. "Bunları."
"Kara Hindiba Çiçeği'nin özü ile yağmur ormanlarında bulunan bitki gübresini karıştırıyorsun." Namjoon diğer dergiyi alıp sayfasını çevirdi. "Yaydığı koku epey güçlü olduğu için şeytanlara karşı kalkan görevini görüyor. Koleji ve mutantları korumaya yeter."
"Peki bu kalkanın devredışı bırakılma olasılığını da düşündün mü?" Diye sordu Jisoo bakışlarını kaldırırken. Namjoon onayladı. "Biraz uğraştırıcı ama var."
"Bizim için uğraştırıcı olabilir, Şeytanlar bizden çok daha hızlı hareket eden varlıklar. Onlar yapana kadar tek biz göz açıp kapamamız bir olur."
"Doğru." Dedi Namjoon. "Ve bu yüzden de Kara Hindiba çiçeklerinden bolca toplamamız gerekiyor."
"Pekala," Jisoo elindeki kitabı kenara bırakarak diğer açık sayfası görünen dergiyi eline alıp inceledi. "Savunmayı Seokjin ile yaparız, saldırı konusunda da diğerlerinin antrenmanlarına katılacağız. Büyülere karşı direniş göstermek için ne yapacağız?"
Namjoon Jisoo'nun Rose'den bahsettiğini bildiğinden bakışlarını camdan dışarı çıkardı ve şehir manzarasına baktı. "Hoseok işe yarar."
Jisoo başını eğdi sıkıntıyla. "Rose olmadan ekip kuracağımızı düşünmek çok kötü."
"Biliyorum." Namjoon yutkundu dışarıya bakınırken. Üyelerden birinin eksik olması, bütün ekibin moralini düşürecek ve enerjilerini kullanamamalarını sağlayacaktı.