◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-action

⊗ [X-WATT: 3] - BÖLÜM 113 ⊗

[GIRIŞ]

Saraydan çıkan ekip, geldikleri yol yerine başka bir yol kullanarak mağaranın içindeki diğer çukurlardan birine gelmişlerdi. Burası bir gözlemevinin arka tarafıydı, Roseanne onları taş portalın olduğu yere getirmişti.

"Ama burası bayadır kullanılmadı." Dedi. "Eskisi gibi sağlam çalışır mı hiçbir fikrim yok."

"Laboratuvar ve seradan uzakta mıyız?" Diye sordu Namjoon. Roseanne reddetti.

"Tamam o zaman, baktık çalışmıyor iksir yapar hallederiz." Jungkook biraz düşününce bu söylediğinin pek de işe yarar olmadığını fark edip çekindi. "Yani... Yani, portalı güçlendirmek için dedim. Yoksa tabii ki ışınlanmayacağımızı biliyorum. Bakmayın öyle..."

"Zavallı." Jisoo omzuna patpat vurdu Jungkook. "Merak etme, kimse anlamadı."

"Bir deneyelim." Lalisa gücünü taşa aktararak portalı yaratınca portal kendiliğinden kapandı. Lalisa bir daha deneyince tekrarlandığından ellerini indirdi. "Bir şey engel oluyor."

Taehyung taş portalın arkasına geçince toprağın dibinde açılmış çukuru fark etti. Eğilince üyeler yanına geldiler.

"Burası en son geldiğimde kapalıydı." Dedi Roseanne. "Taş portalların altında onlara güç kaynağı olarak çalışan özel bir taş bulunur. Bu sayede portallar kolaylıkla açılır."

"Ve sanırım buradaki taş gitmiş." Diye çıkarımda bulundu Taehyung toprağı incelerken. Hoseok kaş çattı. "İyi de nasıl gidebilir, taşlar kendi kendine yok olabiliyor mu?"

Roseanne reddetti. "Birisi almadıkça hayır."

"Anlaşıldı." Namjoon başlarına bela almışlar gibi arkasına dönüp birkaç adım uzaklaşırken sabır diler gibi bir hali vardı. Seokjin oflayarak elini yüzüne kapattı. Hoseok ikisine baktı. "İyi de kim alacak? Burayı bizden başkası bilmiyor."

"Erken konuşma," dedi Lalisa. "Della'nın hemen peşimizden geldiğini ve farklı bir evrene ışınlandığını biliyoruz. Belki de buradaydı."

"Büyük ihtimal."

"Bizi sabote ederek Oz Büyücüsü'ne erken gitmeyi planladı, değil mi? Kaldık burada yani." Jungkook'un sorusuna Yoongi sinirle nefes bıraktı. Jisoo kaş çattı. "O karıyı elime bir geçirirsem saç baş değil, kafa göz gireceğim bu sefer."

"Sıkıntılanmayın, belki laboratuvardan halledebiliriz durumu." Öneri sundu Jennie. Roseanne başıyla onaylayarak destek çıktı kız kardeşine.

"Gidelim o zaman, vakit kaybetmemeliyiz." Namjoon ekibi pışpışlayınca herkes ilerlemeye koyuldu.

•••✮•••

Laboratuvara geldiklerinde etrafta iksir şişeleri, beherglaslar, karıştırma çubukları ve dergi/kitaplar olduğu gibi duruyordu. Jimin tıpkı hastane gibi kokan içeriye giremeyince üyelerle bakıştı. "Siz girin, gelen gidene karşı tetikte olurum ben."

Üyeler içeri girdiler. Kokuyu hemen herkes almıştı, Taehyung sıkıntılandı. "Öff... Bir an önce halledip çıkalım şuradan. Kusura bakma Rose."

"Sorun değil." Genç kız da aynı şekildeydi. Jisoo çekmeceleri aça kapata etrafa bakarken Seokjin tezgahı temizledi. Lalisa dolapları kurcalamaya, Jungkook kutulara bakmaya, Namjoon duvarlara asılmış olan kağıtlara yapıştırılmış kurumuş otları incelemeye başladı. Jennie Taehyung, Hoseok, Yoongi ve Roseanne'ye döndü. "Biz de boş durmayalım. Hadi."

"Ne arıyoruz şimdi?" Diye sordu Yoongi. Hoseok yanıtladı. "Portalı nasıl yaratabileceğimize dair bir ipucu."

"İksirle güçlendirmemiz gerek, taşa mı dökeceğiz ne yapacaksak artık..." Jisoo dolaplardan birinde bulduğu ot paketlerinden koklayarak anladığı birisini Jungkook'a uzattı. "Nam'e ver. Jin, ne lazım listeye?"

"Aynen Seokjin, söyle de ne aradığımızı bilelim bari. Bu ne başıboş ineklerin ot arayışı gibi önümüze gelen her yere bakıyoruz!" Jungkook'un sözü üzerine Roseanne kıkırdadı. Lalisa başını çevirip bir an kendisine ve Jungkook'a baktı.

Yeri değildi eskileri hatırlamanın, hayır.

Hafızasını kullanarak daha da eskilere gitti fakat hatırlamakta güçlük çekti. Yaşlanmıştı, her ne kadar bedeni genç olsa da hafızası üyelerin hafızasına kıyasla daha yaşlıydı, gelecekten geldiği için.

Namjoon bu durumu fark edip üyelere çaktırmamak için duvara bakarken Lalisa'nın zihninde eskilere giden kapıyı aralamış, geçmişte aynı duruma düşen ekip üyelerinin ne yaptıklarına bakıp günümüze geri gelmişti.

Durduğu yerde hareketlenip arkasına dönerek üyelere baktı komutan edasıyla. "Yakılmış serçe otu ile yarım bardak suyu karıştırıp üstüne sümbül yaprağı ekleyerek 6-7 damla asit katacaksınız." (Tarif kafadan uydurmadır, bilgi katılmamıştır.)

Üyeler hemen denileni yapıp iksiri hazır ettiklerinde laboratuvardan çıktılar. Bunu gören Jimin koşar adım peşlerine takıldı. Taş portalın yanına geldiklerinde Roseanne Lalisa'ya işaret verdi. "Aç, ben hemen iksiri dökeceğim. Sonrasında da içinden geçeceğiz."

"O bizim içimizden geçmezse tabii." Yersiz esprilerde bugün Hoseok da yerini aldığına göre Lalisa işine odaklanabilirdi artık. Portalı açtı, Roseanne iksiri döktü. "Tanrım, lütfen..."

İksirin dikeylemesine inşa edilmiş oval taşa dökülmesiyle portal taşın kenarlarına yapıştı ve iyice açıldı. Seokjin emir verdi. "Hadi, çabuk olun! Kapanmadan geçmemiz gerek!"

[Bölüm Sonu]

"Devamı geliyorke."