⊗ [X-WATT: 3] - BÖLÜM 88 ⊗

174 25 22
                                    

"Satanistlikle alakalı yanlış anlaşılabilecek şeyler yazmış olduğum gerekçesiyle konuşmayı sildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Satanistlikle alakalı yanlış anlaşılabilecek şeyler yazmış olduğum gerekçesiyle konuşmayı sildim. Okuduğunuz konuşma güncellenmiş versiyondur, yorumlarda yazılanları garipsememeniz için ufak bir açıklama."

(Aviva - Unbreakable)

[GIRIŞ]

Önündeki ahşap masanın üzerine bıraktığı sudan elini çekerken bunalmışlık hissiyle bakışlarını dizlerinden çıkarmayan Della'nın konuşmasını bekliyorlardı yarım saattir. Büyücü sessizce genç kıza bakarken üyeler sıkıntıdan birbirleriyle bakışmaya başlamışlardı.

"Ağır şeyler yaşamışsın," büyücü sıkıntılı bakışlarını masaya çevirdi. "Bu şartlar altında kendini tek başına koruyamazsın."

"Benim korunmaya ihtiyacım yok." Tersledi genç kız.

Jennie araya atladı. "Klişelik yapma."

Namjoon Jennie'ye baktı kaşlarını kaldırarak. "Sen karışma, o onun sorunu. Bizim halledebileceğimiz bir şey değil ki hali hazırda o bunu asla kabul etmez."

"Düşmanım tarafından korunmayı mı?" Della sinir bozucu bir gülüş attı. "Cehenneme kadar yolunuz var."

Ortamda sessizlik hakim olurken üyeler göz devirmekle yetindiler.

"Bir avuç aptal şeytanla antlaşma yaparak onların himayesi altında burada bulunduğuma inanacağıma canavara dönüşmeyi tercih ederdim." Dedi Della. Yüzünü ekşitti, tiksinti içerisinde.

"Zaten öylesin de," Jisoo göz devirdi. "Şu anda konumuz bu değil."

"Kardeşini sürgün eden adamı en son ne zaman gördün?" Büyücünün sorusu üzerine Della omuz silkti. "Ne önemi var? O herif yüzünden olan Jun'a ve bana oldu."

Jisoo kaş çatarak Seokjin'e baktığında genç adam başını çevirmeden bakışlarını Della'nın bulunduğu tarafa çevirdi. Şaşkınlık ve şüphenin gezindiği surat ifadesini fark eden üyeler iki kardeş arasında dolaştırdılar bakışlarını. Namjoon Seokjin'le bakışıp başıyla reddetti düşündüğü şeyi.

"O herifi bulduğum anda acımayacağım." Öfke içerisinde tırnak etlerini yolan Della'yı seyreden büyücü, derin bir nefes alarak arkasına yaslandı. "Panzehiri yapmamı istiyorsan önce bana malzemelerini getireceksin."

Üyeler büyücüye baktılar. Della da öyle. Kaş çattı. "Malzeme mi?"

Büyücü ölü bakışlarını genç kıza kilitledi. Başını ağır ağır çevirerek ifadesiz yüzünden korkmasını seyretti Della'nın.

"Kardeşini kurtarmak istiyorsun öyle değil mi?"

Della dudaklarını birbirine bastırıp dişlerini sıkarken büyücü tarafından parmakta oynatıldığını hissetmekten nefret etti. Sinirle göz devirip hışımla oturduğu yerden kalktı ve ahşap kapıyı açarak evden çıktığı gibi arkasından çarptı kapıyı. Büyücü etkilenmedi.

"Oz Büyücüsü..." Rose'nin sesini işiten büyücü başını çevirip ölü bakışlarını bu kez genç kıza çevirdi. Üyeler onun bu ruhsuz davranışından ürkmüşlerdi.

"Ona yardım mı edeceksiniz?" Diye sorduğunda büyücü en ufak bir tereddüt etmeden direkt cevapladı. "Niyeti ve isteğini bana kanıtlarsa, evet."

Üyeler aralarında bakışırlarken Jennie kaş çattı dik bakışlarını çevirmeden. "Bu panzehir tam olarak ne için?"

Büyücü bir süre sessizliğin ardından oturduğu yerden kalktı ve ağır ağır kitaplığa doğru ilerleyerek eskimiş ciltlerin arasından seçtiği bir kitabı kendisine doğru çekti. Sağa doğru dönmeye başlayan kitaplığı görmeleriyle birlikte eş zamanlı ayağa fırlayan üyeler, büyücünün peşinden taş merdivenleri indiler ardarda. Büyücü taş zemini aydınlatması için asasını ışıklandırarak yolu görmelerini sağladı önden giderken. Dar koridorda bir süre yürüdükten sonra karşılarına çıkan demir kapıyı ittirdi Oz Büyücüsü ve açılan kapının ardındaki karlı ormanı fark eden üyeler şokla etrafa baktılar.

"Yüce tanrım," Lalisa ellerini yanaklarına koydu. "Burası çok güzel..."

Karla örtülmüş sıklıkla barınan çam ağaçlarının arasından bir yol uzanıyordu. Oz Büyücüsü arkalarından kapıyı kapattığında yeşil bir alevle aniden kayboldu kapı. Büyücü yolu ilerlemeye başladığında üyeler peşinden adımladılar.

"Burası Oz Diyarı mı acaba?" Diye sordu Jisoo kısık tonla. Seokjin ve Taehyung Jisoo'ya dikkat kesildiler. "Oz Diyarı mı?"

Jisoo önlerinde yürüyen Oz Büyücüsü'ne baktı. Tebessüm etti.

Ona güvenmeleri doğru muydu?

[BÖLÜM SONU]

"Bölümü böyle saçma bir yerde bitirmek her ne kadar sorgulatsa da, bir sonraki bölümü şimdi yazıyorum ve efsane bir şarkı geliyor. Hazır mısınız?
Soru: Oz Büyücüsü'ne güvenmeliler mi?"

◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-actionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin