"Şuraya güzel bir müzik koyalım da keyfimiz yerine gelsin.
Şarkı sözleri bu arada önemli, Yoonlice shipimiz için. Medyaya türkçe çevirisini koyacağım."(John Newman - Love Me Again)
[GIRIŞ]
St. Sinners sokağındaki çok bilinen ünlü bir barda ortam henüz yeni yeni toplanmaya başlamış ve etrafta içki kokuları birbirine karışmışken iri yarı adamlar pata küte birbirlerine ölüm verirmiş gibi bakışlar atıyorlar, gergin havanın daha da gerilmesine sebebiyet veriyorlardı. Garson masalar arasında dolanıp içkileri dağıtırken bira kulplarını alan adamlar, kalın ses tonlarıyla kahkaha atarak tek dikişte bitiriyorlardı. Sırf bu yüzden garson 1 defada 50 kez bira tazelemek zorunda kalıyordu ve bu yorucuydu.
Masaların arka taraflarında reverze edildiği için adamın biriyle kavga çıkardığından dolayı kaşı ve dudağı patlamış olan genç adam, keskin ve sert bakışlarını ortamdaki abaza heriflerin arasında dolaştırarak birasından yudumluyordu. Yorgun ve biraz da bitkindi, senelerini yalnız başına geçirirken gerginlik dolu hayatında kendisini sakinleştirip kafa dağıtmasına yarayacak tek şeyin bir bardak bira olması ne üzücüydü.
"Seni pislik, yaşlı bir kaçık olduğunu ne zaman kabulleneceksin ha?" Kalın bir ses tonuyla ortamda gülerek gürleyen 35'lerindeki iri yarı adama karşılık bir başka wiking kılıklı adam cevap verdi. "Senin gibi öküz olursam haber ver!"
Genç adam bu saçma diyaloğa göz devirip birasından yudumlayarak kafasına diktikten sonra sertçe masaya bıraktı bardağı ve başını eğerek öksürdü. Garsona işaret verdi tazelemesi için.
Lanet olası hayatında bir bardak bira içerek mutlu olmak için bir sürü para yatırmıştı.
Mutluluk bile paralıydı artık, kahrolası.
Ne ara bu hale gelmişti dünya? Saçmalıktı, seneler öncesinde bile durum böyle değildi. Mutluluk beleşeydi, herkes adına. Şimdi ise çok uzak bir kavramdı.
Garson birasını tazelerken genç adam bir bakış atıp kısa bir teşekkürle geçiştirerek bardağı kafasına dikti.
"BU NE BİÇİM ORTAM BACISINA K*YDUKLARIM, VER ORADAN MÜZİK, GARSON!" Adamın biri yeniden gürlediğinde garson irkilirken barmen güldü ve bağırdı. "HEMEN ROLLS!"
Genç adam göz devirdi bıkkınlıkla. Tamam, kafa ortam olabilirdi. Ama bu şekilde gürleyerek sadece kafa yoruyorlardı, ortam yaratsalar bile kafa dinlemeye müsait olmayı bırak yanından bile geçmeye yaramazdı bu yer. Muhtemelen insana kafayı yedirtirdi de.
Müzik başlamışken omuzlarında bir el hisseden genç adam bıkkınlıkla nefes vererek başını arkasına çevirip tek kaşını kaldırarak baktı. Ardından kaşları düzeldi ve şokla baktı genç kıza. "Lalisa?..."
Lalisa gri saçlı genç adama bakarken gülümsedi. "Merhaba Yoongi."
Yoongi afallayarak kaş çattı. "Senin... Burada ne işin var?"
"Senin için geldim." Dedi Lalisa gülümsemesini bozmadan Yoongi'nin iki gözünün içine bakarken. Yoongi anlamaz bir ifadeyle bakarken Lalisa konuştu. "Seninle konuşmam gerek."
![](https://img.wattpad.com/cover/198608638-288-k876002.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-action
Fantasía"Yeniden bir araya gelen ekip üyeleri, bu sefer daha güçlülerdir. Savaş yakındır, ellerini çabuk tutmaları ve hazırlıkları bitirmeleri gerekmektedir." (DİKKAT! Serinin ilk kitabından başlanması, senaryonun anlaşılması için önerilir.) 🂫 Karakterler:...