◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-action

⊗ [X-WATT: 3] - BÖLÜM 25 ⊗

"Fena mutluyum, neden diye sorarsanız 5. Kitabın senaryosunu buldum. Gözden kaçırdığınız çok büyük 2 adet detay var. Biri 5. Kitabın baş prologu olacak, diğerini de panoda duyurular bölümünde açıklayacağım soru şeklinde. 😁
(YAPILDI!)"

[GIRIŞ]

Namjoon'un gidişinden sonra Taehyung 10 dakika kadar dışarıyı seyretti düşünceli bir şekilde ve derin bir nefes alarak sakince balkon kapısını açıp eve girdi. Ahşap kapıyı arkasından çekerek kapattıktan sonra yavaş adımlarını Jennie'yle odalarına doğru ilerletti. Odaya girerek kapıyı kapattı ve ışığı açmadan odanın içine sızan ay ışığıyla aydınlanan yatağa adımladı. Üzerindeki haoriyi çıkarıp yere koyarken yavaşça yatağa sıvıştı ve kollarını genç kızın arkasından beri beline sardı. "Jennie."

Seslendi mırıldanarak. Genç kız uyuyordu ama kendisini işittiğine emindi Taehyung. "Jennie?"

Yavaşça doğrulup üzerine eğilirken Jennie uykusundan ayılırmışcasına derin bir nefes verip sırtını yatağa yasladı doğrulurken. Arkasına dönecekken Taehyung'un geniş bedenine çarptığı için dönemedi.

"Jennie." Üçüncü defa adını mırıldanınca Taehyung, Jennie uykusunun en hafif evresinde olduğundan sesini işitti ve gözlerini aralayıp kaş çatarak baktı. "Hm, ne oldu?" Uykulu uykulu mırıldanınca Taehyung istemsizce kıkırdadı bıyık altından.

"Gitmemiz gerek güzelim." Dediğinde Jennie çoktan uykuya dalmıştı bile yeniden. Taehyung sabır dileyerek genç kızın başını yastığa koydu ve üzerine çıkarak saçlarını geriye çekerken Jennie ayıldı. Esnediğinde Taehyung bıyık altından istemsizce güldü.

"Ne gülüyorsun?" Jennie uykudan yeni uyandığı için kızarmış gözleriyle kendisine bakarken Taehyung burnunu yanağına sürttü ve kalın sesiyle konuştu. "Tatlı görünüyorsun."

"Dalga geçme." Jennie'nin sözüne bu defa yeniden güldü Taehyung. "Olur geçmem."

Başını geriye çekince Jennie başını önüne çevirdi ve kendisine baktı. "Hm."

"Hm?"

Jennie sessizce kendisine bakarken Taehyung ona karşılık veriyordu ifadesizliğe bürünen yüzü ve bakışlarıyla. Jennie'nin bileklerini başının üzerinde birbirinden ayrı şekilde tuttuğunu fark etmesi zaman almayan Taehyung'un bakışları, genç kızın üzerine giydirdiği kazağın omuz detaylarına ve aşırı ter içinde kalmış boynuna kayınca yüzünü buruşturdu. "Kazak giydirmekle hata etmiş olabilirim."

"Seni kutluyorum bunu fark ettiğin için." Jennie ifadesizlikle esnerken konuştu bakışlarını pencereye çevirip. "Yün giydirdin bir de."

"Aklıma başka bir şey gelmedi, kusura bakma." Dedi Taehyung başını sallayıp. Jennie sessiz kalarak yorgun gözlerle kendisine bakarken bileklerini kurtarıp yavaşça genç adamın gri tişörtünün eteklerini açtı ve karnından beri göğsüne doğru çıkarırken Taehyung bir elini genç kızın çıplak bacağına dokundurdu.

Jennie dirsekleri üzerine çıkıp kulağına eğilerek fısıldadı. "Uzun zamandır yapmamıştık."

Taehyung tek eliyle tişörtünü üzerinden bir hamlede çıkarıp yavaşça yere koyarken Jennie kendini yatağa bırakıp baktı. Jennie'nin üzerindeki koyu kahverengi boğazlı yün kazağı eteklerinden tutup başına doğru çekerken Jennie boğaz kısmını başından çıkarmakta zorlandı. Taehyung halledebileceğini düşünerek dudaklarını köprücük kemiğine dokundurup tenini koklarken bacaklarını beline sararak, Jennie kazağı çıkarmayı başardı. Başının üzerine kaldırdığı kollarından faydalanan genç adam, kol altından göğüs kısmına dokundurdu dudaklarını. O ara Jennie çıkardığı kazağı yere atmaya çalışırken huylanarak kıpırdanmaya ve kıkırdamaya başladı. Taehyung başını çekip yüzünü bakarken Jennie kıkırdamayı kesmiş sessizce kendisine karşılık veriyordu. Başını boynuna gömüp dilini tenine dokunduran Taehyung'un siyah saçlarına doğru parmaklarını geçiren Jennie, yattığı yerde dikleşerek kalçasını çıkardı Taehyung'un kolunun üzerine yatmamak için belini çekip ve başını çevirip pencereden dışarı bakındı. Genç adamın sert öpüşlerine istemsiz olarak arada hafiften inliyordu ve utanıyor olsa bile bunu engellemiyordu da. Taehyung hiçbir ses etmeden yapmak istediğini yapıyordu zaten.