(Epic Seven OST - Story Theme 15)
[GIRIŞ]
Gözlerini zorlukla aralayan genç kız, yattığı yerde kıpırdanmaya başlamışken yüzünü buruşturarak ağrı içinde sızlandı. Ayılırken bakışlarını bulunduğu mekanda gezdirdi kısa bir süre.
Karanlık bir odadaydı, yatakta yatıyordu. Ilıktı odanın içerisi, üşümüyordu. Üzerinde ince bir battaniye bulunuyordu.
Genç kız başını kaldırıp yavaşça doğrulurken neden orada olduğunu sorguladı. Üzerindeki siyah elbiseyi fark edince kaşlarını çattı. Yutkunarak odanın içerisine bakınırken doğrulup ayağa kalktı. Derin nefes alarak eski ahşap duvarlı odadan koridora çıktı. Etrafa bakınırken şüphe içinde duraksayıp cılız sesleri dinledi.
Konuşma sesleri gürültü misali kısık tonda kulağına ulaşıyordu.
Adımlarını seslerin geldiği yöne doğru ilerleterek ahşap kapının arkasına saklandı ve içeriyi gözledi. İri yarı bir sürü adamın bulunduğu bir kahvehaneydi içerisi. Bar masası, oduncu kılığındaki dev kılıçlarını şov yapanlar ve alkollerini diklerken kanlı güç gösterilerini keyifle seyreden sakalı uzun adamlar...
Genç kız dağınık saçlarını omuzlarına örterek üzerindeki geceliği saklamaya çabaladı. Aklına gelen olasılıklar dahilinde şüpheleri onu korkutmaya yetmişti.
Bulunduğu yer neresiydi bilmiyordu lakin oradan gitmesi gerektiğini hissediyordu.
Kapıdan hızla uzaklaşarak evin içinde çıkış kapısını ararken diğer kapıdan çıkan iri yarı iki adamla göz göze geldi. Sırtlan görmüş ceylan gibi korku içinde yutkunan genç kız, anlık refleksle birkaç adım gerilediğinde adamlar sırıttı.
"Bakın burada kim varmış, küçük kedi yavrusu uyanmış!" Diye gürledi kalın ses tonuyla keskin bakışlı adam. Diğeri konuştu. "Günaydın güzellik."
"Siz kimsiniz?" Doğrudan sordu genç kız, lafı dolandırmadan. Lakin sesi kısık çıkmış olmalıydı ki adamlar duymamışlardı söylediğini. Bara açılan kapı aralandı ve içeriden başka bir adam girdi kaslı ve büyük cüssesiyle, genç kıza baktı. "Ne zaman uyandın sen?"
"Kimsiniz dedim!" Diye bağırdı bu sefer genç kız. Sırıtan adamlardan birisi diğerine dalga geçermişcesine fısıldadığında genç kız duyduğu şeyle yerine mıhlandı.
"İyi becerememişsin, hala sapasağlam ayakta duruyor ahbap."
Adam gülerken diğeri cevap verdi. "Bana beceriksiz mi diyorsun? Seni görelim bir de, ha?"
Genç kız korkuyla sessizce yutkunurken soğuk elleri titremeye başladı. Kaskatı kesilen parmakları hafifçe karnına dokundu. Bakışları donuk, beyni bulanıktı o anda. Söyleneni algılamıyordu.
"Sana yürü dedim, duymadın mı?!" Kapının önündeki iri adam hızla genç kıza atılarak kolundan sertçe kavradığı gibi peşinden sürüklerken genç kızın ince bedeni savrularak öne doğru düştü. Adam hiç de kibar olmayan bir tavırla kendisini yerden hışımla kaldırarak koridorda ilerletirken başka bir adamın kendisine seslenmesiyle duraksadı. Kıza çevirdi keskin bakışlarını. Yan tarafındaki ahşap masanın üzerinde duran halatı alarak genç kızın ellerini yakaladığı gibi direğe doladı ve bileklerini bağlamaya başladı. Sırtına aldığı darbeyle acı içinde yüzünü ekşiten genç kız yutkunurken bileklerini bağlamayı bitiren adam yeri dövermişcesine adımlar ata ata uzaklaştığında iki adam genç kızın acınası haline bakarak gülüp ahşap kapıdan salona girdiler. Peşlerinden sertçe kapanan ahşap kapının gıcırtılı sesiyle genç kız kararlı bakışlarını kaldırdı, bedeninde elektrik akımı dolanarak bileklerindeki halata çarptığında halat yırtılıp yere düştü. Genç kız soğuk bir öfkeyle yere düşen halata baktı, eğilerek eline aldı ve ses çıkarmadan ahşap kapıya bağlayıp düğüm attı. Diğer ucunu kapının üzerindeki odunlara bağladıktan sonra tuzağı ayarladı, işini bitirince çaktırmadan arka kapıya doğru koştu köşeden dönüp. Karanlık koridorun sonundaki kapının kilidini zorlukla açtığında ahşap kapıyı araladı, soğuk havanın suratına çarpmasını umursamadan peşinden kapıyı kapatıp kilit vurarak arkasına bakmadan koşmaya başladı.
Karanlığın hakim olduğu ıssız ve soğuk geceyi bir tek meşaleler aydınlatabiliyordu. Arkasını kontrol ederek kaçmaya çalışan genç kız ormanın girişine geldiğinde karanlığa doğru ilerleyerek eski usul kulübe görünüşlü bar hanesine çevirdi gözlerini. Bir kurt misali acımasız ve keskin bakışlarını yanan meşalelere çevirdi. Yakalanmamaya çalışarak hızla koştu ve meşalelerden birisini kaptığı gibi karanlık ormana doğru depar atmaya başladı. İçeriye girdiği anda meşaleyi bıraktı. Hızla koşarak kaçarken yere attığı meşalenin ateşi, koca ormanı saniyeler içerisinde yakmaya ve kül etmeye başladığında genç kız arkasına baktı duraksamadan ve cebindeki saati çıkarıp ayar tuşuna basılı tutarak bir portal açtı. İçeriye girmeden önce kulaklarına gür bağırışlar ulaştığında tüyleri diken diken oldu.
Arkasına bakma gereği bile duymadan, tereddütsüz bir şekilde portalın içerisine girdi ve arkasından kapıyı kapattı.
[BÖLÜM SONU]
"Şarkının ayrı bir havası var, bölümün ayrı... Kızı tecavüz etmeleri ayrı bir saçmalık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-action
Fantasy"Yeniden bir araya gelen ekip üyeleri, bu sefer daha güçlülerdir. Savaş yakındır, ellerini çabuk tutmaları ve hazırlıkları bitirmeleri gerekmektedir." (DİKKAT! Serinin ilk kitabından başlanması, senaryonun anlaşılması için önerilir.) 🂫 Karakterler:...