⊗ [X-WATT: 3] - BÖLÜM 82 ⊗

252 32 24
                                    

[GIRIŞ]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[GIRIŞ]

Sabahın erken saatlerinde esneyerek yattığı yatakta doğrulan Namjoon, uykusu dağılır dağılmaz gözlerini aralayıp başını çevirerek etrafa bakındı. Sersemliğini umursamadan üzerindeki battaniyeyi bir hışımla üzerinden çekerek çıplak ayaklarını zemine düşürdü. Ayılmaya çalışarak uyuyan üyelere bakındığı esnada gözü toplanmış yatağa kaydı.

Anlaşılan Jisoo erkenden kalkmıştı.

Namjoon hiç umursamadan esneyerek yatağından kalktı ve hızlı bir şekilde düzeltti. Üzerindeki salaş tişörtü çıkarıp giyindikten sonra yatakhaneden çıktı, ahşap merdivenlerden zemin kata inerek kolejin güneş ışığı giren ana hol kapılarını ardına değin açtı.

Mükemmel bir sessizlik vardı; bahçe tertemizdi, kuş cıvıltıları kısıktı ve ağaç hışırtılarıyla birlikte sanki ilkbahar ayındaymışcasına özgür görünüyordu etraf.

Namjoon içinin açıldığını fark eder etmez dikkatini bahçeye yöneltti. Adımlarını ilerleterek yan tarafa doğru yürürken saatini kurmaya başladı.

05:36.

Henüz birkaç dakika vardı göreve gitmeleri için. Kahvaltı edilmesi maximum 12 dakikaydı, hazırlanma ve toparlanma süreci ise 5 dakika. Yeterli süreydi.

Saatini ayarladıktan sonra ellerini eşofmanının ceplerine sokarak arka tarafa ilerlemek için sola döndü, taş basamaklardan inerek amfi tiyatro tribünlerinden rastgele bir yere oturdu. Bu güzel sessizliğin verdiği huzuru hissettikçe sakinleşiyordu zihni.

Bir yandan esnerken yanı başında nefes sesleri işiterek bakışlarını hemen yanına oturmak üzere olan genç kıza çevirdi. "Erkencisin?"

Koşuyu yeni bitirmiş olan Jisoo, kendisinin ne dediğine aldırış etmeden yanına oturdu. "Sana da günaydın."

Namjoon kıkırdadı, genç kızın yorgun halini incelerken. "Ne bu hal? Öküz kovalamış gibisin."

"Ha ha ha!" Jisoo anlık güldü. "Sabah koşusu. Isınmak için."

"Hmm." Dedi Namjoon anladığını belirtirmişcesine başını sallayarak, bakışlarını kaçırırken. Jisoo dirseklerini dizlerine yaslayarak etrafa bakındı. "Sen ne yaptın?"

"Uyanalı 3 dakika oldu."

"Günaydın." Dedi Jisoo tekrardan. Namjoon başıyla onaylayınca tebessüm etti.

"Uyanır bizimkiler birazdan, kahvaltı edelim de çıkarız."

Jisoo onu onayladı. "Giderken profesörden bilgi alalım."

"Eski günleri hatırladım, ne günlerdi..." Namjoon hüzünlenmiş gibi bir tavır takınarak yüzünü buruşturduğunda Jisoo güldü. "Azarlar dururdu, hatırlıyor musun?"

"Hatırlamamak mümkün mü? En son Lali ve Kook mini mini birer veletlerken koşu yarışması düzenleniyordu, bizim bıcırıklar koşu pistinde az turlamamışlardı kovalamaca adı altında. Şerefsizler, onlar yüzünden azar yemiştik." Dediğinde Jisoo kahkaha attı. "Ne beklersin, onlar için oyundu."

"Bir de bütün tribünü ayağa kaldıran Hoseok yok mu, Jennie oradan 'HAYDİ LALİSA, HAYDİ JUNGKOOK!' Diye bağırırken kulağım patlamıştı."

"Hahahahah!" Jisoo omzuna vurdu Namjoon'un. "Sen zaten çok mıymıy bir şeydin, hiç konuşma."

Namjoon kaşlarını kaldırarak baktı. "Her alışverişten dönüşümüzde bütün kıyafetleri kesip biçmek için beni de diğerlerini de tehdit eden Jisoo mu söylüyor bunu?"

Jisoo başını eğerek 'Hiç yakıştıramadım evladım,' bakışı atan teyzeler gibi bakınca Namjoon gülmeye başladı. Jisoo kıkırdadı bakışlarını çevirerek.

Bileğindeki lastik tokayı parmakları arasına alarak siyah dalgalı uzun saçlarını ensesinde toplarken Namjoon kendisine doğru döndü. "Bırak bana, tokayı ver."

"Ben yaparım zahmet etme." Dedi Jisoo, Namjoon dinlemeyerek tokayı eline alıp genç kızın arkasını dönmesini bekledi. Kalın telli gür saçlarını nazikçe toplayarak ufak bir topuz yaptıktan sonra bağladığında Jisoo'dan kendisine doğru dönmesini istedi. Genç kızın kulaklarının önünden ufak saç tutamları indirirken gözleri anlık Jisoo'nun yukarı doğru kıvrılan dudaklarına kaysa da geri çekti.

Jisoo'nun ona karşı hisleri olduğunu bildiğini biliyordu. Zaten kendisi söylemişti, bu yüzden yaptığı hareketleri yanlış anlamayacağını biliyordu. Genç kadının ses çıkarmaması ve izin vermesi de iyiydi bir yandan.

"Hoş oldu." Dedi göz atmak için kafasını geriye çekip bakarken. Jisoo kaşlarını kaldırarak baktı. "Öyle mi? Bir bakayım."

Bileğindeki metal zırh parçası görünür olduğunda yansımasına baktı Jisoo. Abartıyla şaşırdı. "Aman tanrım, yüce tanrım... Sen bunu nasıl yaptın?!"

Namjoon 'İşin ustası burada, sorduğun soruya bak,' der gibi bakınca Jisoo tuttuğu kahkahasını patlattı. "O nasıl mimik? Tanrım, şaka bir yana hoş olduğu doğru."

Zırhını kapatırken başını geriye çekip poz verdi. "Güzel mi bak bakayım."

Namjoon gözlerini kıstı önce. Ardından bir süre sessizce baktıktan sonra başını çevirdi. Dirseklerini dizlerine yaslarken Jisoo kulağına yanaştı ve fısıldadı.

"Sen yapmışsan çok güzel olduğuna eminim."

Ufaktan tebessüm ederken Namjoon'un başını hafiften yana doğru çevirmesiyle bir nefes uzağında olan genç kadının gülümsemesine baktı genç adam. Jisoo rahatsızlık duymadan çok yakın bir mesafeden yüzünü incelerken genç adamın, anlık istekle dudaklarını dudaklarına örttüğünde Namjoon şaşırsa da belli etmedi. Jisoo burnundan derin bir soluk alırken yavaşça dudakları arasına bir nefeslik mesafe koyduğunda Namjoon bakışlarını genç kızın açıktaki boynuna çevirdi, sıcak parmak uçları boynuna dokundu. Genç kız kendisini öpmeye devam ederek dilinin ucunu genç adamın dilinin ucuna dokundurduğunda dudaklarını araladı. Namjoon dilini hareket ettirdiğinde Jisoo dudaklarını dudaklarına kapattı yeniden ve yutkunarak hemen geri çekti dudaklarını. Bakışları bakışlarına değerken Namjoon yavaşça masaj yaptığı boynundan parmaklarını çekti. Jisoo ayağa kalkarak afallamış genç adamın önünden geçerken lacivert taytının Namjoon'un eşofman giymiş olduğu bacaklarına değmesinden rahatsızlık duymadan taş basamakları çıktığında seslendi. "Kahvaltıya gideceğiz, geç kalma."

Arkasından gülümseyerek koleje girmek üzere oradan ayrıldığında Namjoon zorlukla yutkundu ve kendiliğinden gelen bir kapalı sırıtışla dizlerine yasladı dirseklerini. Derin bakışları çevrede dolaştı bir süre.

[BÖLÜM SONU]

"Namsoo'dan ilk etkileşim."

◄[Ⓧ]► X-WATT 3: Diriliş® | #f-actionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin