"Senin burada çalıştığını bilmiyordum."
Onun sessizliğinden faydalanarak sorduğumda "Ben de seni burada görmeyi beklemiyordum." dedi şaşkınlıkla. İkimiz içinde şaşırılacak bir durum olmuştu.
"Sen geç içeri. Arabayı çekip geleceğim." dedikten sonra yanımdan uzaklaşırken arkasından bakmayı kesip rengi solmuş koltuğa oturdum. Karşılıklı iki koltuğun arasında kovada ateş yanıyor ve ısı yayıyordu.
Üşümüş ellerimi ateşe tutup ısıtırken Bartın'a baktım. Bizim araba hareket ettiğine göre binmişti bile. Arabayı içeri çektikten sonra aşağı indi. Babam ve ustasıyla bir şeyler konuştuktan sonra yanıma geldi.
Babamlar sağ tarafımda kalırken Bartın sol tarafa geçip semaverden çay doldurdu bana. Bardağı koltuğun tahta başlığına koyduktan sonra karşımdaki koltuğa oturdu. Kenardaki rengini kaybetmiş bezi alıp ellerini silerken "Sen ders çalışmak dışında bir şeyler yapıyor muydun?" diye sorduğunda güldüm.
"Ara sıra nefes alıyorum işte."
Sözlerimin ardından elindeki bezi kenara bırakıp kafasını sola çevirerek güldü. "En azından yaşıyorsun yani."
Önüme gelen saçlarımı arkama doğru atarken "E-e senin çalıştığını bilmiyordum. Hiç konusu geçmemişti." dediğimde arkasına yaslanarak "Motorlu araçlar bölümünde okuyorum. Stajlarımız 12. sınıfta ama ben bu seneden başladım. Boş olduğun vakitlerde Salim amcaya yardım ediyorum." diye açıkladı.
Aklıma gelen soruyu sorup sormamak arasında kalsam da sormaya karar verdim. "Sadece kendini geliştirmek için mi başka sebepleri de var mı?" Biraz özel bir soru sormuştum, bu yüzden cevap vermese bile sorun etmezdim.
Bakışları ateşe dalarken "Başka sebepleri de var." dedi. Sesi o kadar derin çıkmıştı ki, altında başka sebepler yattığı belliydi. Onu daha fazla zorlamak istemediğimden konunun üzerine gitmedim.
"Feyza ile aranız kötü mü hala?"
Sorusuyla bu sefer durgunlaşan ben olurken başımı aşağı yukarı salladım. "Evet, hala kötü. İyi olacakmış gibi de durmuyor." Çayın son kalan yudumunu içtim ve ona baktım. Bakışları direkt yüzümdeydi. Gözlerini çekmeden bana bakmaya devam ettiğinde istemsizce gülerek bakışlarımı kaçırdım.
"Dik dik baktığın için gülesim geliyor."
"Gül. Yakışıyor."
Gülümsemem donuklaşırken ona baktım. Yüzünde hafif bir tebessümle baksa da sesi ciddiydi. Ne diyeceğimi bilemezken babamın sesiyle ona döndüm.
"Eva! Hadi gidiyoruz!"
"Tamam!"
Ayağa kalkıp Bartın'a baktım. Ne diyeceğimi bir an bilemezken "Görüşürüz." diyebildim sonunda. Başını onaylarcasına salladığında hafifçe tebessüm edip babamın yanına gittim ve arabaya bindim. Hava almak iyi gelmişti. Şimdi sıra eve gidip saatlerce ders çalışmadaydı.
¤¤¤
Gözlerimin yanmaya başladığını hissederken son soruyu da çözüp test kitabını kapattım. Masamın kenarındaki saate baktığımda 11'e geldiğini gördüm. Saat 2'den beri çalışıyordum. Arada tabii molalarım ve kaytarmalarım olmuştu.
Şarjdaki telefonumu alıp ışığı kapattım ve yatağa yattım. Eren'den yarım saat önce gelmiş olan mesaja tıkladım.
Eren Aykut: Selam...
Eren Aykut: Ne yapıyorsun?
Erenlendiniz: Sen beni mi merak ettin?
Erenlendiniz: Seni yerim <3
@aykuteren çevrimiçi.
Yazıyor...
Eren Aykut: :)
Erenlendiniz: Tamam ciddileşiyorum
Erenlendiniz: Ve soruyorum.
Erenlendiniz: Bir şey mi oldu?
Eren Aykut: Aslında benim sana bir şey söylemem gerek.
Erenlendiniz: İyi bir şey mi kötü bir şey mi?
Eren Aykut: Emin değilim.
Erenlendiniz: O halde bekleyebilir.
Eren Aykut: Ne zamana kadar?
Erenlendiniz:
Eren Aykut: Ama önemli.
Erenlendiniz: Hayır.
Erenlendiniz: En azından yarına kadar bekle.
Erenlendiniz: Güzel bir günü kötü sonlandırmak istemiyorum.
Eren Aykut: Ya senin için daha kötü olacaksa.
Erenlendiniz: Eğer kötü bir şeyse,
Erenlendiniz: Vakti zaten fark etmez.
Erenlendiniz: En azından bu gece de mutlu uyuyayım.
Erenlendiniz: Mutsuz olmam gerekirse yarın mutsuz olurum.
Eren Aykut: Özür dilerim.
Erenlendiniz: Dileme.
Erenlendiniz: Seni sevmeyi kalbim seçti.
Erenlendiniz: Ve o pişman değil:)
¤¤¤
-Neler oluyor sizce?
-Gidişat nasıl?
-Ve shipleriniz neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...