3.3

5.7K 268 137
                                    

"Eva, uyan kızım."

Babamın sesi kafamın içinde yankılanırken gözlerimi zorlukla açtım. Arabanın camından gördüğüm yüzlerle daha çok kendime gelirken bakışlarım etrafta dolandı. Evde olmayı bekleyen bana, sanayide olmamız şok etkisi yaratırken hafifçe öksürüp arabadan indim.

Bartın ve Salim amca bana bakarken utançla saçlarımı düzelterek "Kusura bakmayın, ben biraz yorgundum da." dedim içime kaçan sesimle. Babam ve Salim amca bu halime gülerken Salim amca "Olsun kızım. İnsanlık hali. Hadi içeri geç sen." dedi.

Başımla onu onaylarken Bartın'a bir bakış attım. Bakışlarımız birleştiğinde ikimiz de hafifçe gülümsedik. Ben içeri geçtim ve koltuğa oturdum. Bartın da arabayı çekip gelirdi. Bir ayda buraya birkaç kez geldiğimiz için artık alışkanlık olmuştu burada çay içmek.

Tahmin ettiğim gibi Bartın kısa bir süre sonra geldiğinde kenardaki bezi alıp ellerini silmeye başladı. Her seferinde bunu yaptığından sabırla onu bekliyordum.

"Berbat gözüküyorsun."

Bakışları beni bulurken güldüm. Tahmin edebiliyordum nasıl göründüğümü. Uykusuzluktan kızaran gözler, saçma sapan yapılmış bir topuz, dağınık üst baş...

"A-a bence fena sayılmam ya..." diyerek kendimle dalga geçtiğimde güldü. Koyduğu çayı önüme bırakırken "Tabii. Bir ölü gibi gözükmek için bir kefenin eksik." dediğinde kahkaha attım.

Kendi çayını da alıp karşıma oturduğunda yüzüme baktı. "Kendini bu kadar yıpratma." Az öncekinin aksine ciddi ama yumuşak bir tonda konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Elimden geleni yapmaya-"

"Yapmıyorsun. Elinden gelenin fazlası için çabalıyorsun hem de gerek yokken. Zaten iyisin."

Birkaç saniye sessiz kaldım. Sözleri haklı olduğu için söyleyecek bir şey bulamadım. Dudaklarım birkaç kez aralanıp tekrar kapandı. Konuşmaya niyetlendiğim sıra babamın sesini duydum.

"Eva!" Babam görüş alanıma girdiğinde "Arabanın işi uzun sürecekmiş. Annen, Eva eve gelsin diyor. Yürüme gidebilir misin, taksi çağırayım mı?" dediğinde "Kendim giderim." diye cevap verdim.

Çantamla beraber ayaklanırken babam bana tereddütle bakıyordu. "Taksi mi çağırsak Eva? Tek başına yürüme. Hava kararmaya başlıyor."

"Sorun de-"

"Beraber gidebiliriz."

Bartın'ın sesiyle ona döndüğümüzde devam etti. "Mesaim bitti. Eva'ya eşlik edebilirim."

Babam tek kaşını kaldırıp ona bakarken "Zahmet olmasın." dediğinde "Yakın yerlerde oturuyoruz." diye cevap verdim. Tek başına gitmektense Bartın'la gitmeyi tercih ederdim.

"Tamam o zaman. Oyalanmadan gidin. Eve gidince mesaj at."

Babamı onayladığımızda sanayiden çıktık. Hava oldukça soğuktu. Montumun fermuarını sonuna kadar çekip şapkamı da kapattım. Bartın üşümüyor mu diye ona baktığımda güldüğünü gördüm. "Neye gülüyorsun?"

"Sana."

"Bana mı? Neden?"

"Çocuk gibisin." diye cevap verdiğinde kaşlarımı çatmak yerine güldüm. "Sağ ol ya." diyerek alaya aldığımda "Rica ederim." dedi gülerek.

Telefonuma mesaj geldiğini hissettiğimde cebimdeki telefonu çıkarıp mesaja baktım.

Delilendik

Arya: Öldünüz mü?

Uraz: Yioo

Arya: :/

Ediz: Antremandaydım ben.

Yalın: Ben de Ediz'le beraber antremandaydım.

Dilay: Anneme yardım ediyordum. Misafir gelecekmiş akşama.

Arya: Kim geliyor?

Dilay: Görkemler.

Ediz: Görkemler mi?

Dilay: Evet.

Ediz: Akşama buluşsak mı?

Arya: Bana uyar.

Uraz: Bana da.

Yalın: Ben de boşum.

Dilay: Annem misafir varken izin vermez.

Ediz: Ben izin alırım.

Ediz: Eva ve Bartın nerede?

Arya: Eva net ders çalışıyordur.

Uraz: Bartın da kesin Salim amcayla tavla atıyordur.

Eva: İki dakikada dedikodumuzu da yaptınız.

Eva: Ayıp ayıp.

Eva:

Eva: Bartın ile beraber eve gidiyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eva: Bartın ile beraber eve gidiyoruz.

Eva: Uraz, Bartın diyor ki

Eva: Seninle görüşeceğiz.

Uraz: Uraz kim?

Uraz: Benim adım Ebubekir Sıddık.

Eva: CFKSBCKSJCKDBKC

Arya: Salak ya cksbckdbck

Uraz: Ayb oluo

Eva: Neyse neyse.

Eva: Bartın ben gelirim diyor.

Eva: Ben büyük ihtimalle gelemem ama yine de denerim şansımı.

Ediz: O halde herkes gelmeye çalışsın.

Ediz: Kola ve çekirdekler benden. Okulun oradaki parkta gelirsiniz.

Ediz: Bir saat sonra görüşürüz.

●●●

-Şöyle bir ortam için nereye başvurmamız gerekiyor?

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gözyaşlarıma Dokundun | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin