Sınavlarım başladığı için bölüm atmayı unutmuşum. Yani anlayacağınız yine yangınlar yine ben...
Şu iki haftayı bir an önce atlatayım n'ooluuur... Dua edin bana♡
_________
Bakışlarım tanımadığım simada dolaşırken uzattığı peçeteyi alıp kibarca burnumu sildim. Kibarca sildiğimden olsa gerek, pek işe yaramasa da ona dönerek üstünü süzdüm. Bizim okulun forması vardı ama daha önce hiç gördüğümü hatırlamıyordum. Hoş, o kadar şubenin olduğu 30 kişilik sınıflarda görmemiş olmam normaldi."Yeni öğrenciyim. O yüzden tanımıyorsun beni."
Düşüncelerimi bölen sesiyle tekrar ona baktığımda "Bizim okuldan olsan da tanımazdım." dedim umursamazca. Yüzünde kibirli bir sırıtış meydana gelirken "Emin ol. Bu okulda olsaydım, benden haberin olurdu." dediğinde omuz silkerek önüme döndüm.
"Yakışıklı değil miyim yani?"
Derin bir nefes bırakıp ona dönerken "Ne alaka?" diye sordum. Gerçekten herkes alakası olmayan şeyler sormaya çok meraklıydı. Yine de onu terslemek yerine bakışlarımı yüzünde gezdirdim.
Bal rengi gözleri, sarı saçları, belirgin çene kemikleri, düzgün dudakları ve burnu vardı.
Yakışıklıydı ama umrumda değildi.Bakışlarım onda fazla onaylanmış olacak ki gülmeye başladı. Boş bakışlarla ona bakarken o gülmeye devam ediyordu. Sonunda bakışlarımı fark edip durduğunda "Fazla mutlu gözüküyorum değil mi?" diye sordu.
"Fazlasıyla." dedim dişlerimin arasından.
Yüzünde acı bir gülümseme belirirken "Her şey göründüğü gibi değil işte." diyerek arkasına yaslandı. Benim canım nasıl acıyorsa, onunki de acıyordu. Bunu sesinden ve gözlerinden anlayabiliyordum.
Onun gibi arkama yaslandığımda ikimizde aynı anda derin bir nefes verdik. İstemsizce gülerken ona baktım. Şimdi aynı anda gülüyorduk. Nasıl bir psikolojideysem artık, duygularım birbirine karışmıştı.
Elini birden bana uzattığında "Eva." diyerek elini sıktım. "Güzel isim Eva. Ben de-"
"Yalın!"
Bakışlarım sesin sahibine döndüğünde okul merdivenlerindeki ellili yaşlardaki kır saçlı, orta kilolu adama döndü. Tahminimce adını yeni öğrendiğim Yalın'ın babası oluyordu.
Tekrar Yalın'a baktığımda "Babamın da dediği gibi, ben de Yalın. Ve şimdi gitmem gerek. İşlemlerim halledilmiş olmalı." diye açıklama yaptı. Başımı sallayarak onu onayladığımda yerinden kalktı. Birkaç adım ilerledikten sonra arkasına döndü.
"Sık sık görüşelim Eva."
Ardından merdivenlerden inmiş olan babasının yanına gitti ve beraber park halinde duran gri arabaya ilerlediler. Ben arkasından öylece bakarken ne kadar garip bir tanışma olduğunu düşünüyordum. Yine de iyi gelmişti. En azından ağlamam durmuştu. Şimdi geriye üzüntü ve sinir kalmıştı.
Çalan zil, bu duygularımı bir kenara bırakmamı söylerken istemeye istemeye sınıfa ilerlemeye başladım. Kesinlikle bunların üzerine matematik çözmek çok iyi giderdi (!).
¤¤¤
Bartın: Feyza ile kavga etmişsiniz.
Bartın: Benim yüzümden mi?
Eva: Hayır.
Eva: Bu tartışmanın bir gün olacağı zaten belliydi.
Bartın: Yine de benim yüzümden.
Bartın: Ağlamana sebep de olmuşumdur kesin.
Eva: Senin yüzünden değildi.
Bartın: Benim yüzümden ama neyse.
Bartın: Ne dersem diyeyim, benim suçum olmadığına inanmayacaksın.
Eva: Çünkü senin bir suçun yok.
Eva: Kimseyi zorla sevmek veya sevgili olmak zorunda değilsin Bartın.
Eva: Gerisi de Feyza'nın sorunu.
Eva: Olan oldu. Ben bir suçlu aramıyorum.
Bartın: Peki.
Bartın: Yine de ağlama.
Bartın: Ağlamak kimseye yakışmıyor.
Eva: Bu güzel tesellin için çok teşekkürler cjdbcksbf
Bartın: Rica ederim :)
¤¤¤
♤Sizce Yalın nasıl biri? Ve bu hikayedeki yeri neresi olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...