Binadan dışarı adım attığımda sağa sola bakarak durağa gitmeye başladım. İçim kıpır kıpırdı. Bugün bizim birinci günümüz sayılıyordu. Uzun zamandır hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum. Kaygısız, mutlu ve güvende... Güzel duygular sarmıştı dört yanımı. Kötü duygular yaklaşamıyordu bile. Buna ne ben izin verirdim ne de Bartın. Biz birbirimizin koruyucu meleği olmuştuk.
Aptal aşık moodunda durağa geldiğimde Bartın'ı göremedim. Suratım anında asılırken telefonumu çıkarıp mesajlara girdim. Hala günaydın mesajımı görmemişti. Hızlıca bir mesaj daha yazdım.
Eva: Duraktayım. Sen neredesin?
Mesajı gönderip birkaç dakika bekledim ama çevrimiçi olmadı. Umutsuzca telefonu cebime koyarken duraktakilere göz gezdirdim. Bakışlarım bizim sınıftan Caner'e döndüğünde göz göze geldik. Caner uzaktan bildiğim kadarıyla iyi biriydi. Ama çok muhabbetimiz olmamıştı.
Başını hafifçe sallarken gülümseyerek "Günaydın." dediğinde ben de aynı şekilde "Günaydın." dedim. "Sınava çalıştın mı diye soracağım ama aksi mümkün değil dimi?" Çalışkanlığıma atıf yaptığında gülerek omuzlarımı 'Bilmem?' dercesine kaldırıp indirdim.
Tam o sırada arkadan omuzlarıma sarılan kollarla irkildim. Bakışlarım yana döndüğünde Bartın'ın gözleriyle karşılaştım. O kadar yakınımdaydı ki, nefesini hissedebilirdim. Ben sessizce yutkunurken "Günaydın sevgilim." dedi tatlı tatlı.
Ona bakarken eriyecek bir kıvama gelmiştim bile. Gülümsemeye çalışırken "Günaydın." dedim derin bir sesle. Kollarını geri çekip yanıma geldiğinde göz ucuyla Caner'e bakıp "Bölmedim umarım." dedi imalı bir sesle. Kıskanması beni güldürecek gibi olsa da kendimi tutup "Tabii ki hayır. Sınavla alakalı konuşuyorduk." diye cevap verdim.
"Biyoloji sınavıyla alakalı mı?" Bartın'ın sorusuyla başımı sallarken Caner "Sen yandaki okuldaydın dimi? Sizde sınavlar nasıl oluyor? Pek takmıyorsunuz galiba sınavları." dediğinde istemsizce kaşlarımı çattım. Bu önyargıdan hoşlanmıyordum.
Bartın onu onaylayacakken ondan önce davranarak konuştum. "Geneli umursamasa da Bartın umursuyor. Dersleri çok iyi. Ki öyle olmasa bile bir sorun olmazdı. Sonuçta herkes ders konusunda iyi olmayabilir. Herkesin farkı yetenekleri var."
Bir anda fazla mı yükselmiştim, emin değildim. Ama sözlerimin arkasındaydım. Caner başını hafifçe sallarken biraz bozulmuş bir ifadeyle "Öyle tabii." diyerek önüne döndü.
Onun ardından Bartın'a döndüğümde güldüğünü gördüm. 'Ne oldu?' dercesine başımı salladığımda "Benim çiçeğimin içinden bir aslan çıktı. Ona gülüyorum." dedikten sonra bana doğru eğilip "Bu halin ayrı bir aşık olunası..." diye fısıldadı.
Sözleri beni güldürürken bakışlarımı kaçırdığımda dudaklarını yanağımda hissettim. Hızlıca öpüp geri çekildiğinde gülerek yandan yandan baktım ona.
Bu sırada otobüs geldiğinde boş yerlerden birine yan yana oturup sınav kritiği yaptık. Bartın bana sorular sordu, ben de ona sordum. Birbirimizi test ettiğimiz bir otobüs yolculuğunun sonunda okula geldiğimizde otobüsten inip okulun girişinde bekleyen bizimkilerin yanına gittik.
Yalın hariç herkes gelmişti. Tam onu soracaktım Ediz ne soracağımı anlamış gibi konuştu. "Yalın az önce aradı. Uyuyakalmış. Sınavdan önceki ders gelecekmiş. Merak etmeyin dedi."
Onu başımla onaylarken Bartın'a baktım. Sevgili olduğumuzu söylemek beni çok geriyor ve heyecanlandırıyordu. Beni başıyla onaylayan sevgilimle diğerlerine dönüp derin bir nefes aldım.
"Size bir şey söyleyeceğim." diyerek söze başladığımda hepsi ciddileşerek "Bir şey mi oldu?" diye sordu. "Bir şey oldu ama iyi bir şey." diyerek sorularını cevapladığımda Arya "Neyle ilgili?" dedi. Hemen ardından aklına bir şey gelmiş gibi "Yoksa Mey'le ilgili mi?" diye ekledi heyecanla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...