Elimdeki üçgen cipsi ağzıma atıp yerken söyleyeceğim şeyi kafamda döndürüp duruyordum.
Okuldan sonra kızlarla Arya'nın evine gelmiştik. Annemlerle bu sıralar aram iyi olduğundan izin almak zor olmamıştı. Bizimkilerle beraber çalışmanın notlarıma güzel yansıması ve hepsinin iyi biri olması, anneme güzel enerji verdiğinden arkadaşlarımı seviyordu.
Arya'nın ailesi iş için şehir dışına gittiğinden onlara gelmiştik. Birkaç abur cubur almış, onları yiyorduk. Kız kıza sohbete ihtiyacımız olduğundan erkekler gelmemişti. Yani sonucunca biz üçümüz kalmıştık.
Derin bir nefes aldım ve söyleyeceğim şeyi dolandırmadan söyledim.
"Ben galiba Mey'den hoşlanıyorum."
İkisi aynı anda gözlerini kocaman açıp "Ne?" dediğinde gülmek istesem de kendimi durdurdum. Kalbim küt küt atıyordu. Çok gergin ve heyecanlı hissediyordum. Sanki kalbim her an yerinden çıkacakmış gibiydi. Mey ne zamandan beri bende bu etkiyi yaratıyordu hiç bilmiyordum.
"Kalbime iniyordu manyak! Öyle bir anda söylenir mi bu? Zaten tahmin ediyorduk ama senden duymayı beklemiyorduk."
Arya şaşkınlıkla konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım. Ben de beklemiyordum bunu. Ama Mey işte. Önce güvenimi kazandı, sonra da bu... Beni yavaş yavaş kendine bağladı.
"Şoklardayım hala ama detaylarını daha çok merak ediyorum. Nasıl anladın bunu? Ve ne zaman anladın?"
Dilay daha sakin olan tarafını konuşturarak sorduğunda dilimle dudaklarımı ıslattım. Parmaklarımla oynarken kalbimden geçenleri öylece anlatmaya başladım.
"Önce onunla konuşmak mutlu etmeye başladı. Mesaj attığında, konuştuğumuzda bir şekilde beni güldürüyordu. Hatta beni utandırması bile hoşuma gitmeye başlamıştı. Sonra yavaş yavaş onun yokluğunu hissetmeye başladım. Mesaj atmadığında onu merak ediyordum, endişeleniyordum. O yokken canım sıkılıyordu. Her an onunla konuşasım geliyordu. Ama galiba can alıcı nokta beni sevmesiydi. Ben hayatım boyunca ilk defa bu kadar sevildiğimi hissettim. Sevildiği için gözleri dolar mı bir insanın? Benim gözlerim doldu.
Bunları dile getirene kadar ben de farkında değildim. Tam olarak ne zaman nasıl başladı bilmiyorum ama ben bugün anladım. Ona sarıldığımda..."
Uzun konuşmamın ardından usulca sustuğumda "Ne zaman sarıldın? Nasıl sarıldın? Ay karşına mı çıktı?" diye sordu Arya. Çok heyecanlanmıştı.
"Bu sabah arkamdan geliyordu. Ona dönüp bakmadım. Normal bir şekilde okula gidecektim. Ta ki benim için yolunu uzattığını öğrenene dek. Belki küçük bir şey gibi gözüküyor ama öyle değil. Çok özel hissettirdi. Kafamı eğip arkama döndüm, bana sarılmasını istedim. Beni reddetmedi. Gözlerini kapat dedi sadece. Ve sonra bana sarıldı. O an kalpten gideceğim sandım."
Anlatırken yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum. İçim o kadar kıpır kıpırdı ki kanatlanıp uçacakmış gibiydim.
Sonrasında kızlara, Mey'in verdiği hediyeyi ve notu gösterdim. Ben anlattım onlar dinlediler. En sonunda konuşan Arya oldu.
"Artık Mey'i bulmalıyız. En azından ihtimalleri belirleyelim yoksa ben meraktan gideceğim."
Arya'nın sözlerine karşılık tereddütle bakarken Dilay "Bence de iyi olabilir. Zaten kesin bir sonuca ulaşmamış imkansız. Sadece seçenekleri azaltcağız." diyerek onu destekledi.
İçimdeki meraklı taraf da onları desteklediğinde yenilgiyle omuzlarımı düşürüp "Tamam." dedim. Arya sevinçle ellerini çarpıp odasından defter alıp geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...