3.0

5.7K 272 84
                                    

Erenlendiniz: Ben düşündüm.

Erenlendiniz: Ve bir karar verdim.

Erenlendiniz: Seninle arkadaş olmayı kabul ediyorum Eren Aykut.

Erenlendiniz: Bu can bu kalpten sökülecek belki ama

Erenlendiniz: Sen de bu kalpten söküleceksin.

Bugün benim kalbimdeki kelebekleri idam etme günümdü. Onları öldürecek ve kalan hayatıma öyle devam edecektim. Başka yolu yoktu.

Eren benim içimdeki sevgiye karşılık verecek durumda değildi.

Ve ben de daha fazla dayanacak durumda değildim.

Vazgeçmem sandım. Başarabilirim, ben de hikayemi mutlu sona erdirebilirim sandım ama olmadı. Bizim hikayemiz iki arkadaş olarak kalacaktı. Belki de böylesi kalbime daha iyi gelecekti. Ya da ben sadece kendimi kandırmaya çalışıyordum.

Sevgimi isteyerek vermemişken şimdi geri nasıl alacaktım ki ben?

Derin bir nefes alıp kendimi topladım ve yanımdaki Arya'ya döndüm. Ders felsefe olduğundan uyuyordu. Öğleden önceki son dersteydik.

Bana ilk teneffüs sorduğu soruya açık yüreklilikle verdiğim cevap onu rahatlatmıştı.

Olanların arkasında bir sır perdesi olsa bile hatta ben Bartın'ı daha çok tanımıyor olsam bile ona inanıyordum. Daha doğrusu hissediyordum. Bartın birini öldüremezdi. Böyle bir şeye ihtimal vermiyordum, vermezdim de.

Arya'nın kollarını sıkı sıkı birbirine doladığını gördüğümde gülerek sıranın altındaki hırkasını alıp üzerine örttüm. Tam bir kedi gibiydi şu anda. Çok tatlıydı.

Kalemi parmaklarımın arasında döndürürken tahtaya döndüm. O kadar sıkıcıydı ki benim de uykum gelmişti. Sayısal sınıfında felsefenin ne işi var, biri bana anlatsın.

Kafamı sıraya koyacağım an duyduğum zille rahat bir nefes alarak gülümsedim. Hoca "Haftaya kaldığımız yerden devam edeceğiz." diyerek sınıftan çıkarken herkes ayaklanmıştı.

Yanımdaki Arya'ya dönüp kolunu hafifçe dürterken "Arya hadi kalk. Öğle oldu." dedim nazik bir sesle. Arya gözlerini hafifçe aralayıp tekrar kapattığında güldüm.

"Uyanmıyor dimi?"

Uraz'ın sesini duyduğumda ona baktım. Bakışları Arya'nın yüzünde dolanırken hafifçe gülümsedi. Elini uzatıp Arya'nın yüzüne düşen saçını geriye doğru itti. Arya yüzüne değen parmaklarla gözlerini açıp Uraz'a baktığında "Ne yapıyorsun be?" diye sordu uykulu bir sesle.

Uraz az önceki o tatlı hallerinin aksine yüzüne bir sırıtma yerleştirip "Saçını çekecektim ama uyandın. Tüh!" dediğinde Arya kaşlarını çatarak sıradan kalktı. Onlar arasında bu garip etkileşime ses etmedim.

"Hadi gitmiyor muyuz? Cuma bugün. Bartın çıkmıştır bile."

Ediz'in sesiyle herkes toplanırken beraber bahçeye çıktık. Onlarla beraber çıksam da onlarla gitmeyecektim. Feyza ile aynı ortamda bulunmak istemiyordum.

İleride beraber yürüyen Eren ve Sude'yi gördüğümde bakışlarımı kaçırdım. Gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş. En azından denemeye değerdi. Onu ne kadar az görürsem o kadar az acı çekerdim.

Bize yaklaşan Bartın'ı gördüğümde içimi bir hüzün kapladı. Bir insanın neşesinin bile ölmesi hangi vicdana sığıyordu? Ondan gülüşünü, hayallerini hatta geleceğini de almışlardı. Buna dayanması bile mucizeydi.

"Ben de size katılabilir miyim?"

Sesin sahibine döndüğümüzde Yalın'ı gördük. Bakışlar cevap versin diye Bartın'a döndüğünde "Olur. Gidelim hadi." diyerek her zamanki dönerciye ilerlemeye başladılar.

Herkes kendi arasında konuşurken beni fark etmemiş gibilerdi. Derin bir nefes alıp omuzlarımı çökertirken arkamı dönüp okula ilerlemeye başladım. Feyza'nın olduğu bir ortama girmek istemiyordum ama Feyza yanlarındayken bunu söyleyemezdim.

Telefonumu çıkarıp Arya'nın adına tıkladım.

Eva: Ben gelemeyeceğim. Matematik çalışmam gerekti, unutmuşum.

Eva: Size afiyet olsun.

Telefonu tekrar cebime koyacağım sıra art arda mesaj gelmesiyle tekrar ekranı açtım.

Bir mesaj Arya'dan, iki mesaj da Eren'dendi.

Arya: Kantine geç ve bize iki tost al. Geliyorum. Seni tabii ki yalnız bırakmayacağım.

Arya'nın mesajına gülümserken derin bir nefes alarak Eren'in mesajına girdim.

Eren Aykut: Seni bu sefer hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Eren Aykut: Açtığım yaraları, arkadaşın olarak saracağım. Söz veriyorum.

*Görüldü.

●●●

□Gidişat gittikçe değişiyor gibi. Siz ne dersiniz? Nereye gidiyor bu yolun sonu?

Sizce Eva, Eren ile arkadaş kalmayı başarabilecek mi?

Gözyaşlarıma Dokundun | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin