Okulun bahçesine giren Uraz ve Arya'yı gördüğümde heyecanla "Geldiler." dedim. O ikisi hariç kalan tayfa olarak tellerdeydik. Dün akşamın nasıl geçtiğini öğrenmek için stresle Arya ve Uraz'ı bekliyorduk ki onlar da sonunda gelmişlerdi.
Yanımıza yaklaştıklarında gözleri dolu dolu olan Arya'yla suratım asıldı. Dilay da fark etmiş olacak ki benden önce davranarak "Arya iyi misin?" diye sordu.
Arya başını olumsuz anlamda sallarken Uraz sırıttı. "Arkadaş aşk acısı çekiyor da biraz."
Kaşlarım olabildiğine çatılırken Arya, Uraz'a ters bir bakış attı. Uraz bozulmak yerine daha da sırıtırken "Üzülme be güzelim. Bu yakışıklıya her gün birisi aşık oluyor. Atlatırsın zamanla. Uraz Kurt etkisi işte." dediğinde Ediz sinirle "Uraz ne saçmalıyorsun?" diye sordu. Bir tek Dilay ve ben biliyorduk dün akşam konuşacaklarını. Bugün de müjdeyle karşılaşacağımızı umuyorduk. Ediz, Yalın ve Bartın hepten olaya Fransız kalmıştı.
"Ya abi-"
Bartın sinirle kesti sözünü. "Ettirtme abine Uraz! O kızın gözleri niye dolu dolu, sen onun hesabını ver önce!"
Uraz'ın suratı bu sefer bozulurken yandan yandan Arya'ya baktı. Biz hepimiz olayı anlamaya çalışırken Uraz "Kızım dayak yiyeceğim, yardım et." diye mırıldandı Arya'ya.
Arya, Uraz'ın sözleriyle bir anda gülmeye başladığında dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.
Resmen oyuna gelmiştik!
"Gitmeyin sevgilimin üstüne. Küçük bir oyun oynadık sadece."
Arya'nın Uraz'ın kolları arasına girerek söyledikleriyle şaşkınlıkla güldüm. "Salaksınız ya."
Dilay ve ben, Arya'ya ilerleyip ona sarılırken Uraz da diğerlerine dünü anlattı kısaca.
"Ulan hadi ben kuzenimsin diye sakin kalmaya çalışıyordum. Ama Bartın gelir, ebene kayardı salak herif. Hiç mi kıç korkun yok?"
Ediz'in gülerek söyledikleriyle Bartın da gülerken Arya "Olmaz olur mu? Şu oyunu oynayalım diye zor ikna ettim. Bartın beni döver deyip durdu." dediğinde Uraz omuz silkti.
"En azından hepimizin beklediği o ilişki sonunda başlamış."
Yalın'ın cümlesiyle Uraz kaşlarını çatarken "Ulan hepiniz farkındaysanız bir şeylerin, bir çöpçatanlık falan yapsaydınız. Ne hayırsız arkadaşlarsınız." diye siten etti.
Onun bu haline gülmekle yetinirken zil çalana kadar sohbete devam ettik. İlk başta oynadıkları oyunla hepimizin aklını alsalar da mutluluklarını görünce tüm endişemiz gitmişti.
Hem seviyorlardı, hem seviliyorlardı. Ve gözlerindeki ışıltı gitmediği sürece bu hep böyle gidecekti.
______"Anne tamam diyorum ya. Şimdi çıkıyorum okuldan, geçeceğim eve."
"Tamam Eva. Oyalanmadan geç eve."
"Tamam." Sonunda telefonu kapattığımda derin bir nefes aldım. Performans ödevi için lazım olan bir kitabı okul kütüphanesinden almak için eve biraz geç kalmıştım. Sonradan sorun olmaması için annemi aradığımda 40 laf işitmiştim.
Tamamen boşalan okuldan çıktığımda hızlıca okulun girişine ilerledim. Durağa gideceğim sıra duyduğum köpek sesi ve bağırış sesleriyle duraksadım. Meslek Lisesinin yanındaki eski parktan geliyordu.
Bakışlarımı o tarafa çevirip parkta kim var diye bakmaya çalıştım. Okul zilleri çalalı yarım saatten fazla olduğundan buralar iyice ıssızlaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...