"Gönderinin altına o açıklamayı yazarken sorguya çekileceğimi biliyordum. Zaten size anlatacaktım bugün."
Tellerin orada ayakta dikilirken sorguya çekiliyordum. Tam kadro eksiksiz beraberdik. Ve onlara şimdi Mey'den bahsedecektim. Şu ana kadar bahsetmememin sebebi güven sorunuydu. Ama artık kendimden de Mey'den de emindim. Ona güveniyordum.
Bakışlarımı devam etmemi bekleyen yüzlerde gezdirirken "İtiraf sayfasında her şeyin yayınlandığı günün akşamında bir numaradan mesaj aldım." diyerek anlatmaya başladım.
"Bilinmeyen numaradandı. Aynı benim yaptığım gibi biri de bana anonimden yazıyordu. İlk başta benimle dalga geçtiğini düşündüm ve o akşam onu engelledim. Bir hafta kadar sonra sıramın altında bir kutuda not ile minik bir kar küresi buldum. Ondan gelmişti ve engeli kaldırmamı söylüyordu. Kim bir oyun için bu kadar uğraşır diye merak ettiğimden engeli kaldırdım ve sordum. Benimle dalga geçmediğini söyledi. Kendine güvendirmek için şans istedi. Ben de ona o şansı verdim. Çünkü merak ediyordum."
Derin bir nefes aldım. Böyle şeyleri anlatmakta zorlanıyordum. Çünkü her şey bir anda oluveriyordu ve ben takip edemiyordum. Ben Mey'e şans verdikten sonra derslerden vakit kaldığı sürece sık sık konuşmaya başlamıştık. Hayat da bizi şimdiki noktaya getirmişti.
"Sonra konuşmaya başladık. Konuştukça ona inandım, güvendim. Özetle olay bu. Geçen gün güvenimi hak etmek istediğini söylediğinde ben de ona artık güvendiğimi söyledim. Açıklamanın sebebi de oydu. Kim olduğunu bilmiyorum ama kalbi çok güzel. Güzel şeyleri hak ediyor."
Sözlerimi bitirdiğimde konuşmaları için onlara fırsat verdim. İlk konuşan Arya oldu. "Seni sevdiği için sana yazıyor dimi?"
Hafifçe öksürüp başımla onayladım. "Peki sen ne hissediyorsun?" Bu sefer ki soru Dilay'dandı. Göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedi. "Biliyorsun ki önemli olan senin duyguların. İstemiyorsan adam toplayıp dövebiliriz. İstiyorsan da direkt enişte kontenjanına alabiliriz."
Onun sözleri beni de güldürürken "Yani, bilmem. İyi biri. Konuşurken beni gülümsetiyor ama... O kadar. Daha fazlası, bana şu an fazla gelir. Zor bir dönemden geçtim, şimdi de sınavlar geliyor. Kafam o kadar yoğun ki..." diye içimdeki duyguları onlara açtım.
"Çilli haklı. Biz bile sınav stresiyle yoğunluk yaşarken o bunun daha fazlasını yaşıyor. Aklı karışık olabilir o yüzden. Bu durumda bence zamana bırakman daha iyi Eva. Belli ki o da bunu göze alarak yazmış sana. Sen de geleceği düşünerek kendini sıkıştırma, akışına bırak. Mutlu olduğun anın tadını çıkar."
Uraz'ın konuşması beni istemsizce duygulandırmıştı. Normalde eğlenceli bir yapısı olsa da nerede nasıl davranacağını bilen biriydi. Bu tür ortamlarda oldukça mantıklı düşünüp karşısındakine yardımcı oluyordu.
Uraz'ın sözlerinin ardından Ediz konuşmaya başlamıştı. Ama ondan önceki saniyelik anda Arya'nın Uraz'a gurur dolu bakışlarla baktığını görmüştüm. Uraz'ın bu halleri hepimizin hoşuna gidiyordu ama galiba rekor Arya'daydı.
"Uraz haklı. Eğer ki, bir ihtimal işler şimdi ki gibi gitmezse ve üzülmeye başlarsan bizden gizleme bunu çilli. Biz hep senin yanındayız. Önemli olan senin mutluluğun. Bize anlatman ayrıca iyi oldu. Aramızda sır olmasın."
Ediz'in de susmasıyla konuşmayan Yalın ve Bartın kalmıştı. Bakışlarım önce Bartın'ı bulduğunda "Kimin yazdığına dair bir tahminin var mı?" diye sorduğunda bunu daha önce hiç düşünmediğimi fark ettim.
Başımı olumsuzca sallarken "Hayır, dikkatimi çeken biri olmadı şimdiye kadar. Ben de tahmin de bulunmadım. Aklıma hiç gelmedi." dediğimde başını onaylarcasına salladı. "Diğerlerinin de dediği gibi önemli olan senin mutluluğun. İçini huzursuz eden herhangi bir durumda bizimle paylaşabilirsin. Her zaman dinlemeye hazırız."
Gülümsemem büyüdüğünde Bartın'ın da gülümsediğini gördüm. Son cümlesinde çoğul ek kullansa da kendisinden bahsettiğini anlamıştım. Her zaman dediğim gibi, o çok iyi bir dinleyiciydi.
Bakışlarım bu sefer Yalın'a döndüğünde samimi bir şekilde gülümsedi. "Nasıl iyi hissedeceksen öyle yap. Ağlamaman yeterli. Gözyaşların tükenecek yoksa."
"Teşekkür ederim. Hep yanımda olduğunuz için." Mahcup bir sesle söylediklerime karşılık Dilay hafifçe koluma vurdu. "Arkadaşlar bunun için var. Bir daha duymayalım teşekkür falan."
"Aynen öyle." diyen Arya'ya gülerken adımın seslenilmesiyle bakışlarım o kişiye döndü.
Eren tek eliyle ensesini kaşırken sıkılgan bir sesle sordu.
"Biraz konuşabilir miyiz?"
●●●
♤Dırım dırım. Bir bölümün daha sonuna geldik. Nasıl buldunuz bakayım bölümü?
-Diğerlerinin anonime tepkisini nasıl buldunuz?
-Sizce Mey kim?
-Eren ve Eva arasında neler olacak dersiniz?
Bir sonraki bölüm görüşürüz ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarıma Dokundun | Texting
Teen FictionEva: Sana yabancı bir şarkıda geçen, bir kısmın çevirisini ithaf etmek istiyorum... Eva: Sevgili günlük, Eva: Bugün bir çocukla tanıştım. Eva: O benim donuk kalbimi, neşeyle aydınlattı... Eva: Teşekkür ederim hayatıma girdiğin için :)) _____ #dostlu...