MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ - TEK KİTAP

1. Gizli Kapı -4

Canavar sorunu çözülünce tabelayı tekrar okumaya çalıştılar. Kitaptaki yazı ile tabeladaki yazı tıpa tıp aynıydı. Bu yazının ne demek olduğunu anlamaya çalışırken Mark tabelaya baktı ve:

—Okuma bilmiyorum ama bunun yazı olmadığını anlayabilirim. Sanki biri tabelada harita çizmeye çalışmış ve böyle bir şey çizmiş gibi, dedi. Johnson biraz düşündü ve:

—Mark ! Sen bir dâhisin !! diye haykırdı. Mark şaşırmış:

—Ben mi ? diye kendini işaret ediyordu. Böyle iltifatlara alışık değildi, hele Johnson'dan. Tabeladaki bir yazı değildi. Aslında bir haritaydı. Sevinerek:

—Artık bir haritamız var. Rahatlıkla ayrımlardan geçebiliriz. Haritaya baktı. İlk ayrımdan sağa ikinci ayrımdan sağa üçüncü ayrımdan düz devam dördüncü ayrımdan sola. Kardeşler üç ayrımı arkalarında bıraktı ama dördüncü ayrımdan sola doğru bir yol yoktu.

—Şimdi ne yapacağız ?

—Dedem yanlış yazmıştır. Sağa gidelim. Johnson, gizli bir kapı olduğunu düşünerek sol taraftaki duvarı kırdı.

—Ne yapıyorsun ? Johnson kırarken:

—Gizli bir geçit olabilir, dedi ve haklı da çıkmıştı. Kimse fark etmesin diye önü kapatılmış bir yol vardı. Ama niye gizleme ihtiyacı duymuş olsun ki ? Zombiler de bu yolu korumak için özellikle koyulmuş olmalıydı. Ama neden ? Dedeleri neyi koruyor olabilirdi ki ?

Yoldan devam edince bir odaya vardılar. Oda orta boyutluydu. Bir masanın üzerindeki meşale ile aydınlanıyordu. Kenarlara koyulmuş koltuklar, kitaplık, etrafa yığılmış bir sürü kitap ve sandık vardı. Masanın üzerinde, dedelerinin hobi olarak yaptığı çamurdan yapılma bir insan kafası vardı. Kardeşler herhangi bir ipucu aradılar. Johnson kitapları, Luke sandığı, Mark'ta geriye kalan her şeyi aramaya başladı.

Bir süre sonra Mark düğme buldu. Hiç düşünmeden bastı. Basınca ilk piston sesleri duyuldu. Sonra da kitaplık geriye çekildi. Gizli bir kapı açılmıştı. Dedeleri vakit buldukça bu tarz kızıltaş devreleri ve tuzaklar yapardı. Mark'ta tuzak yapmayı dedesinden öğrenmişti.

Kapının arkasından bir sürü creeper çıktı.