Ses efektini ağzıyla yapmıştı. Bu da seyircilerden birkaçını güldürmüştü. Muhtar hemen kaşlarını çatıp:
—Derhal şunları gözlerimin önünden yok edin ! diye bağırdı. Gülen seyircilerin altındaki bloklar birden yok oluverdi. Çığlık ata ata düştüler. Muhtar boğazını temizleyip konuşmasına devam etti.
—Şimdi, bugün, şuan bu makineyi çalıştıracağım. Bu düğmeye basınca her şey değişecek... Mark sıkıntıdan esniyordu.
—Basmak üzereyim, basıyorum, basıyorum ve bastım. Butona basılınca iyi bir şey olmayacağı belliydi ama herkes lafı uzatmasında o kadar sıkılmıştı ki basmasına sevindiler. Komut bloğu içinde bulundurduğu uzun kod dizisini çalıştırmak için uğraşıyor ve yerinde sarsılıyordu. Üzerinden bir sürü komut bloğu fışkırıyordu.
Muhtar iğrenç kötü gülüşü ile makinenin oluşumunu seyrettikten sonra yunus makinesinin beş katı büyüklüğünde bir makine oluştu. Muhtarın heyecanlı ses tonu yok oldu ve saf nefret dolu bir duyguya büründü. Önünde oluşan parlak beyaz gözlü, beyaz tenli, hafif sakallı kafayı eline aldı:
—Sonunda ! Herobrine Kaf... ha ha hapşu. Havalı gösterisi hapşırmasıyla bozulan muhtar sinirlenip bağırmaya başladı.
—Size kaç kere söyleyeceğim şu tozları temizleyin diye ! Kardeşler aralarında konuşup bu ana hazırlanmıştı. Johnson'ın "şimdi" demesiyle harekete geçtiler. Aniden koltuklarından fırlayıp muhtarın üzerine koştular. Muhtar ile aralarındaki golemler onları durdurmak için hamle yaptı. Çeviklikle hamlelerden kaçıyorlardı. Johnson yeterince çevik davranamayıp golemden demir koluna çarpıp yere serilmişti. Ardından kardeşine bakmak için kafasını çeviren Mark yere serildi. Luke tüm golemlerin arasından sıyrılmayı başarmış, bir tekmeyle muhtarın elindeki kafayı fırlatmıştı. Muhtar korkuyla geri adım attı. Sürpriz saldırı onu şaşırtmıştı. Durumu idrak edince kaşlarını hemen çatıp:
—Dur yoksa kardeşlerini... diye tehdit etmeye başlamıştı. Luke arkasına baktığında iki kardeşinin de golemlerin kolları arasına sıkıştığını gördü. Luke arada kalmıştı. Kafayı kırmaya çalışsa golemler kardeşlerini öldürebilirdi. Muhtar kafayı kullanarak kim bilir neler yapacaktı. Sonra kafayı kırsa bile muhtarın tekrardan yaptırabileceğini düşünüp pes etti.
—Tamam, kardeşlerimi serbest bırak, dedi. Muhtar sinsi bir gülüş atıp bir goleme Luke'u yakalamasını işaret etti. Golem söyleneni yaparken muhtarda kafayı yerden alıp başının üzerine kaldırdı. Ağır ağır indirirken yine konuşmaya başladı:
—İşte sonunda sonsuz gücüm, bana karşı çıkmaya çalışanlara rağmen sonsuz güç ellerimin arasında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ - TEK KİTAP
MaceraSerinin düzenlenerek tek kitap haline getirilen versiyonu. Yazım hataları daha az, hikayede ufak değişiklikler var ve bölümler çok daha uzun. İkinci kitap sıfırdan tekrar yazıldı.