Bir gün sonra kampçılar ormana geri döndü.
—Niye buraya geri döndük ki ? O deli çocuklar bizi bulup öldürecek. Aynı korku filmlerindeki gibi. Bir grup genç kamp yapmaya gider, ormanda da baltalı manyak seri katiller insan eti yiyordur. Gençleri öldürüp etlerini yerler.
—Sen ısrar ettin ya. Telefonunu kampta unutmuşsun onu almaya geldik. Asıl ben niye senin yanında geldim ?
—Dedin ya o çadırlar için çok para verdim. Onları almamız gerek diye.
—İnşallah çizgi romanımı almamışlardır. O özel sayıydı.
Biraz sonra kampa vardılar. Çizgi romanını arayan kampçı çizgi romanlarını bıraktığı yerde bulamadı.
—Olamaz ! Deliler benim çizgi romanımı çalmış ! Diğeri yerdeki zümrüdü görmüştü.
—Bu da ne ? Gerçek mi ?
—Hiç bu kadar büyük bir zümrüt görmemiştim. Gerçekse bin liradan fazladır. İyi ki gelmişiz.
—Ben demedim mi gelelim diye ?
—Asıl ben gelelim dedim. Paranın yarısından çoğu benim.
—Ben buldum benim payım daha çok olmalı. Kampçılar tartışırken gölün karşısından bir ses geldi. Portaldan bir şey geçmişti. Biri sus işareti yaparak arkadaşını susturdu. Bir şey duymaya çalışıyordu. Arkadaşı korkarak:
—Onlar geri mi geldi ? diye sordu.
—Gölün karşısından bir ses duydum. Dikkatle gölün karşısını incelediler. Özensizce yığılmış taş ve toprak yığınlarının arasında parlak siyah bir şey gözlerine çarptı. Yığınların arasında çok iyi saklanmıştı ama doğru yerden bakınca ne olduğunu görebiliyordunuz. Bu siyah, dikdörtgen şekilli, ortasında rengarenk dalgalanan şey bulunan bir geçitti. Kampçıların ağızları yere kadar açılmıştı. İşin daha korkunç yanı geçidin önünde yemyeşil, insana ya da bildikleri bir hayvana benzemeyen, hareket eden bir şey vardı. Arkalarına bakmadan koşarak:
—Burayı uzaylılar basmış olmalı ! dediler ve zümrüdü sıkı sıkı tutup kaçtılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ - TEK KİTAP
AventuraSerinin düzenlenerek tek kitap haline getirilen versiyonu. Yazım hataları daha az, hikayede ufak değişiklikler var ve bölümler çok daha uzun. İkinci kitap sıfırdan tekrar yazıldı.