2. Kasaba -7

3 2 0
                                    

Evlerden bir bir insan çıktı. Hepsi ne olduğunu görmek için sokağa bakıyordu. Kardeşler utandı. Yanlış bir şey yaptıklarını düşündüler. Yakalanmamak için var güçleriyle kaçmaya başladılar. Ulvy de havlaya havlaya peşlerinden koştu. Nereye gittiklerini bilmeden koşuyorlardı.

Sonunda yaşlı adamdan uzaklaşmışlardı. Derin derin nefes aldılar. Peşlerinden gelen yoktu. Etrafta güvenliği sağlayacak golem de yoktu. Güvende olduklarını düşünüp rahatladılar. Etraflarına bakınınca yıkık dökük, terk edilmiş, iki katlı bir evin önüne geldiklerini fark ettiler. Bahçesindeki çimler ve ağaçlar kurumuş, duvarları da çürümeye yüz tutmuştu. Her evin aydınlık olduğu şehirde, şehre ait değilmiş gibi bir hava oluşturuyordu.

—Hah, uyuyacak yerimizi bulduk. Johnson bunu söyleyince Mark korkuyla yutkundu. Luke da kardeşini sinir etmek için:

—Ne oldu karanlık bir evden mi korktun yoksa ? dedi. Mark hemen kendini toparladı. Göğsünü şişirdi. Baltasını iki eliyle tutup eve doğru yürüdü.

—Korkmak mı ? Benim gibi bir kahraman mı ? O benden korksun, diyordu yürürken. Johnson tehlikeli olabileceğini düşünüp yanına koştu.

—Önce içeride bir canavar var mı kontrol edelim... diyordu ki Mark ön kapıyı tekme atarak açtı. Eski kapı gürültüyle açıldı. İçerisi de dışı kadar yıkık döküktü. "Canavar olsaydı çıkan sese gelirdi." diye düşünerek rahatça içeri girdiler. Yürürken çıkardıkları tahta gıcırtısından başka ses yoktu. Kırık tahta ve taş parçaları arasında iki minder vardı. Yanında birkaç cam şişe vardı. Cadı olabileceğinden şüphelenip silahlarına sıkı sıkı sarıldılar. Evin ikinci katını da kontrol ettiler ama kimse yoktu. Bu kadar karanlık bir evde canavar olmamasına şaşırdılar. Çok uykuları gelmişti. Beyinleri bu kadar yabancı şeyi anlamaya çalışırken yorulmuştu. Mark'ın hâlâ karnı guruldasa da uyku daha ağır bastı.

—Kim minderlerde yatıyor ? Mark hemen:

—Kısa çubuğu çekenler yatsın, dedi. Kardeşlerinin göz bebekleri büyüdü. Geçmiş anıları canlandı.

—Sen yapacaksan asla olmaz, dediler. Luke kardeşlerini düşünüp:

—Siz yatın, ben yerde uyurum, dedi. Kardeşleri itiraz etmeden kabul edince biraz bozulsa da ses çıkarmadı. Kurdunun yanına yere kıvrıldı. Minderler rahat olmasa da kafalarını koydukları gibi uyumuşlardı.


2. Bölümün Sonu

MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ - TEK KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin