MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ - TEK KİTAP

1. Nether -11

Luke başından beri Nether'a gitmeye karşı çıkmıştı ama artık olan olmuştu. Şimdi çözüm bulmak gerekirdi.

—Ben köydeki atları alıyorum, dedi ve hemen oradan uzaklaştı. Korkutucu piglin yanındakiler ile Johnson'ın üzerine doğru koşuyordu. Johnson korkup eve saklandı. Kardeşinin atlar ile gelmesini beklemeliydi.

Piglin koşa koşa eve geldi. Canavarlar kapı açamazdı. Kırması da zaman almalıydı. Ama piglinler sıradan canavarlar gibi değildi. Onlar akıllı canlılardı. Kapıyı açıp içeri girdi. Mark kardeşini korumak için öne atıldı. Piglin dövüş eğitimi almış deneyimli bir savaşçıydı. Mark'ın saldırılarını kolaylıkla engelledi. Johnson kardeşine yardım etmek için altın pantolonunu yere attı ama piglin kafasını bile çevirmedi. Altın umurunda değil gibiydi. Mark'ı yere serdi. Baltasıyla bitirici bir hamle yapmaya hazırlandı.

Kolları titriyor, ağzını sıkıyordu. Belli etmemeye çalışsa da bir sorunu olduğu görülebiliyordu. Arkasındaki piglinlerin sesi kesildi. Zombi sesleri çıkarmaya başladılar. Korkunç piglin arkasına baktı. Diğer piglinlerin hepsi zombileşiyordu.

—Hayııır. Hoing. Olmaz şimdi, dayanmak siz !! diye bağırdı. Piglinler Nether'ın havasında yaşamaya uygun canlılardı. Bu diyarın havası onları zehirliyor, zombiye çeviriyordu. Diğer piglinlerin hepsi birer birer zombiye döndü.

Mark devrildiği yerden sürünerek geri kaçtı. Luke evin arka kapısına gelmişti. Altın zırhlı beyaz ata binmiş, bir elinde yay diğer elinde atın eyeri tam bir kahraman gibi görünüyordu. Yanında eyerleri koyulmuş iki tane daha at vardı. Kardeşler evin arka kapısından atlara koştu.

Korkunç piglin kardeşlerin kaçtığını son anda fark etmiş, peşlerinden gitmişti. Ama yakalayabildiği tek şey atların geride bıraktığı toz, toprak olmuştu.

Arkalarına baka baka köyden ayrılan kardeşlerin son gördüğü şey demir golemin parçalandığı ve korkunç piglinin de zombiye döndüğüydü. Köye ne olacağı hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Tek odaklandıkları şey gidecekleri yeni yer olmuştu.

Kütüphaneci dedelerinin ender gözü aldığını ve gözlerini gittiği yere doğru gittiğini söylemişti. Ender gözleri sadece bir yere doğru giderdi. O da Son diyarının portalıydı. 

4. Bölümün Sonu