15. Bölüm Kalp atışı!

601 55 184
                                    




..........................................................



Akşam üstü saat altı sularıydı. Güneş yavas yavas batıyordu. 72. kattan görünen en güzel manzara ise onun kollarımda uyuyakalmış olmasıydı.

O kadar huzurlu dalmıştı ki, ağrıyan koluma aldırış etmeden sadece onu izlemeye devam etmiştim. Hafif tebessüm ediyordu uyurken. Dudaklarına yayılan o hafif gülümseme tüm çizgilerini doldurmuş ve beni de tebessüm ettirmişti.

Sessizlik ve huzur içinde ona dalarken gözlerim, bedenim de tamamen gevşemiş ona doğru iyice sokulmuştu. Sahiden sen hep, bu kadar güzel mi kokuyordun? Çıldırmalık! Yanından geçen biri duysa kıskanırdım seni. O derece güzel.. Ben bu kokuyu aldıktan sonra aldığım her nefes günah sayılırdı bana...

Tam o an saçlarına doğru küçük bir öpücük kondurdum. Kıpırdandı bir. Ardından ise elini kalbime doğru bıraktı.

'Şu an tamamen beni izliyorsun'

'Söylemesen asla bilmeyecektim bak' o an tam anlamıyla gülmüştü. Hafif gülümsemesi birden koskocaman bir tebessüme dönüşmüş ve bir güneş den daha fazla parlamaya başlamıştı. Ben sana ne ara böyle tutuldum ki....

'Hep bu an'da kalsak olmaz mı?' Clarke bunu, kafasını boynuma doğru gömerken söylemişti. 'Tam burada böyle, bu şekilde kalayım'

'Bana uyar! Sonsuza kadar bile kıpırdamadan durabilirim'

'O zaman biraz daha sokulayım!'

İşte tam anlamı ile şu an yanı başımda, teninin sıcaklığı ve arzusu ile harmanlanıyordum. Harmanlanmak...


Aradan yarım saat geçtikten sonra, Clarke hiç istemeyerek kalktı ayağa doğru. Beni de elimden tutup çekti kendine doğru.

'Bu saatler güneşin tam batışına, sevgiliyle birlikte eşlik etme saatleri' dedi gülerken. 'Güneş eskiden beni kıskandırırdı şimdi ben onu kıskandıracağım'

'Benimle mi?' dedim ben de gülerken. 'Yani bu tiple?'

'Evet seninle! Gördüğüm en güzel manzara ile!' o an istemsizce donmuştum. Clarke böyle güzel sözler söyleyince işitme duyumda bile çiçekler tomurcuklanıyordu. Kulağımda çiçekler rengarenk, boy boy kendini gösteriyordu. İşte öyle bir şeydi onu hissetmek, ondan bu denli sözler duymak... Ve en önemlisi ona sahip olmak...

'Ben manzaramı en son soyunma odasındayken aklıma kazımıştım'

'Sen.. Cidden mi....'

'Napim ama oldukca güzeldi'

'Öküzsün biliyorsun dimi'

'Evet fazlasıyla' küçük bir kıkırdamanın ardından Clarke elimden tutup beni terasa doğru çekmişti. Ayaklarımız çıplaktı. Teras ise oldukca serindi.Çünkü yerin 98989 kat yukarısındaydık. Öyle ki melekler selamlardı bizi cennetten siz düşünün artık... Lucifer bile görmüş olabilir emin değilim şu an...


Onun üzerinde ince ve askılı bir tişört vardı, altında ise sadece iç çamaşırı.. Bakma Lexa sakın bakma... Neyse işte bende de bol tişört ve eşofman vardı... Eşofmanlara aşığım da... Ek bilgi olarak; vampirler de eşofmanı çok severmiş mesela. Kısacası bir vampir olsaydım, kesin gene eşofman giyerdim :d

Aşk ve Nefret' (gxg) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin