1. Bölüm İlk Ceza!

3K 122 487
                                    



......................................

19 Haziran 2019 - Londra (221 Baker Street)


"Aşk çok hızlıdır; tıpkı hayat gibi. Çeşitli sularda, çeşitli akıntılara karşı kürek çekeriz.
Fransızlar ona yıldırım derler, düştüğü yeri yaktığı için...
İtalyanlar ise Pizza derler, yemeğe benzettikleri için..."

"The Sherlock Holmes Museum" un kilitli kapısındaki bu sözle günü selamlamıştım. Saat sabahın dokuzuydu. Ellerim ceketimin cebinde, düşüncelere dalmak için oldukça uygun bir saatti.

Normal insanların çoğu, bu saatte ya uyur ya da kahvesiyle güne başlarlardı. Kimisi spor yapar, kimisi ise Oxford caddesinde gezintiye çıkardı. Ben ise aldığım ceza yüzünden saat yedide yollara düşmüş ve güne böyle başlamıştım. Cezamın nedeni ise Clarke Griffin'di.

Clarke Griffin..
Lisenin en havalı kızı... En gözdesi, en sevileni... Ben hariç tabii ki... Çünkü umurumda bile değildi.
Kapıdan girdiği an, bütün ilgiyi üzerine toplayan, kendisini odak noktası yapan gıcık bir tipti gözümde sadece. Hemen hemen lisenin yarısı ondan hoşlanıyordu. Kimisi sırasına isimsiz hediyeler bırakıyor, kimisi anonim hesaplardan aşkını ilan ediyor, kimisi ise direkt karşısına geçip yüzüne karşı her şeyi itiraf ediyordu.

Ve tabii ki o, lisenin gözdesi olduğu için hiç kimseyi umursamıyor, burnu havada geziniyordu etrafta. Ve burada olma nedenimiz, tamamen onun vahşi tavırları yüzündendi.

Bir gün kantinde arkadaşlarım ile otururken o ve arkadaşları da gelmişlerdi kantine. Mira kahve almak için yanımızdan ayrılmıştı. Ve elindeki tepsi ile bize doğru geliyordu. Tam o an Clarke ile göz göze geldik. Gıcık bir şekilde yüzüme bakarak gülmeye başladı. O an ne olduğunu anlamamıştım. Ta ki Clarke Mira'ya çelme takana kadar... Mira elindeki tepsi ile sertçe yere düşmüştü. Clarke ise öyle bir gülüp eğleniyordu ki anlatmaya kalksam tarif bile edemem...

Victoria ve Amy hızlı bir şekilde ayağa kalktılar. Ben de arkalarından harekete geçtim. Mira'yı kaldırdık. Tüm kantin bize bakıyordu. Kimisi gülüyor, kimisi şaşkınca bakıp fısıldaşıyordu. Victoria, Clarke'a doğru dönüp; 'Bakıyorum çok eğleniyorsun, biraz da biz gülelim' dedikten sonra Clarke'ın saçına yapışmıştı.

'Bırak saçımı be ruh hastası' diye bağırmıştı Clarke. 'Bıraksana!'

'Victoria yapma bırak' diye araya girmeye çalışmıştım. Ama imkansızdı bu an için... Ellerim kedi tırmalamış gibi olmuştu saniyesinde. 'Kızım dursana'

'Gelsene ben de seni yolayım bir' Mira'da Raven'e saldırmıştı. İkisi de saç başa girmişti.

'Amy yardım et' benim seslenmem ile Amy araya girmiş ve ayırmaya çalışmıştı ama nafileydi.

Clarke'ın arkadaşları Luna ve Octavia'da Victoria'ya saldırmaya başladıklarında iş daha da çığırından çıkmıştı. Clarke kurtulmaya çalışıyordu ama bu imkansızdı. Kavga durdurulması daha zor hale geliyordu. Tüm kantin cep telefonlarını çıkarmış bizi videoya çekiyordu. Gülerek eğleniyorlardı.

'Neler oluyor burada?' müdür sinirle kantine gelmişti. Herkes sus pus olmuş sadece izliyordu. Videoya alanlar anında telefonlarını kaldırmışlardı. 'Burası nezih ve saygın bir okul! Mahalle kavgalarınızı okul dışında yapın!'

'İşte sonradan görme olunca...' demişti Clarke birden. 'Bunlar ne anlar hocam saygınlıktan'

'Bana bak lafını bil' diye sinirle bağırmıştım ona. 'Sen çok mu saygınsın? Çocuk gibi çelme takıp kavga çıkarıyorsun?'

Aşk ve Nefret' (gxg) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin