Aşk ve Nefret' (gxg) +18

17. Bölüm Romeo&Juliet!

'Herkes düşmanım olmak istiyor...'

................................................

'Evet Lexa, geç lütfen başlıyoruz' hocanın seslenmesi ile ona doğru döndüm. Tabii bir psikopatla oyun sergileyecek olan sen değilsin! Geçeriz canım ne olacak! 

'Tabii hemen!' dedim gülerken. Anneme de yandan bir bakış atıp; 'Başıma gelen herhangi bir şeyden sevgili müdürümüz sorumludur! Bu da böyle bilinsin!'

'O ne demekmiş acaba?' dedi sinirle. 'Gören de kızı katil sanacak!'

'Seni öldürene kadar herkes masumdur zaten!'

'Türkçe konuş benimle!'

'Yani diyorum ki annecim..' dedim ve durdum. 'Şu an ki durumumuz, Chucky gibi! O da sadece bir bebekti değil mi?'

'Katil bebek!'

'Tik tak sevgili annecim'

'Lexa hadi!' dedi hoca tekrar. 'Kara'da geliyor bak!'

'Banane be!' dedim sinirle. Annemin dürtmesi ile ona döndüm. 'Yani geliyorum hocam tamam!' hoca içeriye geçmişti. Kara ise annemle benim yanıma doğru gelmişti o an. 

'Günaydın sevgili müdürüm'

'Günaydın ve güle güle!' annemin bu sözü üzerine Kara şaşkınca bakmıştı ona. Ve annem dönüp; 'Ne bakıyorsun? Tiyatro salonuna! İkinizde!' ardından ise arkasını dönerek gitmişti. Ama ara ara da dönüp bakıyordu arkasına. İçine kuşku düştü bu da yeterli yani!

'Gene azar mı yiyordun?' dedi gülerken Kara. 'Neden sebep?'

'Seni alakadar etmez!' arkamı dönüp ben de içeriye gitmek için yürümeye başlamıştım. 'İşine bak'

'Nereye bu kadar çabuk ama?' kolumdan sertce tutup duvara yaslamıştı birden. Ayağının biri ile de bacağımın arasına doğru sertce vurmuştu. 'Hazır baş başa da kaldık!'

'Napıyorsun be!' acıyla inlemiştim. 

'Daha hiçbir şey yapmıyorum'

'Kara!' diye bağırdı annem o an. Şaşırmıştım tabii ki. 'Terbiyesizlik yapma! Uzak dur kızımdan! Uzaklaştırma almak istemiyorsan!' içine düşen şüphe tohumu ile annem muhtemelen gerisin geriye geri dönmüştü. Ve işte artık görmeye başlıyordu...

'Şimdilik özgürsün!' 

'Hadi dedim sana!' ve beni bırakıp salona girmişti telaşla.

....................................................

'Geçin hadi!' dedi hoca tekrar. 'Yeterince geç kaldık!'

'Aman çok da meraklıyız zaten!' Clarke sinirle söylemişti bunu. 'Baya meraklı hatta'