Ertesi gün Lexa'nın ağzından;;
Yataktan hiç çıkmak istemeyeceğim bir güne uyanmıştım. Hem çok düşünmekten hem de hasta olmaktan. Vücudum çok halsiz ve bitkindi. Ne kadar ilaç aldıysam da bitki çayı içtiysem de bana mısın dememişti. Boğazım da ağrı vardı aynı zaman da başım da çatlayacak gibiydi. Nefesim sanki ejderhanın ağzından çıkan alev gibiydi. Sıcaktı ve tüm bedenimi sarıyordu. Çok kötü hissediyordum çok.
Dün aşağıya inmeye cesaret edememiştim. Gerçekleri öğrendikten sonra bu bana ağır gelmişti. İstemediğim için değildi bu durum. Sadece korktuğum içindi. Çok korktuğum içindi. Clarke tüm gün Cheryl ile kalmıştı. Ardından onları yolcu etmiştim. Cheryl bir otelde kalıyordu. Ama bu durum beni rahatsız etmişti öğrendiğim zaman. Çok hem de. Kardeşimdi sonuçta otelde kalmak ne demekti? Ben bu evde sıcacık yatağımda mis gibi kokan çarşaflarımda yatarken o otel köşelerinde sürünüyordu. Ne yiyor ne içiyordu kim bilir.. Kendine iyi bakıyor muydu mesela? Kafamda çok soru dönüyordu. Bu durumu en kısa sürede halledecektim. Tabii yataktan kalkabilirsem!
Derken;
'Lexa uyandın mı?' diyerek kapı tıklatmıştı. Bir dakika bu ses? 'Cherly?'
'Evet benimmm' demişti tekrardan. 'Girebilir miyim yoksa ağaç olarak dikileyim mi?'
'Gir elbette' dedikten sonra kapıyı açıp içeriye girmişti. Beni görür görmezde yüzü düşmüştü.
'Ne bu hal?' dedi şaşkınca. Ve hızlıca yanıma gelip alnıma elini koydu. 'Yanıyorsun sen'
'Üşüttüm sadece abartmayalım lütfen'
'Abartma dediğin alev alev yandığın bir durum evet'
'Bir şey olmaz bana başıma neler geldi bir bilsen'
'Bu nasıl laf ya?' dedi kaşlarını havalandırırken. 'Çorba yapayım sana ben'
'İyi olurum merak etme sen zahmet etme'
'Bekle Clarke'a haber vereceğim'
'Hayır bunu yapma lütfen' dedim yüzüm düşerken. 'Çok telaş yapıyor eli ayağına dolanıyor'
'Telaş yapılmayacak durum mu sence?' dedi tek kaşını kaldırırken. 'Yanıyorsun! Kusura bakma göz yumup oturamayacağım'
'Cheryl...' Ardından beni dinlemeden odadan çıkmıştı. Ne kadar inatçı bir kardeşim varmış benim ya! Aynı ben yarebbilalemin! Sevdim bu işi!
On dakika geçti ya da geçmedi bir baktım Clarke telaşla odaya girmişti. Yanında da doktor vardı: 'Yok artık!'
'Var artık!' dedi ateşimi kontrol ederken. 'Ne var biliyor musun Lexa Woods! Hayatımda senin kadar inat birini daha görmedim ben!' dedi kaşlarını kaldırırken. 'Doktor bey siz ilgilenin lütfen!'
'İğne olmam bak!' dedim doktora. Doktor hafif sırıtmıştı. 'Götümü acıtıyor' Cheryl'in gülmesi ile ben de istemsizce gülmüştüm. 'Oturamıyorum ondan korktuğumdan değil yani'
'Tabii tabii' diyerek gülen Clarke'la göz göze gelmiştim. Ona gıcıklığına;
'Sonra görüşürüz sevgilim' demiştim.
'Seve seve görüşelim tabii' ardından ikisi odadan çıkmıştı . Ve doktor beni muayeneye başlamıştı.
'Kötü üşütmüşsün. Ciğerlerden hem de'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Nefret' (gxg) +18
Teenfikce+18 sahneler mevcuttur' Havalı parti kızı Clarke Griffin ve sade hayatın seçimini yapan Lexa Woods'un nefretle başlayan bir aşk hikayesi.. Büyük aşklar nefretle başlar' 66. Bölüm dahilinde 'Cheryl ve Toni (choni)' çifti içinde bölümler yazılmıştır...