'Benim olan benimdir, kıskanırım da öperim de...'
...........................
Clarke hafif yorulmuş ve boynuma doğru kafasını koyup dinlenmeye başlamıştı. Kokusu buram buram burnuma geliyordu. İnsanda tebessüm edecek durumlar oluşturuyordu. İnsanın ağzında güzel tatlar bırakıyordu. Asla kıpramadan bu anın tadını çıkarıyordum bende.. Onunla olmak dünyalara bedeldi...
'Clarke?'
'Hmm?'
'Rahat mı bari?'
'Ne rahat mı?'
'Koynum..'
'Tarif bile edemeyeceğim kadar!' bunu dedikten sonra boynuma minik öpücük kondurup dudaklarını geri çekmişti. Öperken tebessüm etmişti çünkü dudakları kıvrılmıştı. Anlamıştım bunu..
'Kokuna aşığım!' dedim birden. Kafasını kaldırıp gülümseyerek bana baktı. Gözlerinin rengi o kadar güzeldi ki bir okyanus misali boğulsam da yardım istemezdim. Bırakın beni burada diyip kaderime teslim olurdum. Öyle güzeldi ki.. Her detayı.. Her kıvrımı.. Her çizgisi.. İnsan aşık olmak için sebep arardı bu gözlerde.. Bu ten de.. Bu koku da..
'Ben sana komple aşığım!' bunu dedikten sonra dudaklarıma eğilip öpmeye başlamıştı. Narin bir şekilde öpüyordu bu sefer. Isırmadan. Hayret olunası... 'Gitmemiz lazım dimi' dedi yüzü düşerken.
'Asma o güzel yüzünü' diyip yanağından öptüm. 'Zaten okuldayız ne bekliyorsun acaba?'
'Ay doğru' dedi gülerken. 'Seninle zaman mekan fark etmediği için unutmuşum okulda olduğumuzu...'
'Sen varya başıma gelen en güzel şeysin' bunu dedikten sonra gülmüştü. En azından onu gülümsetiyorum. Sen hep böyle gül hep de böyle mutlu ol sevgili sevgilim...
'Sen de benim..' kucağımda oturur pozisyondaydı. Kenara koyduğum gömleğini ve sütyenini alıp giydirmeye başladım. Hiç de itiraz etmemişti. Önce sütyenini giydirdim. Ardından kopcasını taktım. Bunu yaparken ona hafif yaklaştığım için burnum göğüslerine oldukca yakındı. Kokusunu alarak öptüm göğüs kıvrımlarını. O an hafif inlemişti. Ardından gömleğini giydirdim. Ve iliklemeye başladım.
'Hem soy hem ilikle ne güzel dünya' diyip kahkaha atmıştı..
'Okulda olmasak...' diyip durdum.. 'Neyse susuyorum şimdilik'
'Başka zaman hatırlatırım konuş'
'Olur' o sırada zil çalmıştı. Sesi duyunca ikimizde kalktık ve tekrardan üzerimizi düzeltip kapıya doğru yürümeye başladık.
.......................................
'Siz nerden böyle?' diyen annemin sesiyle irkilmiştim. Bismillah kadın ya... 'Zil daha yeni çaldı ve katınızdan oldukca uzaksınız!' Clarke da o irkilme ile korkup tuttuğu elimi bırakmıştı.
'Kantinden!'
'Tuvaletten'
Evet yanlış cevaplar.. İkimizde farklı cevaplar söylemiştik. İşte şimdi yandık...
'Bana bakın..'
'Müdürüm?' diyerek gelen biyoloji hocamız annemin lafını kesmişti. 'Sorun nedir?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Nefret' (gxg) +18
Teen Fiction+18 sahneler mevcuttur' Havalı parti kızı Clarke Griffin ve sade hayatın seçimini yapan Lexa Woods'un nefretle başlayan bir aşk hikayesi.. Büyük aşklar nefretle başlar' 66. Bölüm dahilinde 'Cheryl ve Toni (choni)' çifti içinde bölümler yazılmıştır...