'Gel dokun yeniden yaralarım çiçek açsın;Sensizlik çok zor, hep benimle kalmalısın...'
.................................
Ortam iyice sıcaklaşıyordu. Clarke üzerimde, alevler benim içimde, patlamama ramak kalmıştı. Clarke'ın bana kedi gibi bakışları da işleri zorlaştırıyordu. Bakma şöyle kızım da bakma da!
'Clarke?' dedim ona doğru bakarken. 'Bana şöyle bakma!'
'Nasıl?' dedi dudaklarını büzerken. 'Böyle mi?'
'Sen..' dedikten sonra onu kucağımdan yana doğru atıp üzerine doğru çıkmıştım. İşte dengeler şimdi değişmişti. Yüzü kızarmıştı. Nefesi dengesizdi. Gerçi bende ondan farksız değildim. Peki biz ikimiz sanki hala ilk sevişmemiz gibi nasıl heyecan duyuyor ve utanıyorduk böylesine? İşte bunu çözememiştim işte. 'Çok güzelsin!'
'Senin kadar olamam' bunu dedikten sonra bana gülümseyerek bakmıştı. Elleri ile gömleğimin yakasını sıkıca tutmuştu. Kalkıp inen göğüsleri hala nefesinin dengesizliğini gösteriyordu. Birden gömleğimin düğmelerini açmaya başladı. Düğme bittiğinde ise çıkarıp kenara fırlatmıştım. Ve dudaklarına doğru eğildim yavasça. Öpmeye başladım. Öperken hafifçe inlemişti. Elleri yüzüme nazikçe dokunuyordu. Tişörtünün eteklerinden tutup çıkardım ve onu da kenara fırlattım. Karşımda bembeyaz bir sütyenle duruyordu. Bembeyaz teni, mis gibi kokusu, kızarmış boynu ve yüzü.. Bu kız beni deli ederdi. Tam şu an hem de. 'Lexa?' dedi inlerken o an.
'Kendini bana bırak' dedikten sonra hafifçe doğruldu. Kopçasını açtım ve sütyenini çıkardım. Ardından ise bir göğsünü sıkarak emmeye başladım. İnlemeleri daha sesli hale gelmişti. Ve kafamı bastırıyordu elleri ile. Kendimi kaybetmiştim ne yaptığımı ben de bilmiyordum. Ama zevk aldığı da gayet açıktı.
Göğüslerinden sonra ıslak öpücükler ile göbeğine kadar geldim. Ve altında ki pijamayı hızlı bir şekilde çıkardım attım. Fark etmeden kilodu da pijaması ile çıkmıştı. İşime gelirdi. Zaman kazanmıştım çünkü. Birden bacaklarını birbirine bastırdı ani bir hamle ile. Elleri ile de yüzünü kapamıştı. Utandığını anlamıştım. O yüzden bacaklarını araladım arasına yerleştim ve ilk önce onu sakinleştirmek istedim. 'Durmak istersen durabiliriz!'
'Hayır durmak istemiyorum' demişti bana bakarken. 'Neden böyle oldu bilmiyorum'
'Sakin ol' dedim burnumu burnuna sürterken. 'Görmediğim şeyler değil'
'Sus' dedi gülerken. 'İnsan utanabilir'
'İlk seferimiz değil ama güzelim'
'Sefer mi? Yok savaş ya...'
'Tamam kızma aa..'
'Sus..'
'Beni her halinle deli etmeyi nasıl başarıyorsun ya sen?' dedim ona gülümserken. 'Nasıl sahi?'
'Aynı şeyi tam ben de sana soracaktım' dedi ve dudaklarıma yaklaştı. Narince öptü ve karşılık bekledi. Tam bu a'na kadar anlamamıştım ne olduğunu ama artık anlıyordum. Clarke'ın şu an istediği sex'ten fazlasıydı. Ona karşı dokunuşlarımı sunmam, güvenimi teslim etmem ve yanında sonsuza kadar kalacağımı hissettirmem gerekiyordu. Korkuyordu. Çünkü yeniden bir tartışmaya dahi hali yoktu. Yeniden ağlamaya yeniden gitmeme ve yeniden bu hissi hissetmeye hali yoktu. O yüzden de emin olmak istiyordu. Emin olmak duygusundan uzaktı. Ve ona bunu sunmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve Nefret' (gxg) +18
Ficção Adolescente+18 sahneler mevcuttur' Havalı parti kızı Clarke Griffin ve sade hayatın seçimini yapan Lexa Woods'un nefretle başlayan bir aşk hikayesi.. Büyük aşklar nefretle başlar' 66. Bölüm dahilinde 'Cheryl ve Toni (choni)' çifti içinde bölümler yazılmıştır...