54. Bölüm Küçük bi' intikam meselesi!

201 24 114
                                    




......................................................

Clarke'ın ağzından;


'Geldim işte Allah'ın cezası ne var?' dedim sinirle içeriye yürürken. 'Ne istiyorsun benden?'

'Ahh Clarke!' diyerek yanıma gelmişti anında Catie. Aradaki farkı kapamıştı. 'Yalnız gelmen ne büyük aptallık' demişti ve kafasını sola çevirmişti anında. 'Hep böyle korkusuzdun zaten!'

Hep böyleydin hep şöyleydin demesi sinir bozucuydu. Evet beni önceden tanıyordu ama nereden tanıdığını tam olarak bilmemek de beni deli ediyordu. Parti demişti ama yersen. Bu kadar iyi tanıması sadece parti ile alakalı olamazdı. Üstelik de buraya bir tehditle çağrılmıştım. Bu saatte! Benimle oyun oynuyordu resmen.

'Lexa için!'

'Çok mu seviyorsun?' dedi gülerken. Hala gıcık gıcık gülüyor ya sabır ya! 

'Boşver şimdi o konuyu!' dedim bende gülerken. Oyunsa oyun hadi bakalım! 'Hadi kartları açık oynayalım' demiştim ona bakarken. Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. 'Beni nereden tanıyorsun? Parti bahanesini geçelim olur mu? Çok basit bir bahane!'

O an beni şaşırtarak birkaç adım geriye atmıştı. Gülümsemesi yüzünden silinmişti. Normalde dibime kadar girmesi gereken kız kendini geri çekiyordu. Noluyordu şu an? 'Senden hamileyim desem inanmazsın değil mi?' dedi birden. Ne? Pardon?

'Ben erkek miyim hamile bırakayım?' dedim kaşlarımı kaldırırken. 'Ayrıca seninle yatmışız gibi konuşma sinir bozucu!'

'Keşke yatsaydık'

'İğrençleşme!'

'Ah doğru parti kızı kimseyle yatmamıştı değil mi?' dedi gülerken. 'Bekaretini Lexa'nın alması ne kadar üzücü dimi Clarke?' ne alaka acaba gerizekalı! Konu benim bekaretimdi zaten değil mi?

'Ne saçmalıyorsun?' dedim göz devirirken. 'Konu bu mu şu an?'

'Ah doğru!' dedi tekrar gülerken. 'Sorun beni nerden tanıyorsun demendi değil mi?' ona kafa sallarken birden;

'Kara!' dedi.

'Ne?' siktir!


..................................................

Bu olaydan birkaç saat öncesi;;;


Sonunda Lexa ile duş alıp yatağımıza geçebilmiştik. Duştayken de elbette ki rahat durmamıştı. Beni öldürmüştü orada da ayrı şekilde... İki kez daha organzm olduktan sonra yorgunluktan bitkin düşmüştü. Sonunda ise duştan sonra mayışıp uyuyakalmıştı. Ben de kendimi yanına atmıştım ardından. 

Normalde yorgunum demiştim ona, beni yormuştu da ama uykum nedense kaçmıştı. Şu an ise uyuyan sevgilimi izliyordum. O kadar güzeldi ki her gün bu güzel manzaraya uyanmak beni neşelendiren tek şey olabilirdi..

Telefonuma gelen mesajla yatakta dikelip komidine uzandım. Numara kayıtlı değildi elbette. Siktir! diye açılan gözlerimle sessizce mesaja baktım. Mesaj Catie'den di.

Catie; 'Konuşmamız lazım!'

Clarke; 'Hayır!'

Catie; 'Konuşabilir miyiz demedim sana konuşmamız lazım dedim!'

Aşk ve Nefret' (gxg) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin