45. Babam...

19.4K 755 58
                                    

Kitabı okuma listenize eklerseniz sevinirim 🐤

Keyifli okumalar...

Keremin beni nereye götürdüğünü bilmemek hep sinirlerime dokunacaktı. Bu hiçbir zaman değişmeyecek bir kuraldı.

Ona süpriz sevmem dediğim halde ısrarla bana böyle demesine sinir oluyordum.

Nereye gidiyoruz?...sürpiz
Kiminle tanışacağım?...sürpriz
O kim?...sürpriz.
Bu kim?...yine sürpriz.

Bıktım.

İçinde bulunduğumuz yeşillik ve yaylak alandan çıkmamız tam olarak iki saat sürmüştü ve Kerem hala sessizce araba kullanıyordu.

Sanki bitmez tükenmez bir yol vardı da biz de o yolun sonunu görmeye çalışıyorduk.

İki saatti ağzını bıcak açmadan oturan Kereme baktım. Gergin ve sinirli gibiydi. Hırsla direksiyonu sıkıyordu. Yoldan gözünü bir an olsun ayırmıyordu.

-"Kerem" dedim içime kaçmış sesimle.

İki saattir hiç konuşmamış olmak tuhaftı. Uzun zamandır uyanık olup da bu kadar suskundum.

-"Söyle Azra ?" dedi yoldan gözünü ayırmadan.

-"Şey...kızmayacaksan daha çok mu yolumuz var?"

Bunu dememle Kerem yoldan gözünü ayırıp bana tuhaf bir bakış attı.

-"Güzelim...ben sana hiç kızmam. Yarım saate varmış oluruz."

Aldığım cevapla tekrar arkama yaslanıp bekledim. Müzik bile açmaya çekiniyordum. Kaldı ki bu kadar gergin birisi yanımdayken keyifle şarkı dinleyemezdim.

Önümdeki torpidonun kapalı kapağına sıkışmış bir dergi parçası görünce gözlerim parlamıştı. Torpidoyu açmamla alalade bir dergi yere düştü. Eğilip ayaklarımın üzerindeki dergiyi alırken açıkta olan torpidoda gördüğüm şeyle donup kalmıştım.

Silah.

Siyah silahı diğerinden farklıydı. Daha küçüktü. Gözlerim bir süre oraya takılınca Kerem arabayı durdurup burnumun ucundaki torpidoya elini uzattı.

Oldukça dağınık halde olan yerden silahı alarak konuştu.

-"Güzelim bir yeri de kurcalamasan olmaz mı?"

Bunu derken silahı çoktan beline yerleştirmişti.

-"K-kurcalamıyorum sadece dergiyi almak istedim" derken elimdeki dergiyi ona gösteriyordum.

-"Tamam neyse güzelim"

Torpidonun kapağını kapatacağı sırada duraksadı. İçinde benimde yeni fark ettiğim kutuyu görüp aldı .

Neydi o kutu? Sanki yüzük kutusu gibi küçük bir şeydi. Siyah kutuyua gözlerimi dikerek alayla konuştum.

-"Ne o? Yoksa evlilik yüzüğü mü?" diyerek sırıttım.

Kerem beni umursamadan arabayı tekrar çalıştırıp düz ses tonuyla konuştu.

-"Azra sana bir gün evlenme teklifi edeceğim. Ama o gün bugün değil maalesef güzelim" bunu derken dikiz aynasıyla yolun arkasını kontrol ediyordu.

-"Şaka yaptım Kerem her şeyi ciddiye alma. Seni bu kafayla çok üzerler"

Keremse yoldan gözünü ayırmadan elindeki kutuyu ceketinin cebine koyup ciddi bir ifadeyle konuştu.

AYKIRI SEVGİLİM +18(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin