48. Ölüm

30.7K 695 84
                                    


Keyifli okumalar...

Depodaki iğrenç ve küflenmiş koku ciğerlerimi yakmıştı.

Burası yıllardır kullandığımız gizli yerimizdi. Sır gibi saklıyorduk. Genelde birini öldürmemek için direnirdik. Ama Cüneyt piçi gibileri çok kaşınıyorsa onlara istediğini de vermeliydik.

Pelin benim bile öfkemi bastıracak şekilde bağırdı.

-"Korkut sen ne bok yemeye geliyorsun? Biz halledeceğiz işte. İki adımda nefesin tıkanıyor. Ölüp gideceksin be adam" diyerek bana bağırdığında irkilmiştim.

Pelinim...

-"Merak etme bebeğim daha seni şöyle güzelce öpmeden ölmem" deyip sırıttım.

İştahla dediğim öpmek kelimesi bile heyecanlanmama sebep olmuştu. Resmen ağzım sulanmıştı.

Pelin ise biraz yumuşamış ve flört edercesine gülmüştü.

-"Ahh yeter ama burada da şey yapmayın canım" diye sitemle konuşan Buraka baktım. Silahı tuttuğu elinin tersi ile alnındaki teri siliyordu.

-"Burak...hep kıskançlığından böyle yaptığını düşünüyorum" dedim gülerek.

O ise dediğimi umursamamıştı bile.

Gözlerim Doğuyu aradığında ise  deponun kapısından içeri kucağında Melisle girdiğinde istemsizce göz devirmiştim.

Bunlar ne  halt ediyordu?

Şurda ağız tadıyla adam öldüreceğiz ama bunlar ortalığı çocuk parkına çeviriyordu.

Olabildiğince sakin bir ses tonuyla konuştum.

-"Doğu...canım Doğu...napıyorsun?" dedim kucağındaki Melise bakarak.

Doğu ise tebessümle konuştu.

-"İyi abi sen napıyorsun?"dedi.

Beni kurşun yarası öldürmez ama bunlar öldürebilir.

-"Oğlum onu mu diyorum lan! Melis niye kucağında?"

Doğu bir an kucağındaki pembe deri pantalon ve pembe kazak giyinmiş,  sanki bir çiçek gibi tuttuğu Melise bakarak konuştu.

-"Haa! Öyle desene abi" dedi gülerek. Sonra hızla konuşmasına devam etti.

-"Melisimin bu güzel pembe çizmeleri çamur olmasın diye kucağıma aldım. Ne var yani? Kıskanmasana!" dedi gülerek.

Derin bir nefes alarak öğrendiğim metodu denedim. Neydi? Ha tabi ya sakinleşmek için tam olarak 10'a kadar say. 1, 2, 3...

-"Doğu! Bırak lan kızı" diyerek bağırdım.

Metod pek işe yaramıyor anlaşılan. Üzerinde çalışmalıyım.

Bizim tartışmamızı bozan ise iğrenç ses oldu.

-"Abi bölüyorum ama...beni bıraksanız da ufaktan gitsem" Cüneytin titrek sesiyle kekeleyerek söylediği bu cümle çok anlaşılmasa da tahmin edebiliyorduk.

Hepimiz yerdeki Cüneyte öfkeyle bakıp aynı anda bağırmıştık.

-"Kes Sesini!"

Bu adam gerçekten buradan canlı çıkabileceğini mi sanıyordu?

Cebimdeki telefonu çıkarıp Keremi aradım.

-"Alo? Evet Kerem şu an yanımızda"

-"Öldür gitsin ortak. Çok bile bekledik"

AYKIRI SEVGİLİM +18(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin