AYKIRI SEVGİLİM +18(TAMAMLANDI)

56. Telefon Konuşması

Keyifli okumalar...

-"Kerem" diyerek beni şüpheyle inceleyen güzelime baktım.

Ben Azrayı tanıyorsam bu konuşma tarzı soru soracağına işaretti.

-"Sor güzelim" dedim yataktaki küçük bedenine sarılarak. Bunu dememle belimdeki kollarını çekip bana baktı.

-"Soru soracağımı nereden bildin?"

Ah miniğim...

-"Seni çok iyi tanıyorum Azra" dedim tebessümle. Gözleri daha da büyüyünce kahkaha atıp onu rahatlattım.

-"Hadi güzelim sor tamam"

Yorganı omzuna biraz daha çekip yanıma iyice sindi. Belime tekrar sarılıp konuştu.

-"Kerem...nasıl oluyor da polis olmanıza rağmen yakalanmıyorsunuz? Tehlikeli değil mi?"

Azram...güzelim...benden her türlü bilgiyi almadan durmayacaksın değil mi?

-"Polis olunca yakalanmamak daha kolay güzelim"

Alt dudağını ısırıp başka soru düşünürken bende bu meraklı fareyle ne yapacağımı düşünüyordum.

-"Peki bu kadar parayı nasıl-"

-"Anlattım ya güzelim" dedim aceleyle. Gerçekten de anlatmıştım.

-"Hayır başka bir şey soracağım. Bu kadar parayı nasıl gizliyorsunuz? Sonuçta alelade bir banka hesabında saklamıyorsun değil mi?"

Kim bilir aklında ne tilkiler dönüyordu.

-"Burak aracılığıyla yapıyorum. Teknik olarak paralar onun üzerine. Onun bir şirketi varmış gibi gözüküyor. Ancak aslında hepsi benim. Hepsi yasal olarak yapıldı. Yani bir sıkıntı olması imkansız"

-"Neden Burak?"

-"Çünkü o kuzenim...Ayla o zamanalar küçüktü. Ancak şu an onun adına da şirketim var. Kayıtlarda beni asla bulamazlar. Yani korkma güzelim hapse girmeyeceğim" diyerek imalı bir gülücükle ona baktım.

Yutkunup gözlerini kırpıştırdı.

-"Peki ekibinizde başkası var mı? Herkesle tanıştım mı yani?"

-"Azra...güzelim gece gece çenen düştü yine."

Kafasını göğsüme koyup yüzünü gizledi. Utanmış olacak ki belimdeki elini sıktığının farkında değildi.

Onun neden bu kadar meraklı olduğunu anlayabiliyordum. Tüm sorularını cevaplamaya hazırdım. Ama gecenin on ikisinde değil.

-"Gel buraya bakalım. Seni biraz öpmeme izin ver" deyip konuyu dağıtarak üzerine eğildim. Altımdaki bedeni heyecandan kasılmıştı. Yüzümü ona yaklaştırdığımda burnuma gelen ferah kokusu içimi yumuşatmıştı.

-"Güzelim...duymadın sanırım. Seni öpeceğim"

Tepki vermesini beklemiştim ama sakin gibi duruyordu. En sonunda yutkunup tebessümle cevap verdi.

-"Duydum Kerem...ama burada mı?" diyerek odaya gözlerini gezdirdi.

-"Buranın nesi var ki güzelim"

-"Bir şey olduğundan değil ama annenler yan tarafta ve duyarsa..."diyerek sustu.

Yanakları kızarmıştı. Gülümseyip dudaklarına minip bir öpücük koydum. Dudağındaki baskıyı hissedince gözlerini kapatıp kollarını boynuma dolamıştı.

En yumuşak öpücüğümü gösteriyordum ona. Tüy gibi dokundurduğum dudaklarımla nefes alışı hızlanmıştı. Alt dudağını ısırdığında artık ipleri onun aldığını anlamıştım.

-"Daha sert öp Kerem" dedi kısık sesle.

Onu dinlemeyip dudağının kıvrımlarını dilimle ıslattım. Minik ve yumuşak öpücüklerle etrafında gezindim.

Boynumdaki elleri aşağı kayıp eşofmanımı çekiştiriyordu.

Öpücüklerim hala hassas ve nazik olunca kısık sesiyle cırladı.

-"Çıldırtmasana beni adam öp diyorum " deyip alt dudağımı dişledi. Hazırlıksız yakalandığım için istemsizce inlemiştim.

O kadar hırsla öpüyordu ki dudalaklarımı çekip sakinleşmesini söyleyemiyordum bile.

Bacaklarını tutup kendime çekerek belime sardım. Ağırlığımı verdiğimde ağzımın içindeki inlemesini duydum.

Onun böyle istekli olması hoşuma gidiyordu. Parmağımı kıyafetinin üzerinden göğsünde gezdirmemle sesli inledi. Hemen ardından dudaklarını eliyle kapatıp sustu.

-"Güzelim...burada ses çıkaramazsın. Biliyorsun. Biraz sık dişini" derken sırıtıyordum. Her ne kadar o inlemeleri duymak istesem de burada olmazdı.

-"T-tamam ben...deneyeceğim" deyip dudaklarıma yöneldi.

Onun derin ve istekli öpücüklerine yetişemiyordum. Isırıp emdiği dudaklarımın yarın morarmaması için dua ediyordum.

Bu güzel anımı bozan benim sikik telefonum oldu.

Ardı ardına birkaç kez çalmasına rağmen açmayınca Azra telefona bakmamı söyledi.

Telefonu elime alınca duraksadım. Kovboy arıyordu. Azraya belli etmeden normal bir arama gibi davranmaya çalıştım.

-"B-ben şimdi geliyorum güzelim. Bunu açmam gerek işle ilgili" deyip odadan çıkarken Azranın itirazlarını dinleyemiyordum.

Bahçeye çıkıp Serkanın yanına doğru ilerledim. Telefonla konuşacağımı anlamış olacak ki ses etmedi.

-"Alo? Kerem"

-"Hayırdır noldu bu saatte?" dedim ruhsuz çıkan sesimle.

-"İşleri hızlandırman gerek. Emniyet müdürü beni sıkıştırdı. Görev ne alemde deyip duruyor. Yakın zamanda görevi bitirmemi istedi. Neredeyse iki ay olacak. Çok uzadı"

-"Daha fazla zamanımız yok mu?"

-"Denedim Kerem ama elimden bir şey gelmiyor. Hazırlıklı olman için aradım. Bu arada bizi ele verecek bir şey yapmadın değil mi?"

-"Saçmalama! Her şey kontrolüm altında. Merak etme"

-"Tamam"

-"Eğer biraz daha zaman ayarlayabilirsen yap. Azra bana alıştı. Ve beni seviyor ama...yine de riske atamam. Bana tamamen aşık olmasını istiyorum"

-"Üzgünüm Kerem elimden geldiğinde uzattım. Artık top sende. Bu arada dikkatli ol. İşler kızışacak. Ben sana olan biteni aktarırım. Sanırım harekete geçmek için İstanbula gelmeni bekleyecekler"

-"Öyleyse onları bekletmeyelim. Yarın geleceğim. Şimdi kapatıyorum görüşürüz"

-"Görüşürüz"

Telefonu cebime atıp Serkanın yanına gittim.

-"Serkan bize yarın için acil uçak bileti ayarla. Artık gizlenmemize gerek yok. Bizi bulsunlar bakalım"

-"Tamam Kerem bey"

Elim cebimde içeri girerken Azranın dış kapıdan bana baktığını gördüm. Büyük ihtimalle yine merakla etrafı kurcalayıp beni dinlemeye çalışmıştı. Ellerimi cebime sokarak acelesiz adımlarla bahçe kapısından içeri girdim. Tebessümümü bozmadan Azramı izliyordum. Ah güzelim.

Benim aykırı sevgilim.

Keremi İstanbulda bekleyenler kim?

#sonsuzaşk