25.ISSIZ ANKARA:İKİLEM

717 51 0
                                    





Bu bölüm yazar anlatımından olacaktır.




Tomris Bilge Çarşamba akşamı gözlerini açmış uyanmıştı.
Ama başında ve gözlerinde hissettiği yoğun acıdan dolayı doktor tarafından tekrar ilaç verilerek uyutuldu.

Ailesinin Bilge'nin gözlerini açtığını görmeleri onları büyük bir sevinçe mutluluğa boğmuştu.

Bilge uyandığı hatta onlara el salladığı için hepsinin içinde tarifsiz bir mutluluk neşe vardı.
Bilge tam 11 gün boyunca gözlerini açmamış uyumuştu.

Cennet ve Fatma Hanıma Bilge'nin bulunduğu katta dinlenme odası ayarlanmış hiç bir şekilde hastaneden ayrılmayıp Bilge'nin yanında kalmışlardı.
Akşamları ise herkes iş çıkışı Bilge'nin yanına hastaneye geliyordu.

O akşam yine herkes toplanmış koridorda oturup sohbet ederken güzel haberi alıp hemen yoğun bakım ünitesinin camlı kısmına koştular.
Bilge'nin uyandığını görmek herkesi hiç şüphesiz mutluluktan havaya uçurdu.

Bilge'nin kötüleşip tekrar uyumasına bile çok fazla üzülmemişler yeter ki canı yanmasın uyusun diyerek kendilerini teskin etmişlerdi.

Bilge o gece göreceği rüyalardan habersiz tekrar uykuya daldı.
Sabah uyandığında ise herşey oldukça karmaşık bir haldeydi.

O gece Cennet ve Fatma Hanım'ın yanında Halil de kalmıştı.
Sabah işe gitmeden herkes hergün olduğu gibi Bilge'yi ziyaret etmeye gelmişti.
Dinlenme odasında time İlker de dahil olmak üzere herkes toplanmış kahvaltı yapıyor çay içiyorlardı.
Onlar için bu durum alışkanlık haline gelmişti artık.

Onlar dinlenme odasında çaylarını içerken Bilge ise hıçkırıklara boğulmuş halde ağlıyordu.

Bağırıyor çığlık atıyor kimseye sesini duyuramıyordu.
Başındaki ağrıdan çok aklındaki düşüncelerden acı çekiyor kalbindeki hislere dayanamıyor ağlıyordu.

Aklına gelen düşüncelerin gerçek olmasından çok korkuyor ne yapacağını bilmez bir haldeydi.

Bu sırada kahvaltısını bitirip merkeze geçmek üzere kalkan Halil kapıyı açar açmaz duyduğu seslerle hemen yoğun bakıma koşmuş Bilge'yi elini yüzüne kapatıp çığlık atar vaziyette görünce ne yapacağını şaşırmıştı.
Koridora geri çıkıp doktor diye bağırmış ardından Bilge'nin yanına gelip ellerini yüzünden çekmeye çalışıyordu.

Halil'in bağırmasıyla herkes ayaklanmış Bilge'nin yanına koşmuştu.

Odaya girip Bilge'yi görenler gördükleri manzara , duydukları sesler karşısında olduğu yerde donup kalmıştı.

Bilge yatağında elini yüzüne kapatmış çığlıklar atarak ağlıyordu.
Bilge
"Hayır hayır susun artık"
diyerek hem bağırıp hem de gözyaşlarını akıtıyordu.

Bilge'yi gören herkes Bilge'nin ne kadar acı çektiğini anlamış onun bu haline bu acı çığlıklarına yakarışlarına dayanamayarak gözyaşlarını serbest bırakmıştı.

İlker odadaki herkes gibi donmuş halde gözlerini kırpmadan sevdiği kadının acı çekişini kalbi sıkışarak izliyordu.

Halil sonunda Bilge'nin ellerini yüzünden çekmeyi başarmış Bilge'ye sesini duyurmuştu.
Doktorlar ve hemşireler nöbet değişim saati olduğu için Bilge'nin yanına bu kadar geç kalmışlardı.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin