37.ISSIZ ANKARA:İLK ŞEKER BAYRAMI

617 53 3
                                    

2 Mayıs Pazartesi

Ramazan Bayramı 1.Gün

Mardin/Artuklu

Gece yatmadan kurmuş olduğum alarm ile sabah beşte uyandım. Bayram namazı 6'ya 10 kala kılınacağı için anca hazırlanırız diyerek erken kalktık.

Üçümüz de hızlıca hazırlanıp çok fazla geç kalmadan annemlere geçtik.
Eve geçerken polis arkadaşları evlerine gönderdim.
Bugün zaten annemlerde olurduk.
Boşu boşuna kapıda beklemelerine gerek yoktu.
Çok sevindiler.
Kim bayram günü ailesiyle olmak varken görevde olmayı isterdi ki.

Eve geçtiğimizde Ali ve Ömer abimlerin de gelmiş olduğunu gördüm.

Biz kapıdan girer girmez babamlar Serhat'ı da aralarına alıp Bayram namazına gitmek için camiye doğru yola çıktılar.

Yarım saate gelirlerdi.
Biz de kahvaltı hazırlayan annem ve yengemlere yardımcı olduk.
Tonton dün yaptığı Kadayıf tatlısı ile sütlaçlardan annemlere de getirmişti.

Bende diyorum bu kadın niye tepsi tepsi tatlı yapıyor diye.
Hadi sütlacı çok yaptı seviyoruz sütlacı hepsini yeriz diye meğer amacı buraya da getirmekmiş.

Gerçekten cennet annelerin ayaklarının altındaydı.
Fatma annemin bana ve kardeşlerime yaptığı anneliği kimse kolay kolay yapamazdı.
Kim sorarsa sorsun hep 10 çocuğum var derdi.

Annem yine 16 yıl önceki bayram sabahı gibi kahvaltıyı terasa hazırlamıştı.
Yukarısı teras hazır olunca avluya indik.
Babamları beklemeye başladık.
Çok heyecanlıydım üzerimde garip bir gerginlik vardı.
Avuç içlerim terleyip duruyordu.
Terleyen avuçlarımı elbiseme sürtmekten bir an elbisenin kirleneceğini düşündüm.
Elimi sürdüğüm yere baktım leke yoktu.
Merdivenlerden inen Berfin Ela ve Kardelen'e gözüm kaydı.
Sabah gelir gelmez hediyelerini vermiştim.
Sevda ve Rojin den rica ettim yeğenlerimle aynı elbiseyi giymek istediğimi söyledim.

Sevda da Rojin de bana sarılarak cevaplarını verdiler çok mutlu oldular.
Hem çocukların hediyeleri hem kendi hediyeleri için teşekkür edip durdular.

"Hâlâ nasıl olmuşum."
Berfin Ela'nın sesiyle daldığım düşüncelerden ayrıldım.
Yanıma gelmiş heyecanla bana bakıyordu.

"Halacığım çok güzel olmuşsun bayıldım sana "
Diyerek sarılıp yanaklarını öptüm.

"Hâlâ çok teşekkür ederim annem söyledi elbisemi sen almışsın "

"Güle güle giy bitanem çok yakışmış hem bak biz hala yeğen çok uyumlu olduk ama sen benden daha güzeli oldun.Baban bayılacak güzelliğine "
Elini ağzına kapatıp utangaçca güldü.

"Hâlâ babam ve amcamlar bizi kıskanacak"

"Kıskansınlar halam bizde onların sinirli hallerine bakıp bakıp güleriz"

Kesinlikle kız Hala'ya çekermiş sözünün canlı örneğiydik.
Daha birbirimizi göreli bir hafta olmasa bile biz dış görünüş olarak da abimle Rojin' in anlattığı kadarıyla huy olarak da birbirimize çok benziyorduk.
İnşallah kaderi halasına benzemezdi.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin