Medya: Ana karakter
Tomris Bilge AktanAnkara
13 OcakTanrı dağlarına düşerken gölgen
Deli tay gönlüme vurulur mu gem
Tanrı dağlarına düşerken gölgen
Deli tay gönlüme vurulur mu gem
Seni görmek için yaşamışım ben
Ben seni görmeden ölmem, ölmem
Ölmem, ölmem
Ölmem, ölmem
Ölmem, ölmem
Kızıl elma
Mustafa Yıldızdoğan
Kızıl ElmamAnkara...
Yine soğuk yine sessiz, tek ses arabada çalan müzikti.
Her Kızıl Elma'ya gelişimde, aynı türküyü dinlerdim.
Güzeldi.İlk Kızıl Elma'ya girdiğimde, Kaan dinlerken duymuştum sonrada bir klasik haline geldi.
Araba boş caddelerde hızla ilerlerken, düşünceler zihnimde dönüp duruyordu .
Acaba neden çağırmışlardı?
Aslında operasyon sabahı çağırmaları da aklımı karıştırıyordu.
Gerçekten merak etmiştim.Operasyonla ilgili bir sıkıntı olsa, Kemal Müdür mutlaka bana haber verirdi.
Başka birşey vardı.
Halil abi beni kolay kolay beni yanına çağırmazdı.Halil Abi, namı diğer Keleş Halil bizim tim başkanı.
Lakabını ilk duyduğumda çok gülmüştüm.İlk teşkilata girdiğimde herkes Keleş Halil'den çok bahsediyorlardı herkesin dilinde, Keleş Halil adı dolanıp duruyordu.
Bende kafamda lakabı Keleş olunca, minyon, kibar, yakışıklı zarif bir adam beklemiştim.Ama bir Keleş Halil geldi ki karşıma, iç sesim benimle günlerce alay etti senin hayalinde canlandırdığın adama sıçayım dedi.
İnsan azmanı 1.95 boyunda, iri yarı devden hallice, kaba saba bi adam çıktı karşıma, beni tam 1 yıl çalıştırdı.
1 yıl boyunca yakın dövüş, savunma teknikleri boks alanında, eşek gibi süründürdü.
Ve bunu yaparken, resmen zevk alıyordu.
Anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdi.Hayatım boyunca o 1 yıl da yediğim dayaktan, daha fazlasını yiyemezdim.
Düşüncelerle boğuşurken Kızıl Elma'ya geldim.Kızıl Elma MİT'e bağlı çalışan MİT'in bir alt kurumuydu.
Yeni Bir kurumdu.
20 yıllık bir geçmişe sahipti.Arabadan inip şifreyi girerek, parmak izimi okutup binadan içeri girdim.
Hemen koridordan, hızla ilerleyerek toplantı odasına geçtim.
Herkes buradaydı11 kişi...
11 isimsiz kahraman...
11 kimsesiz ...
Herkese baş selamı vererek yerime geçip oturdum.
Halil Abi bizim timden sorumlu başkandı.
Kızıl Elma çatısı altında 10 tim vardı, her timin binaya girişi farklı yerlerden yapılmaktaydı.
Hiç bir tim birbirini tanımamaktaydı.Sadece ayda 1 yapılan Operasyon Değerlendirme toplantısında, tim Başkanları birbirini tanırdı.
Yapılan OD'de timlere aylık görevler verilirdi .Kızıl Elma' nın Başkanı ise Teoman Maçkalı' ydı.
Halil Abinin boğaz temizleme sesiyle irkilip, kendime geldim.
Toplantının ana konusu, bugünkü yapılan operasyondu.Operasyon sonlanmış, bizim büyük çöpçü balığı yakalanmıştı.
Artık kimseyi zehirleyemecekti.
Onu güneşe hasret bırakacaktım.Yapılan operasyon medyada çok fazla ses getirmişti dolayısıyla, basın tarafından bu kadar büyük bir operasyonun başındaki savcı merak edilmişti .
Kimliğim açığa çıkmıştı adım duyulmuştu.
Ama ben böyle istememiştim.
Bilinmek, tanınmak istemiyordum.
Daha doğrusu benim kimliğimi bilerek açığa çıkarıp, hatta kim olduğumu bilerek basına servis etmişlerdi.Kızıl Elmanın açığa çıkmaması için beni gözden çıkarmışlardı.
Ya da başka bir durum vardı.Devletin yeni yüzü
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Tomris Bilge Aktan.
Şehit BüyükElçi Hakan Aktan' ın kızı
Şehit Bürokrat Hale Yıldız Aktan'ın kızı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
Fiksi UmumTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...