ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT

3.ISSIZ ANKARA: KIZIL ELMA 2

Toplantı devam ederken izlendiğimi hissettim.
Kafamı kaldırıp baktığımda, Kaan ile göz göze geldim.
Gözlerimin içine bakıyordu.

Sanki içimi, zihnimi okumak ister gibiydi.
Yoğun bakışları ben ondan göz temasını kesmediğim, sürece devam etti.

Her zaman böyleydi.
Kaan'da karanlıktı yalnızdı kimsesizliğin verdiği acıyla doluydu o güzel çocuk kalbi .

Çok az konuşur insanları gözlemler analiz ederdi.
Sadece işini yapardı.
Kaan ile 15 yaşında iken tanıştım o ise 20 yaşındaydı.
Karşısındaki kim olursa olsun, o mavi gözlerini diker gözünün içine içine bakardı.

Asla karşısındaki göz temasını kesmeden, kendisi kesmezdi.
Kimi insan o mavi gözlere baktığında huzur mutluluk görebilir, ama aslında
Kaan'da ki maviler uçsuz bucaksız karanlık bir okyanustu.

İnsana içine çekecekmiş gibi his verirdi.
Onun gözlerine baktığımda kendimi görürdüm bazen.
Koskoca bir boşluk ...

Yarım kalan tamamlanamayan.

Sessiz ...

Karanlık...

Hissiz...

Yine değişmez bir şekilde, gözlerimi ondan çektim.
Göz temasımız kesildi.

Gözlerimi projeksiyona çevirdim, bana bakmaya devam ediyordu hissediyordum, rahatsız hissettiğimi bile bile, ruhumu çırılçıplak görüyor gibi bakıyordu.

Tek kelimeyle Kaan'ı ifade edecek olsam, bu sadece ürkütücü olurdu.

Beyza projeksiyondan anlatıma devam ediyordu.
Yeni verilen görev, saha ve izleme göreviydi.
Benimle bir alakası yoktu.
Timde herkesin alanı farklıydı herkes kendi alanına göre, görevini yerine getiriyordu.

Çalan telefon ile gözlerimi Beyza dan çekip telefona baktım.
Kemal Müdür arıyordu.
Halil abiye baş işaretiyle koridora çıktım.

"Buyrun Müdürüm dinliyorum."

"Savcı Hanım operasyon eş zamanlı baskınlar la tamamlandı.

Basının yoğun ilgisi var.
Sorgular başladı.

Ele geçirilen bütün kayıtlar, dosyalar incelenmek üzere emniyete getirildi.

Sorguları izlemeye gelecek misiniz efendim?"

" Evet geleceğim, iki saat içerisinde orda olurum bir sıkıntı var mı?"

" Hayır Sayın Savcım, şimdilik
olumsuz bir durum yok ."

"Peki öyleyse gelince konuşuruz müdürüm."

Tekrar toplantı odasına geçtiğimde, bütün bakışlar bana döndü.
Oda buz kesti.
Herkes suspus oldu.
Odada yayılan elektrik, gözle görülür biçimdeydi.

Zorla yutkunmak zorunda kaldım .
Ama yutkunamadım boğazım düğümlendi.

Yine aynı his Bilge, yine aynı geçmeyen balık kılçığı gibi takılan, lanet olsun ki geçmiyordu yıllardır aynı his.