Bu bölüm yazar anlatımından ve arada İlker'in anlatımından olacaktır.
18 saat olmuştu Bilge yoğun bakım ünitesine gireli.
Hastanedeki Bilge ile ilgilenen doktorlar her saat başı Bilgenin değerlerini kontrol etmekteydi.
Bilge'ye olay yerinde çok fazla kan kaybettiği için yoğun bir kan takviyesi yapılmıştı.
Doktorlar Bilge'nin hayati değerlerini yükseltip stabil seviyeye getirmek için gereken bütün tedavileri uyguluyorlardı.
Başhekimin başı çok kalabalıktı. Telefonları hiç susmuyor Savcının durumunu öğrenmek isteyen devlet erkânı başhekim ile yoğun bir iletişim halindeydi.
Dolayısıyla bu durum başhekimi yoğun stres altına sokuyordu.
Adalet bakanlığı müsteşarlarından, MİT'e ,HSYK 'dan Bilge'nin dedesi olan Kara Kuvvetlerinde General olan paşaya kadar herkes düzenli olarak arıyor savcının durumu hakkında bilgi almak istiyordu.Basın oldukça bu olaya önem vermiş haber bültenlerinde sık sık haber geçiliyordu.
Bir küçük basın ordusu da Adliye önünde İlker Savcının ağzından bir iki laf alabilir miyiz diye bekliyorlardı.İlker sabah hastaneden çıkıp eve gelmişti.
Gece Halil ile yaptıkları konuşma İlker'i biraz olsun rahatlamıştı.
Eve gelir gelmez kendini soğuk duşa atmış içindeki yangına bir nebzede olsa faydası olmasını umuyordu.Soğuk su başından akıp giderken İlker'in gözleri de durmuyor akan gözyaşları suya karışıyordu.
Yıllardır uzaktan sevdiği kadına tam kavuştum derken kavuşmalarına sevinemeden elinden kayıp gidecek olması İlker'i delirtiyordu.
Kendi kendine sürekli ben geç kaldım diyip daha çok kendini yiyip bitiriyordu.
İlker'in bugün iki tane girmesi gereken duruşması vardı.
Bu güne kadar İlker asla işlerini ihmal etmemiş mutlaka mesleğini herşeyin üstünde tutmuştu.Ancak bugün hiç Adliyeye gitmek istemiyordu.
Baktığı her köşede Bilge'yi görmek istiyordu.
Hazırlanıp geçti adliyeye.
Meslektaşları ile konuştu.
Bilge'nin durumu hakkında onlarıda bilgilendirdi.
Baş savcı İlker kendisi talep etmeden bu hafta sadece olan duruşmalara girmesini geri kalan vakitlerde Bilge'nin yanına gidebileceğini söyledi.
Zaten İlker'in hali iyi değildi.
Kendisini işi ne görevine verebilecek kafa yorabilecek durumda değildi.
Bilge'si bir saniye bile aklından çıkmıyor saat başı Halil'i arayıp soruyordu.Bugünkü duruşmalarına katılmış ardından kendini yine hastaneye atmıştı.
Bu sefer camın önünde Bilge'nin kıyamadığı en küçük kardeşi civciv vardı.
Bu kısımlar İlker'in anlatımından;
Bilge'yi görmek için hastaneye geldiğimde yoğun bakım ünitesinde ses yoktu.
Galiba yanında kimse yoktu.
Tim neredeydi acaba ben bunu düşünürken Bilge'yi görebildiğimiz camlı bölme önünde Cennet'i gördüm.
Bilge'nin civcivini kızını...
Yanına gittim.
Sessizce gözlerinden yaşlar süzülüyor Bilge'yi izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
General FictionTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...