76.ISSIZ ANKARA:EKİM KARMAŞASI

803 39 91
                                    


Herkese merhaba...

Yeni bölüm geldi ❤️

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Geri dönüşler almak mutlu ediyor beni😍

Bu hafta yaşanan gecikme için özür dilerim.
Hasta bir miniğim vardı, onunla ilgilenmek zorunda olduğum için bu haftalık bölümde gecikme meydana geldi.

Keyifli okumalar dilerim.

&&&

Emniyet kemerimi çıkarıp, İlker'e doğru döndüm.
Boş yollarda trafik kurallarına uya uya 70'i geçmeden araba sürüyordu.
Bir elimi Sweatshirtın içinde kaydırdım.
Hemen irkilip, kasıldı.

"Bilge elin buz gibi hayatım ! Çek elini!"
Dediğini umursamadan, elimi karın kaslarında belinde gezdirdim.
Nefes alışları hızlandı, elimin altındaki sıcak ten daha da kasıldı.

"Araç kullanıyorum yapma şunu!"
Sesini yükseltince, gülerek yüzüne baktım.
Görmeyeceğini bilsem de omuz silktim.

"Ne yapıyorum  ki? Kaslarını sevesim geldi!"
Derken tırnaklarımı sürttüm.
Bir an gözlerini kapatıp açarak derin nefes aldı.
Hoşuna gidiyordu, hem de tahrik oluyordu..

"İki hafta oldu İlker! Özledim seni! Arabayı biraz daha hızlı mı kullansan?"
Sözlerimle kolumu tutup çekti.

"Tamam eve gidene kadar, hatta odamıza gidene kadar uslu ol!
Annen duymasın bizi!"

"Annem duymaz ki  bizi, çoktan uyumuştur o."
Diyip elimi salladım.
Tonton saat 10 dedi mi hemen yatar uyurdu.

"Olsun sen yine de sessiz ol Bilge , odaya çıkınca istediğini yaparım, yaparız"

Dediklerine hiç istemesem de başımı salladım.
Şimdilik onun dediğini yapacağımı düşünsün.
Eve gidelim de bir, ben durduruyor muyum seni bir dakika?"

Hiç konuşmadan yolu izleye izleye bildiğin kağnı arabası gibi sonunda eve geldik.
Çantamı aldığım gibi arabadan indim.

Bende anahtar yoktu, İlker yanıma gelince elimi cebine sokmaya çalıştım.
"Bilge ne yapıyorsun? Bir dur ya ne konuştum ben seninle? Odaya çıkana kadar uslu ol!"

İlker yine elimi tutup çekince, sinirle ayaklarımı yere vura vura önden yürüyüp, kapının önünde gelmesini bekledim.
Sonunda beyefendi aheste aheste gelip, kapıyı açtı.
Sinirlerimi bozdu bu hali.
Bildiğin kaplumbağa hızında hareket ediyordu.

Kapı açılınca, ışıkları  bile açmadan İlker'i kolundan tuttuğum gibi içeri itip kapıyı kapattım.

"Seni parçalarım İlker? Naz mı yapıyorsun lan sen bana? Özlemedin mi beni?"
Dedim kollarımı boynuna sararken.

"Bağırma Bilge! Nasıl konuşuyorsun sen, Sus ayıp!"
İlker elini ağzıma kapatmaya çalışınca,
"Ne ayıbı İlker! Ne bu hâl?Senin çoktan üstüme atlayıp beni soyman lazımdı!"
sinirle hızlı hızlı konuşarak kolunu tutup arkasında büktüm.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin