ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT

40.ISSIZ ANKARA: HAKKIM OLAN

6 Mayıs Cuma

İlker'in doğum günü gecesinden bir gün sonra yani dün İlker'leri yolcu etmiştik.
Bugünde bizim tim yolcuydu.
Yine benim dava sonuçlanana kadar Fatma annem Barones ve Agresif benimle birlikte kalacaklardı.
Zaten benimde 15 Mayısta 3 aylık raporum bitiyordu.

O olaylı gece de Agit denilen herifin keyfimizi kaçırmasıyla bir yarım saat daha oturup mekandan kalkmıştık.
Tabii mekandan çıkarken herkesten laf duymuştum.
Neymiş niye hesabı ödemişim.
Burada bu kadar erkek ne güne duruyormuş.
Kaan'lar ayrı abimler ayrı İlker ile Alp dahil herkes kızmıştı.
Alt tarafı hesabı ödedik yani ne var bunda.
Ben bizim çocukları biliyordum.
Su içer gibi içki içiyorlardı.
İki tarafında ortak noktası olarak ödemeyi ben yaptım.

Onlar hâlâ bana laf söylerlerken dinlemeyip kızları da alıp arabaya binerek annemlere geldik.

İlker'ler yarın öğleden sonra gideceği için kahvaltıya sözleşerek sabah annemlerde toplandık.

Güzel keyifle hep birlikte kahvaltımızı edip sohbet ettik.
Annem İlker'lere hangi ara hazırladığını bilmediğim bir kutu ile yanımıza gelip İlker'e kutuyu verdi.
Mardin'e özgü yöresel yiyeceklerden tatlardan ufak bir hediye hazırlamıştı.
Bu kadar düşünceli olması beni çok mutlu etti.

Sonradan öğrendiğim kadarıyla abimler ve İlker birbirlerine telefon numaralarını vermişler.
Zaten Mehmet abim ve Ömer abim ilk günden iyi anlaşmışlardı.
Bizi en çok şok eden ise İlker'e elini öptürmeyi planlayan Fırat Abimin İlker'e sürekli enişte bey  diye hitap etmesiydi.
Kahvaltı sonrası kahve içerken yolunu gözlediğimiz Halil Abim Antep'ten çıkıp geldi.
Kendisi eski özel harekatçı olduğundan oradaki arkadaşları uzun zamandır görüşmeyince bırakmamışlar.

Halil abimin de gelmesi ile bütün ailem tamamlanmıştı.
O gün İlker'leri yolcu edene kadar konağın içinde kahkahalarımız yankılandı.
Akşam ise İlker'ler gittikten sonra son kez tüm tim birlikte annemlerde yemek yemiştik.
Halil abim bütün gece benim yaramazlıklarımı bazı görevlerde yaptıklarımı üstü kapalı biçimde anlatarak herkesi kırdı geçirdi.

Bi' de bana herkesin içinde Zekiye diye seslenmesi ile abimleri gülmekten çatlattı.
Abimler ve annem babam bizim kardeşliğimize birbirimize olan bağlılığımıza hayran kaldıklarını söylediler.

İlker'ler yanımızda olmadığı için bir süre İlker'i çekiştirdiler.
Ama sevgilim hakkında tek bir kötü söz bile diyemediler.
Fırat abim Halil abime eşeğin yoksa damadın enişten de mi yok sözünü söyleyip İlker'in söylediklerini anlattı.
Bunun üzerine agresif dayanamayarak gecen ki İlker ile olan tartışmamızı  benim blöf yaptığımı ve İlker'in sürekli kendisini arayıp mesaj attığını  herşeyi anlattı.
Adamı köpek etti diyip durdular.

Halil abim oturduğu yerde hızla diklenerek parmağını sallayarak konuşmaya başladı.

"Lan sen adliyede parmakla gösterilen  adamı geleceğin Yargıtay üyesini ne hale getirmişsin senden korkulur yazık çocuğa bir dediğini iki etmeyeceksin.
Tamam sen benim bacımsın ama yani İlker'de elimizde büyüdü sayılır yabancı değil "
diyerek hemen İlker'in tarafına geçti.