Herkese merhaba...
Yine yeni ve güzel bir bölümle karşınızdayım...
Okunma ve oy sayıları orantılı değil bu durum beni biraz üzüyor.
Bugüne kadar oy gayesi gütmedim.
Benim için okumanız beğenip, Bilge'nin yolculuğunda yanında olmanız yeterli.Ama yine de oy verip yorum yaparsanız mutlu olurum.
Bu sayede Issız Ankara biraz daha tanınır.Herkese iyi okumalar.
Bu ara olaylardan dolayı hem İlker'in, hem Bilge'nin ağzından yazmaya devam edeceğim.
Daha doğrusu ikisininde penceresinden görmenizi istiyorum.
Birde İlker'in hasta olduğunu göz önüne alarak okuyun lütfen.
Obsesif kişilik bozukluğunda kişiler sağlıklı düşünemez.Şimdi yine önce İlker'den sonra Bilge'den devam edeceğiz.
Arada geçen bölümden kalınan yerle ilgili hatırlatmalar olacaktır.
&&&
İlker'den Devam...
Bir kara gözlüye vurgunum Ankara
Yüreğim yara, bu bahtım kara, Yansın AnkaraSende benim gibi çektin Ankara
Yüreğim yara, bu bahtım kara, Yansın AnkaraNakaratı duyunca kahkaha attım.
Bilge'de gülmeye başladı
Bilge'ye olan aşkım bir okyanustu.
Ben okyanusun ortasındaki başı boş bir sal, Bilge ise okyanusta yıl boyu esen alizeydi.
Rüzgar nereye eserse, sal o yöne gidiyordu.
Bilge'ye olan aşkımla, Bilge nereye eserse ben oraya savruluyordum.
Hayatım onun ellerindeydi.Ama ben bugün net olarak birşeyi anladım.
Ben Bilge'yi hak etmiyordum.
Bilge'nin beni mutlu ettiği kadar, ben Bilge'yi mutlu edemiyordum.
Buna kesinlikle emin olmuştum."Bir kara gözlüye vurgunum Ankara, yüreğim yara bu bahtım kara, yansın Ankara!!"
Bağıra bağıra, yanıma gelip gözlerimin içine bakarak şarkıyı söyledi.
Bana olan aşkını herkesin ortasında, öyle bir haykırdı ki kendimden utandım.
Bu yaptığıyla, mutluluğumu arşa çıkardı,erkeklik gururumu, onurumu öyle bir yüceltti ki, ben o gururun onurun altında ezildikçe ezildim.Herkesin içinde bana aşkını haykıran bu kadını, ben daha saatler önce, hıçkırarak ağlatmıştım.
Yüzüm güldü,Bilge'ye alkışlayarak eşlik ettim ama, aklımdan tek geçen, Bilge'yi bundan sonra daha fazla nasıl mutlu edeceğim, onun aşkına nasıl layık bir adam olacağımdı.
Bilge gülerek nefes nefese yanıma geldi.
Mekanda ki tanıdığım tanımadığım herkes bizi alkışladı.
Bilge'nin elinden tutup kızların olduğu tarafa geçtik.Bilge'nin sandalyesini çekip oturmasına yardımcı oldum.
Yanına ben oturur oturmaz yanımıza biri geldi.
Feyza'ydı.
Bilge'nin arkasından boynuna sarılıp Bilge'yi sağa sola hızla salladı."Lan bir dur başım döndü."
Bilge hızla konuşarak Feyza'nın kollarına yapıştı.Feyza başını çevirince, göz göze geldik.
Gözlerini kısarak Bilge'yle aramıza girdi.
Sarhoş olmuştu ayakta duracak hali yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
Художественная прозаTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...