ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT

57.ISSIZ ANKARA: KISKANÇLIK KRİZİ

İyi Okumalar...

Oy vermeyi unutmayalım arkadaşlar...

Varislerle birlikte, yediğimiz öğle yemeğinden sonra, Adliye'ye geçmiş işimin başına dönmüştüm.
Güzel keyifli bir öğle arası geçirmiştim.
Tabii Milletvekili Ali Bey'i, görmesem daha iyi olurdu.
Bu aile meselesinin, ortaya çıkmasını istemiyordum.

Sonunda İlker aramalarıma geri dönmüş, telefonda konuşmuştuk.

Sabah duruşması olmadığı için Adliye'ye gelmemiş, öğleden sonrası için de Emniyet'te işi olduğunu, daha sonra da merkeze Teşkilata gideceğini söyledi.

İşlerimi toparlayıp, herhangi bir işimin olmaması ile saat 3 gibi Adliye'den eve geçtim.

Annem babamla vakit geçirmek oturup sohbet etmek istiyordum.
Eve gittiğimde erken geldiğimi görünce önce bir şaşırdılar.
Önce odama çıkıp üzerimi değiştirip salona babamın yanına indim.

Bugün Rojin'in amcası, Ali Yıldırım'ı gördüğümü söyledim.
Babama nasıl biri olduğunu sordum.

Babam bizim tanıştığımızı bilmediği için önce şaşırdı.
Sonra kendisiyle, nereden tanıştığımızı sordu.

Ben de Mardin'de dava sırasında, Agit'le birlikte Emniyet'te gördüğümü kendisiyle tanıştığımı söyledim.

Bugün de öğle arasında yemek yerken karşılaştığımızı anlattım.
Babam kendisinin iyi birisi olduğunu, bu zamana kadar  hakkında, herhangi kötü bir söz duymadığını, iyi bir adam olduğunu söyledi.

Ali abimin daha çok kendisini tanıdığını, eğer önemli bir durum varsa Ali abimle konuşmamı söyledi.
Sadece merak ettiğim için sorduğumu söyledim.

Mutfakta olan annemlerin yanımıza gelmesiyle konuyu kapattık.
Annemler iki gündür alışverişe çıkıp  çeyiz bakıyorlarmış.
Aldıklarını gösterdiler, hiçbirinin ne işe yaradığını anlamadım.
Ama kalpleri kırılmasın diye de sesimi çıkarmadım.

Akşam yemeği saatine doğru, aklıma Seren'in gelmesi ile Seren'i aradım.
Teşkilat'ta görüştüğümüz günden beri konuşamamıştık.
Eve gelmesini söyledim, hatta kızlarla birlikte yemeğe gelin diye teklifte bulundum.

Bir saat geçmeden Civciv'le birlikte Seren geldi.
Beyza'yı sorduğumda Deniz'le birlikte olduklarını söyledi.
Beyza ile Deniz'in aralarına nasıl olduğunu sordum.
Bu ara Beyza'nın biraz daha yumuşadığını daha çok Deniz'i arayıp sorduğunu söylediler.
Galiba barışacaklardı.

Annemler ve kızlarla geçirdiğimiz akşam yemeği sonrasında kızlarla birlikte hem bulaşıkları halletmek için hem de çay koyma bahanesiyle annemlere mutfaktan gönderip konuşmaya başladık.

Benden sonra o gün ne konuştuklarını sordum.
Değişen bir şey olmadığını Kadir, Selim, Murat ve Kaan'ın çekimser kaldığını, Halil Abimin ve Agresifin karşı çıktığını söyledi.

Agresif'nin karşı çıkmasının nedenini anlayabiliyordum.

Çünkü Seren ve abim Mardin'de olduğumuz günlerde sürekli birbirlerine laf sokup durmuşlardı.
Agresif,  abimle Seren'in birbirleriyle hiç anlaşamazken, nasıl bir anda sevgili olduklarını sorguluyordu.