8.ISSIZ ANKARA:TEHDİT

1.7K 91 6
                                    










ANKARA

19 OCAK

Mahkeme günü












Dün günün yarısını uyuyarak geçirdikten sonra Maçkalı' nın habersiz ziyaretiyle günü kapatmıştım.

Bugün ise büyük gündü .
Saat 10 da mahkeme vardı.
Benim aynı saatlerde başka bir davam olduğu için katılamayacaktım.

Adliyenin önü basın ordusuyla doluydu.
Ek güvenlik önlemleri de alınmıştı. Adliye bahçesinde hazır kuvvet olarak çevik kuvvet timi bekliyordu.

Sabah erken saatte kalkıp güzel bir duş aldım.
Saclarimi kurutup düzleştirici ile düzleştirdim.
Saclarim kivirciga yakın olduğu için uzunca bir vaktimi almıştı.

Ama seviyordum saçlarımın düz olmasıda hoşuma gidiyordu.

Sade soft bir makyajın ardından giyinme odasına geçtim.
Siyah bir pantolon ceket takımı ile içine giymek için krem rengi ince bir triko kazak seçtim.

Hazırlandıktan sonra daha vaktimin olduğunu fark edince kahvaltının keyfini çıkardım.

Ragıp abide bugün bize kahvaltıda eşlik etti.
Sürekli söylüyorum kahvaltıyı burada birlikte yapalım diye ama bir türlü kabul etmiyor ,öyle arada bir ısrarlarımıza dayanamazsa gelip yanımızda çay içerek bize eşlik ediyor.

Kahvaltı sonrası Adliyeye odama geçtim.
Yoğun bir kalabalık vardı.

Mahkeme öncesi İlker 'in yanına uğramaya karar verdim.

Telefonumu yanıma alarak odadan çıktım.

Celal Bey ' e hitaben

" İlker savcınin yanına uğrayıp gelecem.
Telefonum yanımda önemli bir durumda ararsınız"

"Tamam Bilge Hanım"

diyerek beni cevapladı.

İlker in odası karşı bloktaki koridordaydi.
Bloklarin kesiştiği yerden köşeyi dönünce karşıma birden siyahlar içinde İlker çıktı.

O beni fark etmeden ben onu gördüm.
Elindeki dosyaya gömülmüş vaziyette okuyarak yürüyordu. Bende ona doğru yürümeye başladım.
Aramızda az bir mesafe kalınca

"İlker bende sana geliyordum.Bir yere mi gidiyorsun."
diyerek konuşmaya başladım.

Güldü.
Yanaklarinda derin gamzeler oluştu.
Ben buna düşerim ama ya...
Elindeki dosyayı sallayarak konuşmaya başladı.

"Kalp kalbe karşıymış ifadelerde bir kaç yer dikkatimi çekti o yüzden sana sormak için yanına geliyordum."

"Tamam hadi odaya geçip bakalım."

Birlikte yan yana koridorda yürümeye başladık.
Adımlarımız bile aynıydı.İnsan buna bile mutlu olur mu.
Ben oluyordum.

Odasının kapısını açtı ve önden geçmem için geri çekilerek müsade etti.
"Teşekkür ederim" diye mırıldandım.

"9 buçuk olmuş fazla bu zaman kalmadı.Neresi hemen bakayım."

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin