ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT

59.ISSIZ ANKARA: ANTİPATİK MİSAFİRLER

Aslında bölümü hafta sonu atacaktım ama fırsatım olmadı.

Oy vermeyi unutmayalım arkadaşlar...

Herkese iyi okumalar...

"Levent ben bizimkilerin yanına geçiyorum, benlik bir durum yoksa."

Konuşmamla üçü birden ayaklandı.
"Yok tamam sonra görüşürüz."

Diğer ikisine bakmadan odadan çıkarken ikiside peşime takıldı.

Ana binadan çıkıp, ortak kısımdan bizim kata çıkmak için asansöre yöneldim.
Arkamda hâlâ geldiklerini görünce omzumun üstünden başımı çevirdim.
"Siz nereye böyle?"

"Timi özledik bir merhaba demeyelim mi ?"

Aynı anda, 32 diş sırıtarak konuştular.

Sakin ol Bilge sakin ol.
Umursama onları, bundan sonra yüzlerini hep göreceksin, alışmaya bak kızım.

Kendi kendimi teselli etmeye başladım.
Bu ikisiyle aynı ortamda olmayı hiç istemiyordum.

Off Maçkalı off yaktın beni.

Asansörün gelmesiyle, hızla asansöre binip köşeye geçtim.
İkiside gülerek arkamdan bindi.

"Demek savcıyla evleneceksin haa, aşık mı oldun ona ?
Yoksa bu da mı bir oyun sahte birlikteliğiniz gibi. "

Ersan, omuzlarımız birbirine değecek kadar, yanıma yaklaşıp dev cüssesiyle beni köşeye sıkıştırdı.
Herkesin de ağzındaydı, bu sahte birliktelik.

Ellerimi göğsüne koyup ittim.
Normalde asla gücümün yetmeyeceği adam, güldüğü için  sarsılarak yana geçti.

Asansörün durmasıyla hemen çıktım.
İkiside kahkaha atarak çıktı.
Toplantı odasına kapıyı açıp sinirle girdim.

Halil abim,
"Ne oluyor? "derken beraber arkamdan ikisi girdi.

Onları görünce  Halil abim gülerek
Ayağa kalktı.

Hiç onlara bakmadan Civciv'in yanına geçip oturdum.

Civciv  ve sinek üçlü çok fazla bilmezdi onları, tanışıyorlardı ama bizim kadar tanışıklıkları, muhabbetleri yoktu.

Kaan da benim gibi, ikisinden de hoşlanmazdı.

Deniz ve Murat'ta onlarla ayak üstü sarılıp, Halil abimin yönlendirmesiyle bizim olduğumuz yere koltuklara geçip oturdular.

Diğerleride gelince, koyu bir sohbete daldılar.
Onlar kendi aralarında konuşurken, biz Civciv, Kaan ve ben mutfak olarak kullandığımız yere geçtik.

Acıkmıştım, dolapları karıştırdım kahvaltılık ve atıştırmalık bisküvi gofret doluydu.

Kaan'a baktım.
Kaşları çatık halde, Ersan ve Erkan'a bakıyordu.
Koluna girip bana bakmasını sağladım.

"Bakma şunlara akşam akşam sinirimi bozdular.
Nereden döndülerse."

Derin bir nefes alarak mavişlerini bana çevirdi.

"Sen nerede gördün karşılaştınız ?

"Levent'in yanındalardı.
Neyse boşver onları,  ben acıktım, işiniz bittiyse gidelim, yemek yiyelim."