46.ISSIZ ANKARA: VUSLAT ZAMANI

735 54 11
                                    

Uzun bir bölüm oldu.

Umarım beğenirsiniz.

Bölüm sonuna doğru +18 sahneler var okumak istemeyen uyarıdan sonrasını okumaya bilir.

Oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

Teşekkür ederim.

İyi Okumalar...






18 Haziran Cumartesi



Bugün kardeşimin , kardeşten öte kızım olarak gördüğüm Civcivin Cennet'imin  mezuniyet töreni vardı.
Sabah bir hafta sonu klasiği olarak tim olarak benim evde toplanmış kahvaltımızı yapıyorduk.
Herkeste ayrı bir heyecan vardı.
En küçük üyemiz de bugün itibariyle artık üniversite mezunu oluyordu.
Hemde çift ana dal yaparak iki bölüm birden bitirmişti.

Eğlenceli geçen kahvaltı sonrası kızlar olarak benim odaya geçip hazırlığa başlamıştık.

Civcive mezuniyet hediyesi olarak aldığım iki elbiseden birini bugün diğer elbiseyi ise parti de giyecekti.

Hazır olunca Fatma Annemi de alıp yola çıktık.
ODTÜ Devrim Stadyumuna geldiğimizde Maçkalı ve Halil Abimin de burada olduğunu gördük.
Maçkalı'nın burada olması bizim için çok önemliydi.
İstisnasız her birimizin mezuniyetine gelmişti.
Bizi asla kalabalıklar içinde boynu bükük yalnız bırakmadılar.

Hepimiz ailelere ayrılan yere geçip oturduk.
Civciv yanımızdan ayrılıp arkadaşlarının yanına geçti.
Civciv pankartlı tören yürüyüşünü iki defa yapacaktı.
Bitirdiği iki bölümdeki arkadaşlarıyla ayrı ayrı yürüyecekti.

İlker'de bugün burada olacaktı ancak nöbetçi savcı olması dolayısıyla gelemedi.
Benim haberim yok sonradan öğrendim İlker Civcivle konuşup telafi etmek amacıyla kutlama yemeği teklif etmiş.
Hafta içine bir gün planlamışlar.

İlker ile geçtiğimiz hafta doğru düzgün hiç görüşemedik.
Hem Kızıl Elma'dan gelen raporlar hem babama babalar günü için  çizdiğim tablo derken çok fazla boş vaktimiz olmamıştı.

Rektörün konuşmasını yapması ile tören başladı.
Sırayla bütün öğrenciler elinde pankartlarla yürüyüşe başladı.
En sevdiği kısım.
Çok orijinal sözler çıkıyordu arada.

Civcivin ilk  bölümü  olan Siyaset Bilimi ve Kamu yönetiminde pankartta ;

Biz bu bölümü Promter'den okumadık.

(Kamera önüne yerleştirilerek, çekimi yapılan kimseye yazılı veya görüntülü hatırlatmalar yapan elektronik suflördür.)

Güzel sözdü ince bir detay barındırıyordu.Tabii anlayana...
Biz pankarta bakarken  bir anda koşan civcivi fark ettik.
Bu bölümdeki arkadaşları yürüyüp gidince koşa koşa diğer  Uluslararası İlişkiler bölümündeki  arkadaşlarının yanına gitti.

Hepimizi güldürdü bu hali.
Onların pankartı da oldukça yaratıcıydı.

Dış mihraklar ile ilişkimiz yoktur.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin