Herkese Merhaba...
İki gündür ISSIZ ANKARA'nın etiket sıralamasını göremiyorum.
Sizlerden ricam kontrol edebilir misiniz?
Tek bende mi görünmüyor?İyi okumalar...
Oy vermeyi unutmayalım.
Teşekkür ederim.
Dün gece, yemek sonrası dedem oldukça duygusal bir konuşma yaparak, babamlardan özür dilemişti.
Koskoca, ordudaki sayılı Orgenerallerden biri olan Ertuğrul Paşa, kızı için benim için, ailemden özür dilemişti.
Hemen lafa atlayıp, "özür dilenecek bir durum olmadığını ,annemin benim hayatımı kurtardığını" ifade ettim.Paşa,sözlerime sinirlenerek bana "sen karışma" dese de ben şu anki hayatımdan memnundum.
Gerçek ailem dışında, bu dünyada hiçbir şeye değişmeyeceğim benim bir annem ve kardeşlerim vardı.
Ben, Hale annemin sayesinde belki de hayatımın aşkını bulmuştum.
Onların sayesinde, kardeşlerime ve sevdiğim adama sahiptim.Babamın ve abimlerin ters bir tepki vermesini beklemedim değil ama onlar beni yanıltarak, hayatımı kurtardıkları için dedeme ve Hale anneme teşekkür ettiler.
Beni, böyle bir makamda,yanında kardeşleriyle, dimdik kendi ayaklarının üzerinde durabilen, bir kadın olarak yetiştirdikleri için sırayla hem dedeme, hemde Maçkalı ve Tonton'a teşekkür ettiler.Dedem, daha sonra Annem ve abimlere ,İlker'i kovmasını yanlış anlamamalarını söyledi.
Bilerek, İlker'in vereceği tepkiyi görmek için yaptığını ve İlker'in tavrıyla, hiç istemese de sınavı geçtiğini ifade etti.
Biliyordum, numara yaptıklarını İlker'i denemek için kovmuştu.
Ama benim sevgilim, dedemin oyununu anlayıp ona göre tavır alarak cevabını vermişti.Gece boyu, Fırat abimle Seren'in birbirlerine olan kaçamak bakışlarını yakaladım.
Saatin ilerlemesiyle, dedem ve Maçkalı, "Salı günü görüşürüz" diyerek evden ayrıldılar.
Onların ardından da tim, çocuklar kendi evlerine gitti.
Annemlere ve abimlere evi gezdirdim.
Önce çalışma odasına girdiler.
Hale annem ve hakan babamla olan büyük resimlerimize baktılar.
Gözleri doldu herkesin fotoğrafa bakarken.
Tek tek 12 yaşımdan sonraki bütün fotoğraflarımı incelediler.
Tontonla olan, timdekilerle olanlara hepsine baktılar.
Sonra bir ara, bir iki fotoğrafa takılıp kaldılar yüz ifadeleri değişti.
Ne oldu diye sordum ama cevap vermediler.
Fotoğrafı Mehmet Abimden isteyip baktım.
"Hay şansımı sikeyim" dedim içimden.
Bunlar nasıl karışmıştı ki.
Benim, Filistin ve Suriye de üzerimde askeri kamuflaj ile çekilen fotoğraflarımdı.
Onu da geçtim iki fotoğraf ta da elimde silah hemde M16 ile HK416 vardı.
Fotoğrafları alarak ayağa kalkıp, kilitli çekmecelerin birini açıp koydum.
Boğazımı temizleyerek şaşkınlıkla bana bakan aileme baktım."Sadece Savcı olmadığımı tahmin etmeniz lazımdı.
Bazı görevlerden kalma fotoğraflar
Karışmış bir şekilde aralarına. ""Sen kadın başına nasıl gittin neresiydi orası?"
Düz bir ifadeyle konuşan Fırat abime baktım.
"Neresi olduğunun bir önemi yok abi.
Ben bunun için yetiştirildim.
Görevimi yerine getirip ülkeme geri döndüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
General FictionTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...