60.ISSIZ ANKARA:YANLIŞ ANLAMA

509 50 20
                                    

ISSIZ ANKARA 60.bölümüyle karşınızda...

6000 kelimeyle en uzun bölümlerden biri oldu.

Yazmayı çok sevdim.❤️

Bu bölümü oldukça eğlenerek yazdım.
Umarım sizlerde beğenirsiniz.

Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Destek gördükçe içimdeki yazma isteği daha da artıyor.

İyi okumalar herkese...






Ertesi gün sabah, hafta sonlarının en sevdiğim özelliği olan alarmsız bir şekilde kendiliğimden uyandım.

Bugün 31 Temmuz'du.
Düğünümüze tam 40 gün kalmıştı.
Evet artık İlker gibi bende, gün saymaya başlamıştım.

Yataktan çıkıp odanın pencerelerini açtım.
Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra, saçlarımı taramaya başladım.

Bu alışkanlık bana Hale annemden kalmıştı.

Birlikte olduğumuz 2 buçuk yıl boyunca, her gece ve her sabah banyoda aynanın karşısına geçip, sohbet ederek saçlarımızı tarardık.

Çok bakımlıydı.

Eline,yüzüne, ayaklarına dahi çesit çeşit bitkisel kremler alıp, bakım yapardı.

Gece yatmadan ve sabah ilk uyandığında, mutlaka uzun uzun önce yüzüne maske yapar, ardından saçlarını tarayıp, saçları yıpranmasın diye özel solüsyonlar kullanırdı.
Bir kadın mutlaka sabah uyandığında, ne olursa olsun, ilk 10 dakikasını kendisine ayırmalıdır diyerek beni de kendisi gibi yetiştirdi.

Aynada yansımamdan kendime baktım.
Annemi hayal etmeye çalıştım o anlarımızı, babamın her sabah bize söylenmelerini...

Gözlerim yanıma kaydı.
Şimdi şurada olsaydı, sarı saçlarını uzun uzun tarardı.
Bende ona söylenirdim benim saçlarım niye sarı değil diye.
O da bana, sen babana çekmişsin bak babanda senin gibi derdi.

Gözlerimden akan yaşlara rağmen, gülümseyerek saçlarımı tarayıp aşağı mutfağa indim.
Tonton çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.

"Günaydın, nasılsın bakalım Tonton'um."

"İyiyim kızım birşeyim yoktu zaten."
O ayağa kalkmadan çayları doldurdum.
Birlikte magazin programı izleyerek, kahvaltımızı yaptık.

Hafta içi denk gelirsem Müge Anlı, hafta sonu magazin programları konuk olurdu kahvaltı soframıza.

Kahvaltı yaparken telefonumun alarmı çaldı.
Şaşırdım alarmın çalmasına, bu saatlere hiç alarm kurmazdım ki.
Telefonu alıp baktım.

Kaan'ın doğum günü için, takvime etkinlik alarmı kurmuşum o çalıyordu.

Alarmı kapatıp takvime baktım.
7 Ağustos doğum günüydü Kaan'ın.
Bir hafta öncesine hatırlatma kurmuşum.

Kaan' a hediye almak için düşünmeme gerek yoktu.
Bu sene ne alacağımı biliyordum.
Kaan oyuncak maket arabalara karşı zaafı vardı.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin