63.ISSIZ ANKARA:AVA GİDEN AVLANIR

492 40 21
                                    


İyi Pazarlarınız olsun  Millet :))

Çok ama çok uzun bol aksiyon ve eğlence dolu bir bölüm ile karşınızdayım.

Tam tamına  10.000 (on bin ) kelimelik bir bölüm oldu.
Rekorum bugüne kadar 7000'di.
Bu bölüm itibariyle değişti.

Normalde bu bölümü iki bölüm halinde atacaktım, ama kararımı değiştirerek okuma bütünlüğü açısından tek bölüm olarak atmayı uygun gördüm.

Oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

Satır arası yorumları bekliyorum.

Görüşleriniz beni mutlu ediyor yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum...

İyi okumalar herkese...
Keyifli günler...







"Bilge nasılsın?"

"Berbat başım çok dönüyor.
Bu it kesin başka birşey de koydu."

"Bilge senin bünyen dayanıklıydı.
Dediğin gibi kesin başka birşey de koydu.
Yoksa içtiklerin seni bu kadar çarpmazdı."

Kaan ve Ersan da konuşmaya başladı.
Ama benim onları dinleyecek halim yoktu.

"Ben dayanamıyorum daha fazla. Adliyede yarın işim yok.
Ama yinede uğramam lazım.
Sabah beni mutlaka uyandırın tamam mı.
Çünkü ben uyanabileceğimi sanmıyorum"

Telefonu kapatıp zorlukla iki telefonunda alarmını kurdum.
Üstümü bile çıkaracak durumda değildim.
Üzerimde farklı bir yorgunluk vardı.
Ben sarhoş olsam bile başım ağrımazdı, hatta benim çeneme vurur konuşmaya başlardım ben.

Lan bunlar bana ne içirdi ya.

Yatağın içine girdim.
Zaten bu yorgunlukla uykuya dalmam uzun sürmemişti.

5 Ağustos Cuma

Beynimin içinde zırıl zırıl alarm çalıyordu.
Gözlerimi açmak istedim ama açamadım.
Beynimin içindeki sese, başka seslerde eklendi.
Kaç tane telefon çalıyordu.
Gözlerimi kırpıştırdım.

Başım çatlıyordu resmen.
Seslere kulak verdiğimde hem telefonların alarmı hem oda telefonu ve aynı anda kapıda çalıyordu.

Zorlukla yataktan kalkıp, ayağa kalktım.
Bizimkiler gelmiş olmalıydı.
Kapıya doğru yürüyüp kapıyı açmamla karşıma Kaan ve Seren çıktı.

"Offf Bilge ödüm koptu birşey oldu diye"

"Abla iyi misin?"

Arkamı dönüp çalan alarmları kapatmak için odaya döndüm.
Telefonları elime alıp tek tek kapattım.
Saat 7 olmuştu.
Sadece 5 saat uyumuşum.

Arkamdan odaya onlarda girdi.

"Sen böyle mi uyudun ?"
Kaan'a başımı salladım.

"Murat'a söyleyin çıkmadan gelsin kanımı alsın, bakın bakalım bana ne vermişler."

"Tamam arıyorum."

"Abla bir duşa gir istersen çok kötü görünüyorsun."

Başımı eğip, peruğu dikkat ederek çıkardım.
Başım çok ağrıyordu.
Konuşacak halim bile yoktu.
Peruğu yatağa atıp banyoya girdim.
Yüzümdeki zaten akmış olan makyajı temizleyip duşa girdim.
Su biraz olsa da vücudumu dinlendirmişti.
Daha fazla oyalanmayarak suyun altından çıktım.

ISSIZ ANKARA YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin