İyi okumalar...
Oy vermeyi unutmayalım...
Etiket sıralama sonuçlarım düzeldi.
Artık görebiliyorum. :))Eğlenceli geçen, nişan gecemizden sonraki gün, herkes yorgun olduğu için evden dışarı çıkmak istemedik ve plan yapmadık.
Ama İlker arayınca ben mecbur çıkmak zorunda kaldım.
Anne tarafıyla sadece nişan günü tanıştığımız için ertesi gün hemen beni çağırdılar.
Lila rengi krep kumaş midi boy diz altımda biten elbise giyip evden çıktım.
Annemler ve abimler hiç sorun etmedi İlker' lere gitmeme.Bütün gün İlker' lerin evinde, ailesiyle günümüz geçti.
Alışmıştım onlara da .
Yabancılık çekmiyordum.
Zaten oldukça samimi yapıya sahip, sıcak kanlılardı.Adil Bey'e de Baba diye hitap ettiğimde önce şaşırdı, sonra bir anda İlker'i fırçaladı herkesin içinde.
Şaşırıp kaldım.Ama sonradan söylediği sözlerle, İlker'e neden kendisini yıllardır bu duygudan mahrum ettiği için kızdığını öğrendik.
Ona baba demem çok hoşuna gitmiş.
Aynı şekilde Ferda annede katıldı babama.
İkisi bir olup İlker'in üstüne geldiler.
Sen niye bu kadar bekledin de.
Şu kız bu kadar bekletilir mi diye söylenip durdular.Sevgilim de hiç sesini çıkarmadan annesiyle babasını dinledi.
Dayanamadım o haline yanına gidip oturdum.
Ferda anneyle, Adil babaya yönelip onlarla konuşmaya çalıştım.
Bu seferde benim İlker'i korumam diğerlerinin dikkatini çekti.Sözlerinin beni utandırmasıyla, İlker elimden tuttuğu gibi bizi salondan bahçeye çıkardı.
Burada da İlker beni suçladı.
Herife dedik ya bi' kere, "4 yıldır ona aşık olduğumuzu" hemen atağa geçip niye daha önce belli etmedin diyip durdu.Belki şimdiye çocuğumuz olurmuş.
Adamın dediğine bak ya.Bahçede de baş başa kalamadık.
Yanımıza Alp ile kuzenleri geldi.
İlker homurdanıp durdu.
"Bir rahat vermiyorsunuz ?" diyip, çocukları kovuyordu neredeyse.Alp'in sözleriyle utanıp, onları bahçede bırakarak hızla ferda annenin yanına, mutfağa kaçtım.
Herkesin içinde bana "şu nişanlına cilve mi yapıyon, öpücük mü atıyon, napıyorsan yap sussun bir an önce, başımızın etini yedi günlerdir."
Demesiyle İlker elindeki telefonu fırlatırken kuzenleri kahkahaya boğuldu.İlker'in canı çıkıyordu öpüp sarılamıyorum diye.
Sürekli kulağıma, "akşam erken çıkıp eve gidelim." diyip durdu.Annemler abimler buradayken hiçbir yere gidemezdim.
Kendisi de farkında da eve gidemeyeceğimizin, ha bir umut gider miyiz diye yinede soruyordu.Perşembe günü ise ailecek erkenden kalkıp Eskişehir'e gezmeye gittik.
Odunpazarı sokaklarını,Sazova parkını gezdik.
Şüphesiz en çok eğlenen çocuklardı.
Parktan çıkmak istememişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
General FictionTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...