ISSIZ ANKARA:YENİ HAYAT
VEDA - 2"Dünyanın en mutlu insanı kimdir diye sorsalar eş seçimini doğru yapanlardır derim!"
Doğan Cüceloğlu
•
•
•Ali'yle birbirimize söz vermemizin üzerinden tam 32 gün geçti.
32 gündür de onun alyansını boynumda taşıyordum.O gün sabah bana haber vermeden dışarı çıktığında, aslında gece uyumayıp benim onu ikna etmeme dahi gerek kalmadan kararını vermişti.
Kararı doğrultusunda da sabah, ben uyuduğum için beni uyandırmadan dışarı çıkıp alyanslarımızı almıştı.
Parmağıma olup olmadığına baktıktan sonra, boynundaki sürekli taktığı zincire geçirmişti alyansımı.
Kendi alyansını ise aynı gün bana hediye aldığı, ucunda ev figürü olan kolyeye geçirip boynuma taktı.O günden sonra, herşey o kadar hızlı gerçekleşti ki, ben ondan önce evimi kapatıp ayrıldım Ankara'dan.
22 gündür İstanbul'daydım.
Babama rağmen, Fatih Başkan'ın bana olan kini, öfkesi o kadar fazlaydı ki, Mit çatısı altında olan bir Allah'ın kulu benim istifa ettiğimi bilmedi.
Benim, o istifamı kabul etsin diye bilerek yaptığım saygısızlığı affetmedi.
Onun yerine ben amirime yaptığım saygısızlıktan ötürü, görevimden süresiz alınıp yurtdışı görevlerine gönderilmek üzere sürüldüm, bir hafta içinde.
Kuşumu Yoldaş'ı babasına Ali'ye teslim ettim.
Evimi boşalttım. Yanıma sadece iki valiz kıyafet alıp, diğer ev eşyalarımı Dede'min evine, kalan bütün kıyafetlerimi de Ali'ye bıraktım.O da ben Ankara'dan ayrıldıktan iki gün sonra, taşındı Akçadağ'a.
10 gün öncede, Edremit Adliye'sinde Baş Savcı vekili olarak başladı görevine.
Asım Bey bana verdiği tüm sözleri tutmuştu.
Hâl böyle olunca, bendeki Alp ve İlker'e dair ne kadar evrak , dosya varsa bende kendilerine teslim etmiştim.Ali ayrı kaldığımız süreçte, bizimkilerle de görüşmemi istemiyordu, ki onun sözünü tutmama da gerek kalmadı.
Sağ olsun Fatih başkan yemeyip içmeyip, öyle bir plan yapmıştı ki, kendi telefonumu bile kullanamıyordum.
Herkesle irtibatım kesilmişti.
Tabii bana bunları önceden söylediği için, hiçkimseyi merakta bırakmamak adına Mardin ahalisine, Ankara'daki bizim çocuklara, Canan ve Bülent'lere varana kadar herkese yurtdışına göreve gideceğimi, dönüşümün belirsiz olduğunu bir daha telefonumu kullanmayacağımı yazdım.Hiç kimse bu yurtdışı görevi ne alaka diyip de durumu sorgulamadı.
Haftalar önce Fatih Başkan'ın beni odasından kovmasını bütün ofis personelleri duyup görmüştü, yine aynı şekilde istifamı verdiğim gün odasından ağlayarak çıktığımı Levent' dahi gördüğü için kimse sorgulamadı bu sürülme meselesini.
Belki Mardin ahalisi sorgulardı, onlarda Seren vasıtasıyla Savaş'tan veya Halil abimlerden bilgi alıp durumu kabullenirdi.
Ankara'dan ayrılmadan, Dede'min de zamanında Avukatlığını yapan, Tevfik Bey'e vekâlet verdim.
Verdiğim vekâlet doğrultusunda, zamanında akıllılık edip Halil abimle aldığımız Ankara'da kirada olan dört işyerinden gelen miktar, Tonton'da dahil olmak üzere 5 yıl boyunca bizim çocukların hesaplarına paylaştırılacaktı.
Yine diğer Dedem'den kalan İstanbul da ki mirasla da avukat ilgilenecekti.
Ben sadece yatırım hesaplarının yönetimini kendi elime aldım, zira o benim için daha değerliydi.
Onun yönetimini kimsenin eline bırakamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ANKARA YENİ HAYAT
General FictionTomris Bilge Aktan Teşkilat ve Adalet için savaşan güçlü bir kadın... Genç gözükara vatansever bir Savcı... Hayatı yalnızlıkla sınanmış.. Ve bu hayati bir kazayla tersine dönerse Sizce hangi hayatı daha acısızdır. Ya da Tomris Bilge Aktan gerçekt...