6. Sigara Sohbeti

3.3K 244 17
                                    

Eve geçip yemek yedikten sonra soluğu yeniden internet kafede almıştım. Hamitlerde gelmişti. Yanlarına geçip onları selamladım.

"Naber lan, naptın Cerberous köpeğini?"

Konuşurken bakışları ekranda parmakları ise klavye üzerinde geziniyordu.

"Salmadı beni bende bi karı çarı açtım."
Omuzlarımı kasılırken kaşlarımda beraberinde çatılmıştı. Bu konu kendimi kötü hissetmeme, mideme kramplar girmesine neden oluyordu.

Hamit'in bakışları ekrandan bana doğru kaydı.

"Hadi be şaka yapıyosun?"

Omuz silkip bakışlarımı kaçırdım.

"Valla."

Hamit bilgisayardan kalkıp elini omzuma attığında gergin olan kaslarım iyice kasılmış, midemdeki kramp ise bulantıya dönüşmüştü. Beni internet kafenin arka taraflarında kalan masalara doğru sürükledi.

"Lan Ahmet, Poyraz'da bizim tayfaya katılmış." Sesindeki gurur sinirlerimi adım adım yukarıya taşıyordu.

Ahmet cebinden paketini çıkarıp dudakları arasına bir sigara koyduktan sonra kapıya doğru yürüdü. Konuşurken dudakları arasındaki sigara titriyordu.

"Beceremez o amına koyayım eline yüzüne bulaştırır. Sertliğinden taviz veremez."

Hamit ise şimdide beni onun arkasından sürüklüyordu. Kendimi bez bebek gibi hissetmeye başlamıştım. Kafamın içi şimdi bez bebek olan sonra barbie olur diye dalga geçiyordu benimle.

Düşüncelerime tepki olarak kendimi Hamit'in kolunun altından kurtarıp ellerimi cebime soktum ve onları takip etmeye devam ettim.

"Olum öğreticez işte be. Ananın karnından yumuşacık doğmadın herhalde sende."

Hamit konuştukça suratındaki gevşek gülümseme kartopu gibi büyümeye devam ediyordu. Kıçını sandalyeye koyup oturdu.

"Siktir lan ordan rol kesmek ne zaman yumuşamak oldu."

Aralarında geçen muhabbete katılmak içimden gelmiyordu. Paketimden çıkardığım sigarayı dudaklarım arasına koyarken Ahmet sigarasını yakıp çakmağı önündeki cam sehpaya vurduğunda çağmağı aldım. Sigaramı tutuşturduktan sonra çakmağı yeniden sehpaya koydum.

Hamit cebimdeki pakete uzandığında geri çekilip onun için bir dal sigara çıkarıp ona uzattım.

"Bak şimdi olum olay şu cümlelerine biraz dişilik katıcaksın. Ayy mı dersin ah mı dersin bilemem."

Sigaramdan çektiğim dumanı ciğerlerimden içeri çekerken sessizliğimi sürdürüp Hamit'i dinliyordum. Oda büyük bir keyifle anlatmaya devam ediyordu.

"Sonra öyle eyvallahlar küfürler yok. Hatta küfür ederlerse terbiyesiz falan de bebelere. Birine böyle dediğimde direkt karı mısın diye sormuşlardı."

Gülümseme sırası bendeydi. Oturduğum yerde biraz öne kayıp sırtımı sandalyeye yasladım.

"Eee sonra?"

"En büyük mesele millete karı mısın diye sordurmak sonrasında atlamayacaksın oltaya hemen. Ne alakası var falan deyip konuyu kapatacaksın. Sese girmen için zorladıklarında bizim kızlardan birini konuşturdun mu iş tamam."

Sigaranın külünü silkelemek için küllüğe eğilip devam etti.

"Köpeğin oluyolar lan, köpeğin!"

Bakışlarımı elimdeki sigaraya indirip gülümsedim.

"İyiymiş ozaman."

"Tabii oğlum. Neyse açtığın fake hesabı kastın mı? Odun gibi atlama hemen karşısına."

Göz bebeklerim elimdeki sigarayı takip ederken konuştum.

"Kastım, kastım."

"Tamam istersen yanında falan durayım yönlendiririm seni. Kaparsın sende işi."

Kafamı iki yana salladım.

"Loncalarına davet etti beni. Teamspeak sunucularına girdim. Hatta Krallığın izini vermek için beni bekliyordur şuan."

İkisindende bir ses çıkmadı fakat ikisininde bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Devam ettim.

"Aldığım itemleride..."

Sigaramdan son bir nefes çekip küllüğe bastım.

"Emeğiyle gelişmeye çalışan kişilere dağıtıcam. Söyleyeyimde sonradan ağlamayın bana."

Hamit'in gevşek yüz ifadesi yerini şaşkınlığa teslim ederken oturduğu yerde doğruldu.

"Olum madem bu kadar ilerledin ne diye benim çenemi yoruyosun lan sikik."

Omuz silkip ayağa kalktım ve kafenin içine doğru yürüdüm. Ahmet arkamdan geliyordu.

"O herifte ne itemler vardır şimdi kim bilir, Ne demek size vermiyicem?"

Hamit yeniden konuştu.

"Olum bizden daha çok ihtiyacı olan var mı o itemlere lan gün boyu karı ayağına yatıyoruz item için be."

"İşte tam bu yüzden size vermem. Kendinizi pazarlamaya devam edin siz. Benimde ilk ve son olacak. Onuda o piçe sinir olduğumdan yapıcam."

Harun abiye boş masalardan birini işaret ettiğimde kafasıyla beni onayladı.

"İyi madem itemleri vermeden gösterirsin en azından it seni.

"Kes lan pezevenk."

Gülüşüp masalarımıza dağıldığımızda yalnız kalmıştım. Ne zaman kadın karakterin olduğu hesabı açacak olsam burun kenarlarım iğrentiyle kırışıyordu.

Tamda şuan olduğu gibi.

DOLUNAY +9 - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin